Hayır..Kutlamıyorum!

8 MART KADINLA GÜNÜ MÜ? HAYIR KUTLAMIYORUM!

 Üzgünüm; 8 MART Kadınlar Günü' nü tanımak istemiyorum. Hele kutlamak hiç mi, hiç içimden gelmiyor. Aksini düşünebilenler varsa; hayırlı olsun.
Bir yıl içinde sadece ülkemiz sınırları içinde  öldürülen kadın sayısı  ortalama 409, çocuk istismarı sayısı 387. Bu utanç raporu eksilmiyor artıyor.  Sadece bir ay içinde 45 kadın bir yakını tarafından öldürülmüş. Öldürülen 20 çocuktan, on tanesinin katili, çocuğun öz  babası . SultanTaşar, Melisa Sağlam, Canan Kaymakçı kıyafeti açık bulunduğu için saldırıya uğrayan kadınlardan sadece bir kaçı. Öldürülen kadınların% 60 ı tesettürlü. Yani kapanmak canını kurtarmak için yetmiyor.  Sosyal Medya Hesabından beden eğitimi dersinde giyilen eşofmanların kızları çıplak yaptığını paylaşıyor  E. H isimli İmam Hatip Lisesi, felsefe öğretmeni. Öldürülen kadınların yarısının neden öldürüldüğü   de bilinmiyor ne yazık! İstanbul, İzmir, Antalya cinayetlerin en çok işlendiği illerimiz.  Kadına fiziksel ve psikolojik şiddet, uygulanan sosyal baskı haksızlıklara değinmiyorum bile. Tablo yeterince iç karartıcı. Dünya kadınlar günü  tüm dünyada büyük umutlarla kutlanıyor. Birleşmiş Milletlerin 1977 yılında Emekçi Kadınlar Günü'nü ilan etmesiyle başlamış  ama aslı çok daha eskilere dayanıyor. Bizi ilgilendiren o günden bu güne ne kadar yol alındığı. Kazanılan kadın hakları. Kadını korumak adına çıkarılan yasalar, sığınma evleri var. Bir yandan bu çalışmalar yapılırken diğer yandan  kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve  kısıtlamalarda  artış olmuş. Hani bir de bu günün anlamını sulandıran basite indirgeyen davranışlar yok mu çok daha ağır ve küçültücü. Eğer bugün kadın için bir şey  yapmak isteyen varsa; karısına, sevgilisine çiçek ya da pahalı hediyeler almak yerine kadın koruma derneklerine, sığınma evlerine destek verip bağışta bulunsunlar.  İşte o zaman; 8 MART Gerçekten kadınların olur. İşte bu davranış kutlanmaya değer. İnsanlarımız bu günü krize, şiddete, istismara, taciz ve tecavüze karşı tepkilerini dile getirecek etkinliklere katılsınlar.  Aldıkları hediyeleri birbirine gösterip hava atmak , süslü zengi sofralarda yenen yemekler,  eğlence yerlerinde atılan göbekler   yerine, kendilerini yok sayan politikalara karşı itirazlarını dile getirsinler.

 Kadın Platformlarında basın açıklamalarını dinleyenler arasında olalım. Eşit işe eşit ücret, doğum izinleri, çalışma saatlerinin düzenlenmesi konusunu  işleyenlere destek verelim, yasalara uygun kitlesel yürüyüşlerde bulunan kardeşlerimizi destekleyelim, mümkünse katılımcı olalım. Kadın üreticilerin el işlerini sergileyip tanıtalım. Ekonomik kriz en çok kadınları etkiledi. Malzemeden eksilte eksilte, pişirilen yemeklerin tadı tuzu kalmadı. Akşama ne pişireceğim derdi kronikleşti.( Hamileyim canım patlıcan çekti alamadım.) diyen bacımızın sesine ses katalım. Hapisanelerde kendini savunurken suçlu konuma düşen hanımların derdini bilelim. Aramızda  yaşayan  yuva yıkan, kadınlığını kötüye kullanan hemcinslerimizi uyaralım. Bize birilerinin sahip çıkmasını beklemek yerine kendi gücümüze potansiyelimize güvenelim. Erkeğimizin arkasında veya karşısında değil tam yanında dim dik duralım. İllaki kadınlar günü diyorsak; kutlamayı hak edelim. 
    09-03-2023/  ULVİYE KARA AKCOŞ