Eğer Bir Haksızlığa Engel Olamıyorsanız..

Her gün lügatımıza yeni bir sözcüğün girdiği günümüzde anlamını tam kavrayamadığım, kavramaya başladığımda ise uygulamalar nedeniyle kavramakta zorlandığım bir kavram; LİYAKAT . . .

Sözlük anlamı:

Liyakat: 1. Layık olma, yaraşma, yaraşırlık, uygunluk. 2. Yeterlilik, yetenek.

Gelelim sözün özüne . . .

Sizlere yaşantımızdan bir örnekle liyakatı kavratabilecek miyim bakalım?

Eşim 30 yılı aşkın meslek yaşamında iyi bir öğretmen, iyi bir idareci ve en önemlisi de iyi bir İNSAN . . .

Yüksek lisans yapmış, uzmanlığı olan, uzun yıllar idarecilik hizmeti vermiş, mesleğinde kaliteli, sevilen, sayılan bir fizik öğretmeni . . . Hiç bir zaman makam, mevki, koltuk derdi olmamış, EMEKÇİ ruhuyla çalışmış . . .

Üstelik hiç istemememe rağmen kendisine duyduğum saygıdan dolayı idareciliğini desteklemişimdir.

Yine çocuklarımız Enerjisa Bandırma Fen Lisesi’nde okudukları için hem müdür yardımcılığına ve hem de boş olan fizik kadrosuna yasal yollardan başvurusunu yapmıştır.

Lakin ne öğretmenlik ne de idareciliğe getirilmemek için her türlü yola başvurulmuş; şimdilik başarılı olunmuştur.

Müdür yardımcılığına, kriterleri eşimden çok aşağıda olan bir edebiyat öğretmeni getirilmiş; ‘’Biz yaptık oldu.’’ denmiştir.

Artı Okul – Aile Birliğinde de dışarıda bırakılmak için örgütlenilmiş, yine amaçlarına ulaşmışlardır.

Tabi burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Yasalar var. Hakkımızı arıyoruz. Sendikamız aracılığı ile mahkeme sürecini başlattık.

Uzun lafın kısası olmak zorunluluğumuz olmamakla beraber ( Şovenlikten hiç hoşlanmam. ) Türk ve Müslümanız biz. Terörist miyiz ki kendisinden olmayanı dışlıyorsunuz? Suçumuz NE? Doğru olmak mı?

YAY EĞRİDİR, OK DOĞRU.

YAYI TUTUP OKU ATARLAR.

Lakin, doğrular sonsuzdur.

GERÇEK ise BİR tane.

Umarım, sizler de lügatınıza bir sözcük katıp; anlamını kavrayabilmişsinizdir.

SAYGILAR . . .

Hasibe ZEYBEK

Eğitim-Sen Üyesi

10-07-2020/BANDIRMA GERÇEK