İşgal Yıllarının Balıkesir Gazetelerine Dair Bir İnceleme

Balıkesir’de 15 Mayıs 1919'dan 30Haziran 1920'ye kadar   Balıkesir merkez kazada 4 tane Türkçe gazete yayınlanmıştır.  Karesi, İzmir'eDoğru, Ses,Doğru Söz Bu gazeteler büyük ölçüde Kuvayi Milliye taraftarı olan  yayınlarıdır.

Yunan işgali 30 Haziran 1920’de başladı, 6 Eylül 1922’de bitti.  İşgal yaklaşık 27 ay devam etti.  Balıkesir’de işgal döneminde üç tane gazete yayımlanmıştır. Bunlar Adalet,  İrşad ve Balıkesir adlı gazetelerdir. Mütareke basını olarak nitelendirilen Kuvay i Milliye karşıtı  propaganda amaçlı söz konusu gazetelerden  ilki  Bandırma’da son ikisi ise Balıkesir merkezde yayımlanmıştır.

İŞGAL YILLARINDA BALIKESİR VE BANDIRMA'DA  YAYINLANAN GAZETELER

Makale : Mustafa Özsarı

Bandırma Adalet Gazetesi
Büyük Taarruz'un başlamasına iki gün kala yayımlanan sayısında şunlar yazıyordu;
"hürriyetin ilanında muharebeler dolayısıyla milleti mahv ve perişan eden talat, cemal, mahmut şevket, enver de gitti. hamd olsun, darısı, cani mustafa kemal başına" (24 ağustos 1922)
***
Gazetenin sahibi bahriyeli Ali Kemal, aynı zamanda abdülhamit'in yaveriydi. kurtuluş savaşının ardından yüzellilikler adıyla anılan ve cumhuriyetin ilanına karşı çıkarak meclis kararıyla vatandaşlıktan çıkarılıp sürgüne gönderilen 13'ü gazeteci 150 kişi arasında yer almıştır. mustafa kemal'in verdiği af önergesinin görüşüldüğü 29 haziran 1938 tarihli meclis oturumunda affedilen diğer sürgünler gibi ülkeye geri dönmüştür.
Elimizde Adalet gazetesinin tek nüshası vardır. Bu nüsha da arkalı önlü tek sayfadan ibarettir. Bu bakımdan Adalet gazetesi hakkında vereceğimiz bilgiler sadece söz konusu tek sayı ve tek sayfadan çıkarabildiğimiz bilgilerdir. Bu nüsha da gazetenin 20 Mart 1338/20 Mart 1922’de çıkan 28. sayısıdır. Bu durumda Adalet gazetesi en azından 28. sayıya kadar yayımlanmış olmalıdır.
Adalet haftalık bir gazete olduğuna göre, en azından 7 ay önceden yani 1921 yılının Eylül-Ekim aylarında çıkmaya başlamış olmalıdır. Fakat söz konusu sayılarının tamamının Bandırma’da yayımlanıp yayımlanmadığını bilemiyoruz.
Gazetenin sahibi ve neşriyat müdürü Ali Sami Bey’dir. Ali Sami Bey kendisini Cennet-mekân Sultan Abdülhamid’in yaveri ve serfotoğrafisi (fotoğrafçıbaşı) olarak nitelendirmektedir. Onun bu ifadeyi isminin üzerinde kullanmasını, herhalde Balıkesir’in padişaha ve saltanatlık makamına bağlı olan Müslüman-Türk nüfusuna şirin gözükme çabasının bir sonucu olarak değerlendirmek mümkündür. 
Ali Sami Bey hakkında bunların dışında başka bir bilgiye ulaşamadık. Fakat Balıkesir’in yerel tarihi ile ilgili çalışmalarıyla tanınan, Aydın Ayhan, Ali Sami Bey’in kurtuluştan sonra Yunan ordusuyla birlikte Yunanistan’a gittiğini, Yunanistan’da Rum ismi aldığını ve bir daha Türkiye’ye dön(e) mediğini söyledi.
