Gıda Fiyatlarının Yükselişi Neden Önlenemez -1

GIDA FİYATLARININ ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİNİN NEDENLERİ-1

Gıda fiyatlarının önlenemez yükselişi devam ediyor. Bu yükselişin işaretleri uzun zamandan beri vardı. Ancak ülkeyi yönetenler “paramız var alıyoruz” diyerek sorunu görmezden geliyor yada gizliyordu. 2019 yılı sonlarına doğru covid-19 virüsüyle birlikte dünyada ticaret ve üretim öncelikleri değişti. Bu değişimle birlikte “paramız var alıyoruz” sözü de anlamsız kaldı. Çünkü bütün dünya öncelikle kendi halkının beslenme sorununa odaklandı. Dolayısıyla borç bulduğunuz paranız da bir işe yaramadı. 
Artan gıda fiyatları ile ilgili olarak merkezi otorite hep kolaycılığa kaçıp birilerini suçladı. Patates ve soğan üreticisine stokçu ilan etti, yetmedi teröristlikle suçladı. Tanzim satış çadırları kurarak milleti kuyruğa dizdi çözüm olmadı. Şimdilerde ise Tarım Kredi Marketleri aracılığıyla hem birilerinin egosu tatmin edilmekte hem de yine birilerine fon aktarılmakta. Yani buda çözüm olmayacağı gibi bu kriz fırsata dönüşmüş durumda.
Peki, artan gıda fiyatlarının nedeni ne?
Üretememek, Üretmemek yada Ürettirmemek.
Çünkü yüksek girdi maliyetleriyle üreticinin ekip dikecek gücü kalmadı. Borçlanmak için ipotek gösterecek teminatı kalmadı. Borcunu erteleme şansı kalmadı. Dolayısıyla üretimi terk etti. Geçmiş tarihlerde (yaklaşık bir yıl önce) yazdıklarımda böyle bir krizin geleceğini öne sürmüştüm. Felaket tellalığı yapmak istemem ama bu kriz akşamdan sabaha çözülecek bir kriz değil. Çünkü fabrika çalıştırmıyorsunuz. Bitkisel üretim yapıyorsunuz. Onu da yılda bir defa yapabilirsiniz.
 
⦁    Seçilmiş tarla ürünlerinde yeterlilik dereceleri 2019 2020
Yukarıda görmüş olduğunuz grafik verileri TÜİK’e ait. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Buğday almıyoruz diyenler son 7-8 yıldır ortalama 5 milyon ton buğday ithal ediyordu. Bu rakam 2020 yılında 9 milyon tona ulaştı. ‘021 yılında ise 12 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ayçiçeği yani yağ ithalatı… Diyebilirim ki Türkiye petrolden sonra dövizini en fazla harcadığı yer ham yağdır. Mısır ve soya aynı durumda. Bitkisel üretimdeki bu dışa bağlılık hayvansal üretimi de etkilemektedir.
Hızla artan nüfusa karşılık hızla düşen üretim. Sonuç ortada. Peki bunun suçlusu kim? Soğanını stoklayan köylü mü? Yada harmanda buğdayını 3 TL’ye, çeltiğini 5 TL’ye satan üretici mi? Bir defa ortada stoklanacak bir ürün yok. Kim kimi stokçulukla suçluyor. Harmanda buğdayını 3 TL’ye satan üretici mi stokçu, yoksa aralık ayında 5,4 TL’ye satan TİGEM’mi stokçu? Beyler kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Ortada stoklanacak bir ürün yok. Üretim açığı var. 
Peki, üretim açığının kaynağı ne?
Türkiye 24.Ocak.1980 ekonomik kararlarından itibaren sistematik olarak tarımı sürekli ihmal etti. Tarım ve köylü küçümsendi, hak ettikleri gerçek değeri alamadı. 2002 Akp iktidarıyla birlikte bu ihmal 2021 yılına kadar geçen sürede zirve yaptı. Üretiyoruz, satıyoruz, alıyoruz, masalları sonucu şimdi geldik duvara tosladık. Tarım sektörü hak ettiği desteği hiçbir dönem alamadı. Kimse masal anlatmasın. Hak ettiği desteği alamadığı için üretici tarlalarını terk etmek zorunda kaldı. Bir yandan zarar etme baskısı öte yandan yapılaşma ve rant alanları yaratılarak üretim alanları hızla azaldı.
3.485 ha Tarım Arazisi Azaldı.
2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan tarım arazisi 2019’de 23 milyon 94 bin hektara kadar düştü. Buna göre tarım alanları 18 senede yüzde 12,3 azaldı. 2018 yılı itibariyle, toplam ekilebilir alan (23.180 bin ha) dikkate alındığında ise kişi başına 0,28 ha alan düşmektedir. Önlem alınmadığı takdirde 2050 yılında 0,15 ha alana düşecektir.
 
*Grafik Şehircilik bakanlığının sitesinden alınmıştır.
Gıda fiyatlarındaki artış nedenleri bir yazıya sığacak kadar dar bir konu değil. Bu yazıda krizin asıl nedenleri olan tarımsal üretimde düşüşe neden olan girdi maliyetlerini ve tarım arazilerindeki düşüşe dikkat çekmek istedim. 
Hani şehrimizde geleceğini Metal OSB’lerin rantı üzerine kuranlar var ya, hani toprak ana gününde marul fidesi dağıtan güzide Kent konseyi var ya belki gerçeği göremeye çalışırlar istedim.

12-12-2021/CEVDET AYAN/BANDIRMA