Erdek K.Dayanışma Platformu Balıkesirlilere Gerçekleri Anlattı.

Dadan, “Yaşamımıza ve malımıza kast eden bu sanayileşmeye rızamız yoktur.

Erdek Körfezi Dayanışma Platformu, Balıkesir Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odasında, Erdek körfezinde inşa edilmesi düşünülen petrokimya ve ağır metal sanayi, büyük liman ve enerji santralleri hakkında bir bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Platform Sözcüsü Dr. Kadir Dadan, Büyükşehir Belediyesi tarafından yurt içinde ve yurt dışında propagandası yapılan, Bandırma limanı ve sanayi yatırımları şeklinde lanse edilen yapıların, Erdek körfezinde inşa edileceğini, ancak sanayileşmeden birinci derecede etkilenecek Erdek'lilerin bu konuda söz ve karar sahibi olmalarının istenmediğini ileri sürdü.

Dadan, Erdek körfezindeki sanayileşmeyi kendileri adına olduğu kadar devlet ve millet adına da doğru bulmadıklarını ve konu hakkında Cumhurbaşkanlığı makamına, görüşlerini, gerekçelerini ve sanayileşme yerine bölgeye yapılmasını arzuladıkları tarımsal yatırımları içeren bir mektup yazdıklarını ifade ederek, Cumhurbaşkanlığı sekreterliğinin dosyayı Balıkesir Valiliğine havale ettiğini açıkladı.

Mektupta kamu adına iş görenlerin, şirketlerin çıkarını değil, devletin ve milletin çıkarını koruması gerektiğini, ancak Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığının adeta şirketlerin sözcüsü gibi davrandığını ileri sürdüklerini ifade eden Dadan, “Sayın Edip Uğur’a yüz yüze söylediklerimi burada da tekrar etmek isterim. “Çevre dostu sanayi geliyor” diyerek, şirketlerin sözcülüğünü yapmaktan vazgeçin. Gelsinler yüzleri varsa, “çevre dostu” sanayilerini kendileri Erdek halkına anlatsınlar. Biz bunları Dilovası’ndan, İzmit körfezinden, İstanbul’dan tanıyoruz. Bunlar, ürettikleri kimyasalların formülünü ticari sır diye itfaiyeye bile bildirmeyen, önlem almakla sorumlu iş yeri hekiminden bile gizleyen, işçileri meslek hastalıkları hastanesine gönderiyor diye işyeri hekimini kovan şirketlerdir. Bunların bölgeye getireceği istihdam, insan eti yiyen istihdamdır.” dedi.

