Kifayetsiz Muhterisler Yavaş Yavaş Öl..

Kifayetsiz muhterisler,"Yavaş yavaş ölürler"

Hırs, insanı güçlü yapmaz aksine güç kazandığını sanıp beynini kaybedersin.

Kısaca güç zehirlenmesidir bu cancağızım!..

Bütün gücün(?) kendisinde olduğunu zannı , düşüncesi ya da hissi gerçekten iyi değildir...

Güç zehirlenmesine yakalanan kişi artık insanlıktan çıkmış, kifayetsiz muhteris birisi olmuştur.

Kifayetsiz muhterisi açalım, ne demektir?

Yetenek ve yaratıcılıktan nasibini almamış, dolayısıyla kuru kuruya hırsla yoluna çıkanları çiğneye çiğneye basamakları çıkmaya çalışan, bir yerlerde tökezleyip yeri öpmeye mahkum, acınılası kişidir kısaca.

Kifayetsiz muhteris insanın özellikleri ise,

Her şeyin en iyisini bilmesi, en güzelini yapması , en güzel yöneteceğini sanması , egosunun çok yüksek olması ve mutlak bir koltuğunun olmasıdır...

O Başbakan olmalıdır,

Olmadı mı?.. en azından Bakan olmalıdır,

Nazara mı geldi, o zaman kesin Milletvekili olmalı,

Ayağını mı kaydırdılar, Belediye Başkanı olmalıdır

Olmazsa Müsteşar, Vali, Kaymakam vs. diye devam eder...

Ama mutlak bir koltuğu olmalıdır...

Emirler talimatlar vermeli ve şak diye yerine getirilmelidir.

Unutmadan, çevresinde mutlak yağdanlıklar yaratılmalı ve her söylediği, her yaptığı şey alkışlanmalıdır..

Ayrıca, şöforü ve korumaları olmalıdır.

Zordur mirim güç zehirlenmesi hem de çok zor,

İnsanı sarhoş eder, gözleri kör, kulakları sağır eder, kalpleri kara, vicdanı cüzdan eder, çünkü güç zehirlenmesi yavaş yavaş zehirler. İlk önce akıl tutulmasıyla başlar, sonra mantık, vicdan, duygu ince ince yok olur.

Egosu ve çıkarı için her yolun mübah olduğu insanlıktan çıkmış bir çeşit robotik varlık var karşınızda, arkadaşlık,dostluk, beşeri ilişkiler yok, bir tek kilitlendiği hedefi vardır.

Çevrenizde yukarıda bahsettiğim tanımlamaya uygun mutlak böyle kifayetsiz muhteris kişiler vardır.

Onlardan uzak durmak, inanmamak hatta mümkünse aynı fotoğraf karesine girmemek gerekir.

Aslında iyi birileri değiller, sonradan para pul/ makam mevki/şan şöhret onları bozmadı. Sadece mahkumdu, içindeki kötülüğü açığa çıkarttığında içindeki koruyacak kudretin eksikliğinden.

Onların sonlarında; katmanlı bir kibir bulutu oluşur ve güneşin önünü kapatır...

Benden söylemesi!..

Bu tür insanlar sizden yardım talep ederse!.. okumayı sevmediği için kifayetsiz muhteris olan bu zat-ı muhteremlere tavsiyede bulunalım Pablo Neruda'nın, "Yavaş yavaş ölürler" şiirini ve Vedat Türkali’nin "Bir Gün Tek Başına" yı okuyabilirler...

Vesselam

Ozanca

Bandırma 28.11.2019