İki Kesimden Birini Seçmek

İKİ KESİMDEN BİRİSİNİ SEÇMEK

YA DA EHVEN-İ ŞER OLANI SEÇMEK

14 Mayıs 2013 Genel Seçimlerinde, iki kesimden birisini seçeceğiz; Millet İttifakı ya da Cumhur İttifakı. Aynı şekilde iki ittifaktan birisinin Cumhurbaşkanı adayına “evet” diyeceğiz.

6 Şubat depreminin üzerinden 3 ay geçti. Hala enkaz kaldırmaları devam ediyor. Hala göçük altında yitirilen insanların bulunamayan bedenleri, haber sitelerinde konu edilmekte, kayıp olarak aranmakta. Hala deprem bölgelerinde içecek su, tuvalet, banyo sorunları yaşanmakta. Konteynerlerde, çadırlarda, açık havada yaşam mücadelesi verilmekte. Sel baskınlarının çamurlaştırdığı toprak zeminlerde çıplak ayaklarıyla dolaşan çocuklar, çamaşırlarını, bulaşıklarını yıkamaya çalışan anneler, yiyecek, giyecek kuyruğunda bekleşenler, tuvalet sırasında kasıklarını güçlükle tutmaya çalışanlar, şimdi de sıcakların bastırmasıyla akrep, yılan avına çıkmakta, sivrisineklerin istilasından bedenlerini, bebelerini korumaya çalışmaktadır.

Deprem bölgelerinde durum bu kadar kötüyken, ülke, genel seçimlerin propagandalarıyla çalkalanmakta; “Aynı tastan içmişiz biz!” şarkıları çalınmakta, “İki keklik bir dalda, aman aman yazması oyalı, kundurası boyalı…” türküleri yanık yanık söylenmekte, “Her şey çok güzel olacak!” diye hep bir ağızdan bağıra bağıra kitlelere umut pompalanmaktadır.

“Yine baharlar gelecek, dertler sona erecek!”

Ekonomik sıkıntılar içinde; etin, sütün, peynirin, zeytinin, yumurtanın, ekmeğin, simidin, bir bardak çayın hesabını yapmak zorunda olan milyonların derdine, basılacak bir “evet” oyu ile çözüm bulunacaktır. Yeter ki mührü kime basacağını bilebilsin milyonlar. Mühür kimdeyse “Süleyman” odur, “patron” odur!..

Devlet, genel seçimlerde kullanılan oylar sayesinde, ezilenlere, sömürülenlere, yetersiz ücretiyle geçinmek zorunda olan işçi sınıfına bir “yurttaşlık” payesi bahşederek, onları toplumsal düzenin destekçileri kılmaktadır. Egemen sınıfın kurduğu partilere oy verdirmek suretiyle, depremzedeleri, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda olan kitleleri, düzene entegre etmektedir.

Yine baharlar gelecek, yine genel ve yerel seçimler olacaktır ve yine iki kesimli model devam edecektir. Yine bizler ehven-i şer arayışlarımızı sürdüreceğiz. Ta ki örgütlü işçi sınıfın, iktidar olmayı hedefleyerek, “kendisi için sınıf” konumunda, iktidar koltuğuna oturacağı bahar gelinceye kadar, bu iktidar gidecek, başka iktidarlar iş başına geçecektir.

13.05.2023, İzmir, Sedat Pamuk