Gazetenin matbaa ve idare adresi olarak Bandırma Barakalar adresi verilmiştir. Yine söz konusu gazetenin ilk sayfasında, Adalet: bilâ-tefrîk cins ve mezhep milletlerin uhuvvetine hâdim haftalık gazetedir ifadesi yer almaktadır.  Yani gazete insanların kardeşliği gibi hümanist bir düşünceyle yayımlanma ilkesini benimsemiştir. Fakat her türlü hakarete lâyık görülen Türk İstiklâl harbinin önderi Mustafa Kemal Paşa bu kardeşlik ilkesinin içinde her nedense yer almaz.
Gazetenin nasıl bir içeriğe sahip olduğu veya nasıl bir yayın politikası takip ettiğine dair yine elimizdeki mevcut sayıdan hareketle bazı sonuçlara ulaşabiliyoruz. Nitekim, Ali Sami Bey, yazmış olduğu baş yazıda Anadolu Müslümanlarına hitap eder. Türk İstiklâl harbini başlatan Mustafa Kemâl Paşa’yı halkın gözünden düşürmeye çalışır. Kuva-yı Milliye hareketi ve onun reisine inanılmaz hakaretler savurur. 
Ali Sami Bey’e göre, Mustafa Kemâl Paşa, İslâmların zararından başka bir şey düşünmeyen, bir müddetten beri bu milletin kanını içmekte halâ devam eden, evvelce hazırladığı mezara Anadolu halkını defnetmek isteyen sözüm ona bir çete reisidir. 
Hatta Ali Sami Bey daha da ileriye gitmiştir. Yunan işgali altında yaşayan halk için şu ifadelere yer vermekte, işgale uğramamış bölgelerde yaşayanlar için de şu tavsiyelerde bulunmaktadır: 
Bizler ise kanun ve adalet ile idare etmekte devam eden Yunan Hükümeti idaresinde bulunduğumuzdan Anadolu’da ve burada bulunan kardeşlerimize hiçbir söz söylemeyerek yalnız hafif bir âh çekmek ile iktifâ eder, Anadolu milletine daimâ sulh taraftarı olmasını ve rahat yaşamak usûlünü arzu etmelerini tavsiye ederiz.
Ali Sami Bey’in bu cümleleri, ve buraya yazmaktan imtina ettiğimiz Atatürk’e yönelik bazı hakaretleri gerçekten ibrete şayandır.  Mustafa Kemâl Paşa ve arkadaşlarının millî mücadele esnasına içerde, ne tür direnç ve sıkıntılarla karşılaştığını göstermesi bakımında bir ibret vesikadır.
Gazetede çıkan haberlerin tamamı Mustafa Kemâl Paşa’yı ve Millî Mücadele hareketini halkın gözünde düşürmeye yöneliktir. Değişik bir ifadeyle, sistemli propaganda haberleridir. Örneğin Sovyet ve Mustafa Kemâl başlıklı bir haberde Mustafa Kemâl Paşa’yı ve arkadaşlarını, Ali Sami nereden öğrendiyse, Sovyetlerin kontrol ve sevk ettiği bildirilmektedir.  
İngiltere ve Mustafa Kemâl[9] başlıklı bir haberde İngiltere Dışişleri bakanı Lord Kurzon’un TBMM’nin Londra’ya gönderdiği heyeti kabul etmediği vurgulnır. Anadolu’da İsyanlar başlıklı bir diğer haberde ise Anadolu’da TBMM’ye karşı isyan çıktığı ve TBMM’nin hakimiyetinin neredeyse sona ermekte olduğu belirtilir. Bütün bu haberler sistemik bir propagandadır. Gazetedeki diğer haberler ise genellikler Bandırma Yunan İşgal Kumandanlığının bölgedeki hakimiyetini pekiştirmek için yayımlattığı tebliğlerdir.
Kısaca Adalet, Bandırma Yunan İşgal kumandanın emrinde çıkmıştır. Bandırma ve civarında Yunan hakimiyetini yerleştirmeye çalışan bir propaganda gazetesidir. Zaten gazetenin sahibi de Bandırma’nın kurtuluşundan sonra, bir daha o civarda barınamamıştır. Yunanistan’a kaçarak Rum ismi almıştır.