Hiçbir girdisi bölgede olmayan, üretimi yurt dışına yönelik olarak yapılacak bu sanayileşmenin turizm, balıkçılık ve zeytincilik ile geçinen bölge halkı için bir kader olmadığını, ancak gerçekleşirse bir yıkım olacağını ve bu yıkımın sorumlularının meclislerde sanayileşme için el kaldıranlar olacağını dile getiren Dadan, “Yaşamımıza ve malımıza kast eden bu sanayileşmeye rızamız yoktur. Çiğnenecek hakkımız sonsuza kadar kalıcıdır. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, topraklarımızı terk etmeyeceğiz, pazarlık etmeyeceğiz, bunu bize reva görenleri affetmeyeceğiz ve onlar yapacaklarının bedelini elbet bir gün ödeyecektir.” diye konuştu.
Zamanının en büyük üç limanına birden sahip olan Kyzikos’ta, depremlerle birlikte taş üstünde taş kalmadığını hatırlatarak, bölgedeki depremselliğe de dikkat çeken Dadan, Erdek Belediyesi ile yaptıkları toplantıda konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’a da ilettiklerini, ancak, bölge turizminin etkileneceğini söylediklerinde “Erdek’te hala turizmden kazanabilen var mı?” şeklinde bir soruyla karşılaştıklarını, kendisinin de Ocaklar’da yaşayan bir kişi olarak, son yıllarda yapılan yatırımları işaret ettiğini dile getirdi. Gerek büyük oteller, gerekse pansiyonlar olarak toplamda sadece Ocaklar’da 70 milyon liralık yatırım yapıldığını ve bunun büyük bölümünün bölge halkının turizmden kazanımları sonucu kendileri tarafından yapıldığını vurgulayan Dadan, “Şu anda Erdek’te bir anket çalışması yürütüyoruz. İleride bir referandum da yapabiliriz. Ancak “Sanayi mi? Turizm mi?” sorusunun yanıtı bölge halkı için nettir. Bizim asıl korkumuz, gerekli ön araştırmaları tamamlamadan, girişilen Ocaklar’daki kanalizasyon inşaatında çamura saplanan bir belediyenin, milyar avroluk liman kurmaya kalkarak Erdek körfezini de bir bataklığa dönüştüreceğidir.” şeklinde konuştu.
Dadan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin, hiçbir hammaddesi bölgede bulunmayan bu sanayi tesislerinin neden bu bölgede kurulmak zorunda olduğunu, ortalıkta simulasyonu yapılan projenin kim tarafından, hangi maliyetle ve hangi gerekçelerle hazırlandığını, sanayi alanındaki daraltılmayı neden yok saydığını, bu sanayileşmenin Türk Boğazlarında ve Marmara Denizinde yol açacağı etkilerin neler olduğunu ve nasıl bertaraf edileceğini, deprem riskine yönelik alınacak tedbirlerin neler olacağı ve bunun maliyetini, Bakanlar kurulu kararı sonrası bölgede yatırım yapan turizm işletmelerinin zararının nasıl tazmin edileceğini, Bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin kirlilikten nasıl korunacağını, Manyas Gölü ve kuş cennetinin nasıl korunacağını, gereken kamulaştırma bedelinin miktarı ve nasıl karşılanacağını, liman yatırımı için gereken miktarın nasıl karşılanacağı açıkça ortaya koyması gerektiğini dile getirdi.
Mücadelelerini ulusal ve uluslar arası alana da taşıyacaklarını ifade eden Dadan, bu yönde hazırlık çalışmalarını sürdüğünü ve önümüzdeki aydan itibaren hızlandıracaklarını dile getirdi.
Mücadeleye destek vermek amacıyla toplantıya katılan Bergama Altın Karşıtı mücadelenin sembol ismi Oktay Konyar da, “Hemen hemen Türkiye’deki bütün mücadele yerlerini biliyorum, bu büyüklükte bir şey görmedim. Tam bir felaket. Bu bölgedeki kentler mücadele geleneği olan yerler. Sokağa çıkmalısınız, haykırmalısınız. Biz her yerde olduğu gibi burada da yanınızda olacağız. Gittiğimiz her yere mücadelenizi taşıyacağız.” diye konuştu.
Yine destek için bulunan İstanbul Yeşillerinden Ender Eren de, “Yıllardır gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında bu mücadelelerin içindeyiz. Küresel sermayeye karşı, küresel dayanışma önemli. En somut örneği Hasankeyf için yapılanlardır. Orada yapılacak barajın finansmanı, Avusturya’da verilen mücadele ile durduruldu. Biz de Erdek’te yürütülen bu mücadeleyi Kanada’da yapılacak Dünya Sosyal Forumuna taşıyacağız ve tüm dünya bilgi sahibi olacak. Ayrıca Avrupa’da da ilişkili olduğumuz süreçleri etkinleştireceğiz. Zannediliyor ki, çevre mücadelesi bir görüntüden, bir şovdan ibarettir, gelir geçer, dağılır gider. Ancak bilinmeli ki dünya çapında birçok mücadele, sermayedarlara karşı insanların canları pahasına yürüttükleri mücadeledir. Brezilya’da kauçuk tekellerine karşı Amazon ormanları için mücadele eden Chico Mendes, Honduras’ta büyük baraj projelerine karşı mücadele eden Berta Cacares, anmak istediğim iki örnektir. Bunları bilerek mücadele ediyoruz ve dayanışmamızı sürdüreceğiz.”dedi.
Toplantıya Balıkesir’deki sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının yanı sıra, aralarında CHP il başkanı Ender Biçki’nin de yer aldığı siyasi parti temsilcileri de katıldı.

HABER :ERDEK KÖRFEZİ DAYANIŞMA PLATFORMU