Kayan: Taşeron Düzenlemesinde Adalet İstiyoruz

13.12.2017

Geçtiğimiz yıllarda hükümetin bir seçim vaadi olarak gündeme getirdiği ve uzun süre rafta beklettiği kamuda taşeron çalışanlara kadro düzenlemesi ile ilgili nihayet geçen hafta hükümet yetkililerinden çeşitli açıklamalar yapılmıştır.

Henüz nihai şeklini almadığı belirtilen ve Meclis'e intikal etmemiş olan düzenlemeyle ilgili yapılan ilk açıklamalara göre, merkezi yönetimde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçe kapsamındaki idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile sosyal güvenlik kurumlarında alt işveren işçisi olarak çalışanların sürekli işçi kadrosuna alınacağı ifade edilmiştir. Bu kuruluşlara ek olarak, Belediye ve İl Özel İdarelerinde çalışan taşeron işçilerin de bu kuruluşların iktisadi teşekküllerinde istihdam edilmesi kararlaştırılmıştır.

Toplamda 700 binin üzerinde çalışanı ilgilendiren bu düzenlemede, kadroya alınan taşeron işçilerinin haklarının geçtikleri kurumda çalışanlarla aynı olmayacağı ve ücretlerinde bir değişiklik yapılmayacağı belirtilmektedir. Fiilen sözleşmeli personel haline getirilecek ve kamu kurumlarında halihazırda çalışanlardan daha kötü çalışma koşullarına sahip olacak bu işçiler, büyük bir ayrımcılığa maruz kalacak ve kamuda adaletsiz bir istihdam sistemi oluşacaktır.

Ancak asıl sorun söz konusu düzenlemenin kapsamı ile ilgilidir. Düzenleme, 5018 Sayılı Kanun dışında kalan özel bütçeli kuruluşlarda taşeron işçisi olarak çalışanları kapsamamaktadır. Daha çok Kamu İktisadi Teşekkülleri'nden oluşan ve aralarında ülkemizin en önemli kamu kuruluşlarının yer aldığı TPAO, BOTAŞ, Eti Maden, ÇAYKUR, TCDD, TMO, TKİ, TTK ve Şeker Fabrikaları gibi işletmelerde çalışan taşeron işçiler kadro dışı bırakılmışlardır.

“Kamuda taşeronu bitirme” vaadi ile gündeme getirilen düzenlemede, adeta dağ fare doğurmuş ve ülkemiz ekonomisine büyük katkı yapan bu kuruluşlar düzenlemeye dahil edilmemiştir.

Düzenlemeye dahil edilmeyen bu kuruluşlarda, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından son derece riskli ve ağır çalışma koşulları söz konusudur. Kamuda taşeron çalışma sona erdirilecekse, asıl öncelik bu kuruluşlarda olmalıdır.

Hükümet tam tersi yönde hareket ederek, kamuda taşeron düzeninin devamından yana olduğunu belli etmiştir.

Nitekim, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek dün (11.12.2017) tarihinde yaptığı açıklamayla KİT'lerde esnek ve taşeron çalışmayı desteklediklerini aşağıdaki sözlerle ifade edebilmiştir:

Başbakan Yardımcısı Şimşek'in bu sözleri, yıllarca ülkemizin en büyük kuruluşlarını özelleştiren hükümetin KİT'lere nasıl yaklaştığının açık bir göstergesidir. Şimşek, KİT'lerde verimliliğin arttırılması ve esnek çalışmanın önünün açılması için taşeron istihdamının teşvik edilmesi taraftarı olduğunu ortaya koymuştur. Başbakan Yardımcısı Şimşek, bu sözleriyle hükümetin istihdam politikalarının tercümanı olmuştur.

Yıllardır KİT'lerde özelleştirme ve esnekleşme uygulamalarına imza atan hükümet, bu yanlıştan dönmeli ve son düzenlemeye KİT'lerde çalışan taşeron işçileri de dahil etmelidir.

Aksi takdirde, düzenleme yeni ve büyük bir adaletsizlik daha doğuracaktır!

Taşeron çalışma, insan onuruna aykırı bir istihdam biçimidir. Sadece kamuda değil özel sektörde de tümüyle ortadan kaldırılmalıdır.

Geçen hafta ilan edilen düzenlemenin, taşeronla mücadeleye hizmet edebilmesi için; kadroya alınacak işçilerin kuruluşlarda benzer işleri yapanlarla aynı maddi ve sosyal haklara sahip olması ve düzenlemede kapsama KİT'lerin de dahil edilmesi gerekmektedir.

Ülkemizin tamamında faaliyet gösteren bu KİT'lerin kurulu olduğu bölgelerde yaşayan halkımızın temel beklentisi de budur.

Başta konfederasyonumuz Türk-İş olmak üzere halen yürütülen çalışmalara ek olarak, konfederasyonlar ve tüm işkollarındaki sendikalar düzenlemenin içeriğine ve taşeron istihdamına karşı ortak tavır geliştirerek etkili bir mücadele örmeye başlamalıdır.

Petrol-İş örgütlü olduğu TPAO, BOTAŞ, Eti Maden, MKEK, TMO Afyon Alkoloidleri ve diğer kamu kuruluşlarında çalışan tüm taşeron ve geçici işçilerin haklarını sonuna kadar savunacak ve düzenlemenin yeni adaletsizlikler yaratmayacak hale getirilmesi için her türlü mücadeleyi verecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur,

Petrol-İş Sendikası Şube Yönetim Kurulu Adına Başkan

İSMAİL KAYAN

BANDIRMA GERÇEK-HAYRETTİN İLDAM