İşgal döneminde Balıkesir’de yayın yapan diğer bir gazete de İrşad gazetesidir. Elimizde bu gazetenin de tek sayısı vardır. Bu sayı 6 Eylül 1336 tarihli 8. sayısıdır. İrşad  İngiliz propagandası yapan bir yayın organıdır. Gazetenin imtiyaz sahibi Kadızâde Hulûsi Bey’dir. Neşriyat müdürü ve baş yazarı ise Ömer Fevzi’dir. Senelik abonelik ücreti 500 kuruştur. Nüshası 100 paradır. Gazetenin idarehânesi Balıkesir’de saat kulesi civarında özel bir dairededir. İrşad yazısının hemen altında büyük puntolarla şimdilik cumartesi, pazartesi, Perşembe günleri neşr olunur, siyasî, ictimaî, edebî gazetedir ifadesi yazılıdır. Bu ifadelerden gazetenin haftada üç gün çıktığı ve edebî yazılara da sayfalarında yer vereceği anlaşılmaktadır.
İrşad gazetesinin ne zaman yayın hayatına başladığını ve kaç sayı çıktığını tespit edemedik. Fakat gazetenin haftada üç gün çıkması ve elimizdeki sayısının da 6 Eylül 1336/6 Eylül 1920 tarihli olması sebebiyle, söz konusu gazetenin 1920 yılı Ağustos ayının son haftası çıkmaya başladığını tahmin ediyoruz. Buna karşılık gazetenin ne zaman yayın hayatına son verdiğini bilemiyoruz. Bununla beraber, gazetenin 16 Ekim 1920 tarihine kadar yayın hayatına devam ettiğini, adı geçen tarihte 2. sayısı çıkan Balıkesir gazetesinde yayımlanan bir haberden anlaşılmaktadır. Hatta İrşad’ın işgal sona erinceye değin çıktığı kuvvetle muhtemeldir.  
Gazetenin içeriğini ve yayın politikasını ancak elimizdeki tek sayıdan tespit edebiliyoruz. İrşad her şeyden evvel Kuva-yi Milliye karşıtı bir yayın organıdır. Zaten o zamanlar Balıkesir’de Kuva-yi Milliye taraftarı bir gazetenin çıkması beklenemezdi. Bununla beraber İrşad gazetesi Bandırma’da çıkan Adalet gazetesine göre, Kuva-yi Milliye’ye ve Mustafa Kemâl Paşa’ya biraz daha az hakaret eder. Gerçi gazetede çıkan Kuva-yi Bagiye Harekâtı başlıklı bir yazıda Kuva-yi Milliye’den söz edilirken, sözüm ona çete (!) ifadesi kullanılır. Kuva-yi Milliye’ye hakaret olsun diye Kuva-yi Bagiye diye söz edilir.   
Fakat en azından gazetenin müdürü ve Başmuharriri Ömer Fevzi Bey’in Anadolu Islahat Projesi başlıklı yazısında, Mustafa Kemâl Paşa ve Kuva-yi Milliye hareketinden söz edilirken hakaretin düzeyi, en azından Adalet gazetesi kadar yüksek değildir.
Ömer Fevzi Bey’in Anadolu Islahat Projesi başlıklı makalesi, aynı zamanda gazetenin dünya görüşünü vermesi ve benimsediği siyaseti ortaya koyacak bazı ipuçları içermesi bakımından dikkate değer bir yazıdır. Söz konusu yazıya göre, özetle, Anadolu halkı artık İstanbul’dan gelecek her türlü emri sükunetle kabul etmez. Masa başından idare edilemez. Islahın halk ile birlikte yapılması gerekir. Halk İstanbul’u bir efendi kendisini bir köle yerine koymaz. İstanbul idarecilerinin Anadolu halkını düşünmesi gerekir. Islah projesi halkı düşünmüyorsa başarılı olamaz. Tabi burada Ömer Fevzi Bey, Anadolu halkı derken sadece Türkleri kastetmez. Hem İngiliz hem Yunan düşüncelerini yansıtır. Çünkü yazının tamamında tek bir Türk kelimesi geçmez. Kuva-yi Milliye ve Mustafa Kemâl Paşa daima görmezlikten gelinir. 
