Eğitim Şart! Şeytanın Ortakları

EĞİTİM ŞART! ŞEYTANIN ORTAKLARI

Fikret Çağın.

Değerli okurlar, geçtiğimiz yıllarda, normal aklın alamayacağı acayipliklerle karşılaştık, bu acayiplikler bir iki sıradan hadise gibi değil, hız kesmeden hep devam edegeliyor.

Hatırlarsınız, bir iki yıl önce, Adana'da bir insan bir arkadaşına yüklüce bir para kaptırıyor (sözde borç veriyor) arkadaşı ödemeyi ipe sapa gelmez bahanelerle geciktiriyor, alacaklı çaresiz, (ikinci kez dolandırılmak için olsa gerek) cinlerle alakası olduğu söylenen bir medyuma gidiyor, Şeytanın mesai arkadaşı olan medyum, tamam benim cinlerim seni ziyadesiyle zengin edecek, loto dan altıyı tutturacak çok zengin olacaksın, deyip iyice bir miktar parasını alıyor, kısa aralıklarla bir iki kez daha para isteyip alıyor.

Bu arada parsını kurtarmayı ve zengin olmayı bekleyen kişide, yeni yeni Üsküdar’da sabah olmaya başlıyor, yani uyanma moduna giriyor, dolandırıldığının jetonu düşüyor ve polise baş vuruyor.

Bir başka ŞEYTAN oyunu da pek çok insanın başına gelen, malum "uyanın da balığa gidelim" durumları, hani şu telefonda kendilerini Polis, Savcı gibi tanıtıp PKK ile ilişkilendirip paranızı alın filan yere bırakın masalları, İnsanlar panik olur ne yapacaklarını şaşırırlar, basiretleri bağlanır, körü körüne isteğe uyarlar, onlarda da Üsküdar’da sabah geç olur ve polise giderler.

Ben Polisin yerinde olsaydım (iyi ki değilim, bu kadar kolay aldanan toplumla uğraşmayı istemem ve beceremem de) Siz en iyisi bir falcıya, medyuma gidin onlar böyle aptallıkları Pardon aldatılmışlıkları daha iyi çözerler derdim.

Bakınız, Mukaddes Dinimizin, çamur siyasete alet edilişiyle birlikte toplumun önemli bir bölümünde dinden soğumalar, yanlış algılamalar, aşırı İman ve İnanç zafiyeti tavan yapmaya başladı, (Son araştırmalarda Ataizm ve Deizm’in artışı bunu gösteriyor) bir takım insanlar da dindar görünüp köşe dönme derdine düşmüş, çıkarı için yağcılığı, yalakalığı benimsemiş, yalana, dolana, arsızlığa, hırsızlığa, rüşvete, yolsuzluğa, hasılı İslam’ın çirkin görüp yasakladığı her türlü melanete

ödün verir hale gelmişlerdir.

Toplumun bu zaafını fark eden ne kadar hin fikirli Cinler ve “ŞEYTANIN ORTAKLARI” varsa, Falcı, Büyücü, Muskacı, üfürücü, Cinci ve Medyum gibi sahtekarlar, Ülkenin her yerinde faaliyete başladılar, Adeta koş vatandaş koş, kayıpları bulmak, Gaipten gelecekten haber vermek, Hastalara şifa, Dertlilere deva, Fakirlere çok para bunların kerametlerinde, sizleri bekliyor diyen şeytan işbirlikçilerini de her gün yazılı ve görsel basında görüyor okuyoruz.

Bu gibilere aldanan pek çok insanımız var, bu sahtekarlara karşı yeterli ve caydırıcı önlemler yok ki bu soytarılıklar hız kesmeden devam ediyor ve toplum olarak karanlığa hızla yol alıyoruz.

Hani, 2000 yılından önce insanlar dinlerini unutmuşlardı da, tavuktan kurban olur mu diye soruyorlardı diyenler!, neredeler?.

Günümüzde yaşanan bu cehalete, sapkınlığa ve bu sahtekarlıklara ne buyuruyorlar acaba?, Alo Fetva hattı, 2015 yılında Din adına sorulan manyakça sorular yüzünden kapatılmadı mı?.

Hani din adına yeni bir çığır açılmış ve ilk defa TV lerde Din içerikli programlar başlatılmış, adeta uh uh yaparak din adına buz dağları eritilmişti!, hani, halk dinini diyanetini iyi öğrenmişti! onun için mi millet Falcılardan, Medyumlardan medet umuyor ve onları aptallıklarıyla ihya etmeye çalışıyor?. Onun için mi yatır türbelerine para cüzdanlarını, toto, loto kuponlarını, KPSS sorularını sürtüyorlar? neyi kimden umuyor ve bekliyorlar?.

Bunlara inanmanın, itibar etmenin Şirk’e girdiğini, Allah'ı (cc) ve kuranı inkar etmek anlamına geldiğini " Din bilginleri, insanlara iyice anlatmalılar.

Dahası Müslüman Yalan söylemez, Gıybet etmez, Haram yemez, Yolsuzluk, Hırsızlık yapmaz, Emanete ihanet etmez, Kul hakkı yemez, Doğruluktan ve Adaletten şaşmaz diyerek ve buna benzer Allah'ın (cc) kullarına vahiy ettiği emirleri hiç kimseden korkmadan dosdoğru söylemelidirler.

Korkunun ecele faydası yoktur.

Toplumda Ahlaki ve manevi değerler erozyona uğramışsa, Kadın cinayetleri ve şiddeti rutin işlerden sayılıyorsa, küçük çocuklara cinsel istismarlar sıradan olaylar gibi algılanıyor ve toplumu ayağa kaldırmıyorsa, Savcı ve Polis yalanlarıyla insanlar telefonla dolandırılıyorsa, (ki bu birikimlerde şaibe varsa korku da vardır).

Tosuncuk oluşumlu, ÇİFTLİK BANK, TANKER BANK, FIRIN BANK gibi sözde bol kazançlı vaatlerin üzerine balıklama atlanıyorsa, Haram Helal tanınmıyorsa, Stokçulukla fakir fukara zora sokuluyorsa, Bazı Tarikat şeyhleri erkek müritlerine cinsel tacizde bulunuyorsa ve LUT Kavminin helak sebeplerine hızla gidiliyorsa, bu noktada yurdum insanında, epeyce Eğitim yetersizliği ve İman zafiyeti var demektir.

Böyle durumlarda, Başta Diyanet işleri Başkanı’na, ve sırasıyla İlahiyatçılara, Müftülere ve hatta Cami İmamlarına da, Halkı İslami hakikatlerle bilgilendirmek görevi düşmektedir. (Manevi Cihat’ın önemli bir kısmıdır)

İslam dininin temel doğrularını insanlara güzelce vaaz etmek onlar için Farzı ayn’dır, bunlar bilindiği halde vaazlarda ekseri, ya Cennetten Cehennemden, ya da sahabe döneminden bahsedilerek günü kurtarmakla yetiniliyor, ama toplumun geldiği nokta da ortada, bir kısım insanlar manadan kopup maddeye endeksli halde, ŞEYTANLA ORTAKLIK kurup köşe dönme derdinde, bu şarlatanlara dur diyecek bir merci yok mu? Bu Ülkede, illa “EĞİTİM ŞART” demek gerekiyorsa her zaman dediğimiz gibi “EĞİTİM ŞART” diyoruz, ama dindar kindar eğitim değil Çağdaş eğitim.

Esen kalınız...

BANDIRMA - 28-01-2019