KanalBandırma İsterük!

KANALBANDIRMA İSTERÜK..

İlla ki bir kanal yapacaksanız;

Bandırma’nın karşısındaki Kapıdağı Yarımadasını antik çağlarda anakara ile ayıran bir berzahımız var. Antik çağda Kyzikos’u karadan gelecek düşmanlara karşı korumak için yapılmış da olabilir.

Yine 1402 de ; Ankara Savaşı’ndan sonra Karesi Ordusu’nu kovalayan Timur Ordusu’nun buraya kadar geldiği, ama Karesi Ordusu’nun Berzah’taki köprüleri yıkmak suretiyle kurtulduğu bilinmektedir. Demek ki 1400 lerin başında Berzah hala işlevini sürdürmekteymiş. Aradan geçen beş yüz yıl içinde bir şekilde kanal dolmuş olmalı...

Bandırma’nın karşısındaki Kapıdağı Yarımadasındaki dolmuş bulunan Berzah'ı (coğrafyada bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, kıstak) kanalı açarak daha az maliyetle hem siz egonuzu tatmin edin, hem de devlet bütçesine yazık olmasın!.

Bandırma Kapıdağ kanalı antik limanlarıyla Kyzikos'un ortaya çıkarılması ile birlikte ülke ve bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacağı ortada.

Hiç bir çağdaş ve demokratik ülke bütçesini ve aldığı borç parayı anlamsız gereksiz betona gömmez, övünmez, çağdaşlık saymaz...

**

Platon der ki

“Doğruluğun ve eğriliğin kendini açık etmesi için toplumsal bir düzleme ihtiyaç var; çünkü bir adada yalnız yaşayan biri için doğruluk eğrilik bir anlam ifade etmez gibi görünüyor.”

Platon üstadın sözünü günümüze uyarlıyalım;

Gelişmiş ülkeler yaptıkları Yollar ile Köprülerle övünmez,

Gelişmiş medeni ülkeler ,

Yeni sanayi devrimin başlagıcı sayılan "Endüsti 4.0" ile övünür ve geleceğini planlar,

Yani kısaca;

Yaptığı üretim ve katma değeri ile övünür... İcat ettiği teknolojiler ile Uçak sanayi, yapay zeka ve uzay sanayiyle övünür...

Geliştirdiği tarım,hayvancılıkla ve aldığı verim ile övünür...Ülkede varettiği demokrasi, adalet, özgürlükler ve insan hakları ile,Çocuklara öğrettiği bilimsel eğitimin başarısı, aldığı sonuçlar ile övünür

Önemsediği ve uyguladığı kadın erkek eşitliği ile,Laiklik yada Seküler dinsel özgürlükler,Eşitlediği kültürel özgürlükler ile övünür ..

Ülkemizi beton yığınına çevirip, doğayı tahrip ederek her yere iğrenç yüksek binalar (çok katlı gecekondular ) dikmezler , bununla övünmek ve sonuçları ortada iken betona israr etmekle asla övünmedikleri gibi geri kalmışlık olarak görürler ..

Zaten bu tür ülkelerin başarısızlığa mahkum olduğunun bilinciyle, İnovasyona (yenilik) önem verip yeni bir fikir, yaratıcı düşünceler, cihaz veya yöntem biçiminde yeni hayalleri önemserler ...

Betonla büyümek ancak araç olabileceğini, amaç olmaması için kalkınma planlarını ona göre yaparlar, ayrıca betonla kalkınmış bir devlet modelinin dünyada örneği olmadığını çok iyi bilirler..

***

Fazlasıyla şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz topraklarımız çok bereketli ve bizlerin güvenilir, ucuz gıdaya ihtiyacımız var, alınacak rasyonel bir kararla hızlıca köylü kalkınabilir, köylü üretirse ülkemiz ucuz ve güvenebilir gıdaya ulaşabileceği gibi önceki yıllarda olduğu gibi ihraç yapabiliriz.