Nitekim, Ömer Fevzi hakkında Abdullah Yurdakök, Balıkesir Basın Tarihi başlıklı araştırmasında şu değerlendirmelerde bulunmaktadır: Ömer Fevzi, Selâmet isimli bir gazeteyi 1919 senesi Eylül ayında Trabzon’da çıkarmış, Erzurum ve Sivas kongrelerini tenkit ederek, Atatürk’ün giriştiği faaliyeti baltalamaya çalışmış, sonunda Kuva-yi Milliyeciler tarafından yakalanacağını anlayınca önce İstanbul’a, yunanlıların işgali üzerine de Balıkesir’e geçerek kalemini Yunanlıların hizmetine vermiş bir vatan haini idi. Dolayısıyla Ömer Fevzi Bey’in Kuva-yi Milliye’den bahsederken, Yunan işgal kuvvetlerinin diliyle konuşmasına ve her şeyini Anadolu Türkünün istiklâline vakfetmiş bu fedakâr insanlardan Kuva-yi Bagiye (!) diye söz etmesine şaşmamak gerekir.
Balıkesir’de o günlerde Hürriyet ve İtilaf Fırkası Balıkesir Liva Reisi Giridîzâde Muhiddin Bey’dir. O zamanlar Balıkesir’de Muhittin Bey’in girişimiyle bir İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurulması için çalışmalara başlanır. Girîdizâde Muhiddin Bey, daha önceki İngiliz taraftarı yazıları hatırlatmak suretiyle, İrşad gazetesini İngiliz Muhipleri Cemiyeti Balıkesir Şubesine iştirake davet eder.  
Bütün bunlar İrşad gazetesi sahibi Ömer Fevzi Bey’in Balıkesir’de yunanlıları gücendirmeden İngiliz taraftarı bir yayın politikası takip ettiğini ortaya koymaktadır. Zaten gazetenin imtiyaz sahibi Hürriyet ve İhtilaf Fırkası üyesi Sındırgılı Kadızâde Hulusî Bey, bu gazeteyi çıkarmakla tam olarak ne yaptığının ve kime hizmet ettiğinin de farkında değildir. Kurtuluştan sonra pişmanlığını defalarca dile getirmiştir. 
Cumhuriyetten sonra, Türk Dili gazetesi sahibi Cevdet Demiray’a gelip, benim bir suçum yok. Ben parti için gümbürtüye gittim diye dert yanarmış.. Ayrıca Hulusi Bey için Balıkesir’de, bu mendebur herif kasaptan bir kilo ciğer alıp çarşıda dolaşsa, bir kedi bile peşine takılmaz rivayeti hâlâ dillerde dolaşmaktadır. 
Balıkesir’de işgal döneminde çıkan bir diğer gazete de Balıkesir gazetesidir. Balıkesir gazetesinin 1920 yılı 12 Ekiminden 1921 yılı 27 Şubatına kadar 40 sayı çıktığını tespit edebildik. Gazetesinin elimizdeki ikinci sayısından anlaşıldığına göre, ilk sayısı 12 Teşrinievvel 1336/12 Ekim 1920 Salı günü yayımlanmıştır[20]. Gazetenin toplam kaç sayı çıktığını bilemiyoruz. Fakat 40. sayıdan anlaşıldığına göre Balıkesir gazetesi en azından 1921 yılı Şubat ayının sonlarına kadar yayımlanmaya devam etmiştir.
Balıkesir gazetesini iki avukat yayımlamıştır. Bunlardan birisi Balıkesir’in meşhur avukatlarından Mehmet Tevfik Bey’dir.  Diğeri Emin Vedat’tır. Mehmet Tevfik Bey hakkında avukatlığı dışında daha önce herhangi bir eserinin yayımlanıp yayımlanmadığına dair bilgiye rastlayamadık. Fakat Emin Vedat Mekteb-i Hukuk’tan mezun birinci sınıf dava vekilidir. Manisa başta olmak üzere çeşitli livalarda müddeiumumiliklerde (Savcılık vazifesi) bulunmuştur.  Balıkesir’de epeyce meşhurdur[23]. Karesi vilâyet gazetesinde şiirleri ve hukuk ile ilgili yazılarıyla tanınmaktadır[24]. Emin Vedat ve Mehmet Tevfik Bey aynı zamanda gazetenin elimizdeki bütün sayılarında imtiyaz sahibi olarak görülmektedir.
