GUREBA- İ LAKLAKAN
Türkçesi Düşkün Leylek Evi.
Eski Osmanlı zamanında, Leyleklerin Göç yolu üzerinde kurulmuş İlk ve tek Hayvan hastanesi.
Leyleklerin göç yolları çok uzun ve zor olduğundan, yolda birçok Leylek hastalanıyor veya kanadı, kolu kırılabiliyormuş. Bunların tedavi edilebilmesi için kurulmuş bu hastane. Tedavileri yapılıyor ve giden göç sürüsü tekrar geri dönüşüne kadar burada bakılıyormuş. Göç sürüsü geri dönüş zamanı buradan geçerken yine arkadaşlarının yanına salınıyor ve uçup gidiyorlarmış. Ne kadar insani bir uygulama... Kuşlar için de kış aylarında korunmaları için tahtadan kuş evleri yapılır ağaçların dallarına asılırmış...
Şimdilerde de zaman zaman bazı yerlerde devam ediyor bu uygulama. Birçok duyarlı vatandaşlarımız da yazın sıcaktan bunalmasınlar diye su kapları bırakıyorlar yol kenarlarına, kışın üşümesinler diye kedi evi köpek evi yapıyorlar. Uygun yerlerde besleme yapıyorlar. Bunlar güzel uygulamalar. İnsan mutlu oluyor bunları görünce.. Ancak, bir de tüm canlılara düşman olanlar var. Yerleri pisletiyor diye, o güzelim güvercinleri yem döküp topladıktan sonra çevresine benzin döküp canlı canlı yakarak öldürenleri okuduk gazetelerde..
O güzelim Keklikleri, üreme zamanında avlayıp bebelerini öksüz bırakanlar. Aynı şekilde, yavrularını koruma amaçlı toprakda kazdığı çukurlara saklayan Tavşanları öldürüp, yavruları annelerini beklerken ölmelerine sebep olanlar.. Avcılık sporu diyorlar bunu adına..? daha pekçok örnek çıkıyor karşımıza zaman zaman. Bir de sadistce işkece yapanlar var sokakda yaşayan kedi köpeklere. ayaklarını kırıyorlar. Kulaklarını kesiyorlar. Gözlerini oyuyorlar. yazmaya ve okumaya dayanılamayacak işkenceler yapıyorlar.. Bunları görmek ve duymak da insanları mutsuz ediyor. Öfkemiz içimizde kalıyor. Bunlara engel olamamanın çaresizliği içimizi yakıyor..
Bir de ibadet veya sevap amaçlı yapılan hayvan kesimlerindeki hatalar var. Her kurban bayramında ne yazık ki aynı benzer olayları görüyor ve üzülüyoruz. Yine aynı olayları izledik günlerce TV.lerde gazetelerde. Burnundan demir halka ile ağaca bağlanan danalar. İplerle ayakları kafasına bağlanarak motora yüklenen danalar. Hiçbiryerden havalandırması olmayan Teneke kamyon Kasası ile taşınmaya çalışılırken havasız ve nefessiz kalan bayılan ve Ölen zavallı danalar.. Kecileeğini anlayıp kaçan hayvanları yakalamak için uygulanan vahşi uygulamalar.. Bütün bunları yapanların normal insan oldukları düşünüyormusunuz. . Göç ederken yaralanan Leylekler için Bakımevi yapan insanlar mı geçen zaman içinde bu kadar gaddar, duyarsız, acımasız oldular, yoksa başka diyarlardan mı geldi bu merhametsiz insanlar.
Osmanlı zamanında Ahmet Haşim, yazdığı eserlerini topladığı kitabının adını " Gurabahane-i Laklakan koymuş o Leylek Bakım evinden esinlenerek. " Ben de onlardan farklımıyım, bu köşe de benim için bir Gurabahanedir." demiş. çıkardığı dergide yazdıkları için..
Bir zamanlar Düşkün Leylekleri tedavi eden bu Leylek Hastanesi zaman içinde kapanmış. Çoğalan yapılaşma ve kaybolan doğal yaşam alanları da yok olunca Leylekler de gelip geçmez olmuşlar. Bir zaman sonra , Bursa Osmangazi Belediyesi tarafından bu Leylek Hastanesi. Müze olarak hizmet vermeye başlamış. Gureba-i Laklakan Müzesi.. Sanırım sonra kapanmış. Bu dünya sadece insanlar için değil. Tüm canlıların yaşam hakkı var. Sadece hayvan deyil, ağaçlar, çiçekler, böcekler, topraklar, doğal hayatta var olan tüm canlıları, özellikle de nefes almamızı sağlayan, bize oksijen üreten Ormanlarımızı sevmeyi ve korumayı öğretelim çocuklarımıza. Ağaç dikmenin erdemini aşılayalım. Son zamanlarda yurdun her köşesinde yanan ormanlarımız yüreklerimizi yakıyor. Televizyonlarda, " şimdi de orman yangınları haberlerimizde sıra ".. diye cayır cayır , hektar hektar yanan ormanları izlerken nefesimiz daralıyor.. Alevlerden Göremediğimiz çeşit çeşit canlıların nasıl yandıklarını düşünmek, hayal etmek bile psikolojimizi bozuyor...
Yangın, şiddet, öfke olmayan mutlu haberlerin yer aldığı Ana Haber Bültenlerini özledik.. Umutla bekleyelim. Daha mutlu sabahlara uyanmak dileği ile... Sağlıkla kalın.
16-08-2019 BANDIRMA