Eğitimli gençlerimizin yaklaşık yüzde 30'u işsiz, çünkü fabrikalar satıldı, yokedildi yerine yenisi açılmadı.

Petrokimya, enerji, metal, madencilik, otomotiv, tekstil, ulaşım, havacılık, makina, plastik, ilaç, kağıt vs. fabrikalarına ihtiyacımız var ...

Türkiye coğrafyasının uygun olduğu güneş ve rüzgar enerjileri YETERİNCE kullanılamıyor. Kullananlarda verimsiz . 

Oysa ki;İnovasyon'la verim arttırılabilir.

Şöyle ki;

Rüzgar enerjisi sektörü de sürekli dikkat çektiğim Endüstri 4.0 uygulamaları açısından önemli fırsatlar barındıyor. Günümüzde üretilen her bir türbinin üzerinde rulman hızı ve tireşimleri, aktarma organlarının yağlama ve sıcaklık durumu, kanat gerilim miktarı, kanat ucu hızı ve rotor açısı gibi parametreleri anlık olarak ölçen ve bunlara tepki veren 1000’den fazla sensör ve aktüatör var. Milisaniyeler mertebesinde geri besleme çevrimleri ile kontrol edilen bu parametrelerin uzaktan izlenmesi, optimizasyon algoritmaları çalıştırılması ve bunların neticesinde enerji üretim öngörüleri yapılması ve bakım planlaması kritik önemi haiz. Onlarca, bazen yüzlerce türbinin çalıştığı santraller içinde her bir türbinin saatte 10 GB veri üretebildiği düşünüldüğünde, kurulacak diijital sistemin kapsamı daha belirgin hale geliyor. Türbinlerin birbirleriyle konuşarak performans optimizasyonları yapmak ve çok masraflı ve operasyonel riskler barındıran türbin bakımlarında kazançlar sağlamak, dijital dünyanın getirdiği olanaklar. Çin’in en büyük offshore türbin üreticisi, bir dijital teknoloji firması ile gerçekleştirdiği ve 20.000’den fazla türbini kapsayan büyük veri analitiği projesi neticesinde yıllık enerji üretiminde %15’lik bir artış gerçekleştirdi. Aynı kurguda Almanya’nın önde gelen bir rüzgar işletmecisi de 1400’den fazla türbinini dijitalleştirerek net karını %20 oranında arttırdı.

Hangi sektörde olursa olsun, 4. Sanayi Devrimi verimlilik artışı, hızlı ürün geliştirme, veri tabanlı hizmetlerle desteklenen katma değerli ürün ve hizmetler üretme, enerji ve kaynak kullanımı optimizasyonu konularında benzersiz fırsatlar sunmakta iken betonla uğraşarak yeni bir çağı kaçıracağız. Bu devrimi kaçırmamak ve hızla dönüşen global sanayi içinde çağa ayak uydurmak için, dünyadaki gelişmelerin takip edilmesi ve sanayide dijital dönüşümü sağlayacak projelerin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Derhal, Rasyonel ve bilimsel eğitime önem verip, üniversitelerde nitelikli öğrenci yetiştirilmesi için kadro yenilenmesi yapılmalıdır. Sakız orucu bozar diye fetva veren gereksiz bir kurum olan Diyanete, 8 bakanlığın bütçesinden fazla bütçe veriliyor olmasının anlamı; eğitime, sanayiye, teknolojiye bütçe ayırmayacağız demektir...Kaldı ki ;Türkiye ekonomik olarak iflas etmiştir , sanayi ve parekende sektöründe iflaslar başlamışken, işsizlik rakamları çift haneli, gıda fiyat artışları nedeniyle insanlar geçinemezken,

İstanbul'a Kanal inşaatı yapmakta ısrarı anlamış değiliz..

Vesselam...

OZAN OZANCA/BANDIRMA/08-01-2020