Balıkesir gazetesinin senelik abonelik bedeli 300 kuruştur. Gazetenin her sayısı 100 paraya satılmaktadır. Gazete cumartesi ve Salı günleri çıkmaktadır. Balıkesir gazetesi üç sütun, dört sayfa şeklinde dizilmiştir. Gazetenin tirajı konusunda herhangi bir bilgiye rastlayamadık.
Balıkesir gazetesinin elimizde 7 sayısı mevcuttur. Bunlar 2., 3., 5., 13., 14.,16. ve 40. sayılardır. Bu sayılardan 40. sayı 1921’yılında diğerleri 1920’de yayımlanmıştır. Gazetenin ilk sayısını göremediğimizden dolayı, Balıkesir’in çıkış amacı ve yayın politikası hakkında kesin bir hüküm veremiyoruz. Fakat gazetede şehrin yerel meseleleri,  İstanbul’daki siyasi gelişmeler, hukuk ile ilgili genel meseleler, dünya siyaseti ve memleket haberleri gibi çeşitli konularda haber ve yazılar yer almaktadır.
Gazetenin 1920 yılı içinde çıkan sayılarında Mustafa Kemal Paşa ve Anadolu’da başlayan kurtuluş mücadelesi ile ilgili az sayıda haber vardır. Bu haberler genellikle İstiklal mücadelesini halkın gözünden düşürmeye yönelik haberlerdir. Bazen Kuva-yi Milliye mensuplarının halka zulmettiği gibi doğruluğu teyit edilemeyen haberlere de yer verilmiştir. Hatta Balıkesir ve çevresinde eşkıyalık yapan bir takım çetelerin halka verdikleri zararın faturası da Kuva-yi Milliye Hareketi mensuplarına kesilmiştir. 
Gazete 1921 yılında çıkan sayılarında ise genellikle tarafsız bir tutum benimsemeye çalışmıştır. İzmir gazeteleri ile İstanbul gazetelerinden alıntı haberlere sayfalarında yer veren Balıkesir gazetesi, Mustafa Kemâl Paşa ve TBMM’nin yavaş yavaş dünyada adının duyulmasıyla birlikte Ankara’daki gelişmeleri ve TBMM hükümetinin bazı başarılarını kısmen sayfalarına aktarmıştır. Dolayısıyla işgal altındaki Balıkesir’de yaşayan Türkler Ankara’daki gelişmelerden taraflı ve az da olsa haberdar olabilmişlerdir. Bununla beraber Emin Vedat ve Mehmet Tevfik büyük ölçüde siyasal meselelerden uzak durmaya çalışmışlar, gelecek kaygısıyla olsa gerek, hem Yunan İşgal kumandanlığının hem de TBMM taraftarlarının tepkisini çekmemek için ellerinden gelen gayreti göstermişlerdir.
Toparlamak gerekirse, Balıkesir’de Yunan İşgali esnasında üç tane gazete yayımlanmıştır. Bunlardan birisi Bandırmada çıkan Adalet adlı gazetedir. Ali Sami adlı ne olduğu meçhul bir zatın yayımladığı bu gazete tam anlamıyla Yunan işgalinin propagandasını yapmak üzere yayımlanmış bir paçavrasıdır. İrşad ise Balıkesir merkezde çıkan bir gazetedir. Bu gazete de yayın politikası olarak, hem İstanbul hükümetini rahatsız etmeme hem Yunan işgal kumandanı Binbaşı Panagopulos’u memnun etme siyasetini takip etmiştir. 
Buna karşılık Avukat Emin Vedat ve Avukat Mehmet Tevfik Beylerin çıkarmış oldukları Balıkesir gazetesi ise kısmen tarafsız bir yayın politikası izlemeye çalışmıştır. Zaten işgal döneminde çıkmaya başlayan Balıkesir gazetesi, işgal kumandanlığı tarafında kapatılmış olmalı ki bir süre sonra yayımını kesmiştir. Balıkesir’in kurtuluşundan hemen sonra yine Avukat Emin Vedat Bey tarafından aynı adla, fakat numaralandırma sistemi değiştirilmek suretiyle, 7 Eylül 1922’den itibaren yeniden çıkmaya başlamıştır.
İşgal döneminde çıkan bu gazetelerin, Türk kültürü ve basını tarihi açısından kendilerine mahsus hizmetleri elbette olmuştur. Gerek İrşad gerekse Adalet her ne kadar Yunan İşgal kumandanlığının propagandasını yapsa da, Hasan Basri Bey’in kullanımıyla o kara günlerde Türkçe’nin gelişimine katkıda bulunmuşlar, Balıkesir’in bir Türk vatanı olduğunu en azından kullandıkları dil itibariyle herhalde işgalcilere hatırlatmışlardır. 
Daha da önemlisi, özellikle Emin Vedat Bey’in çıkarmış olduğu Balıkesir gazetesi Anadolu’da devam eden İstiklâl Savaşı’nın gelişimi hakkında kısmen bilgi vermiştir. Balıkesir’de işgal altında yaşayan Türklere kısmî bir manevra imkânı sağlamıştır. Zaten Emin Vedat Bey’in bu hizmeti Kurtuluştan sonra unutulmamış, Emin Vedat Bey gazetesini 7 Eylül 1922’den sonra büyük bir coşkuyla çıkarmaya devam etmiştir.
Son olarak şunu da belirtmek gerekir. İzmir’in işgalinden sonra, Balıkesir Millî mücadelenin en önemli ön cephelerinden birisi hâline gelmiştir. Yaklaşık bir yıllık üstün bir mücadele örneği gösteren şehir,  bir yıl sonra Yunan işgaline maruz kalmıştır. İşgalden önce İzmirli vatansever aydınlar nasıl Balıkesir’e gelip, işgale karşı mücadelelerini burada sürdürmüşlerse, işgal esnasında Ömer Fevzi Bey ve Ali Sami Bey gibi başka yerlerden gelen Yunan taraftarı gazeteciler Yunanistan’a hizmetlerini Balıkesir’de sürdürmüşlerdir.
Fakat Balıkesir, işgal esnasında Yunan işgalcileriyle işbirliği yapanları unutmamıştır. Zaten İrşad gazetesi müdürü ve başmuharriri Ömer Fevzi Bey, gerek Adalet gazetesi sahibi Ali Sami Bey Yunan ordusuyla birlikte Yunanistan’a kaçmışlar ve Rum ismi alarak hayatlarını orada, lâyık oldukları yerde sürdürmüşlerdir.

..

30 Haziran 1920'de Balıkesir'deki Kuva-yi Milliye taraftarı gazateler kapanmış,yerlerine Türklük düşmanı, Yunan taraftarı yayın organları geçmiştir  Adalet, İrşat  ve Balıkesir isimli gazeteler, 2.5 yıllıkYunan işgali boyuncaYunanveİngiliztaraftaryayınlarıyla,dikkati çekmektedir. Adalet gazete sahibi Ali Sami Bey başta olmak üzere, bu gazetecilerden belirli kurtuluştan sonra Yunanistan'a kaçmış, bazı da pişmanlıklarını işaretleyerekBalıkesir'deyaşamak birdevamolmuştur.Balıkesir'deyayınlandıMillîMücadeletaraftarı gazeteler ile işgal döneminde çıkan Yunan ve İngiliz taraftarı gazeteler, aynı zamanda, bir savaş ortamında basının nasıl bir rolü sahip olduğunu gösteren tarihi kayıtlardır.

Prof. Dr. Mustafa ÖZSARI
Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi

KONU İLE İLGİLİ BAKINIZ ..https://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/soner-yalcin/muhalif-mi-hain-mi-o...

24-11-2022/ BAÜN