Dünyada ve Bölgemizde Öne Çıkan Gelişmeler

Bölgede ve Dünyada Öne Çıkanlar

 Türkiye

 13 Ağustos 2020 saat 16.00 itibariyle, Türkiye’de koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 1.509 pozitif vaka tespit edildi, toplam vaka sayısı 289.635’e ulaştı. Bugün yapılan test sayısı 98.326 olarak gerçekleşirken, toplam test sayısı 8.423.463’e ulaştı. Bugün vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 48 olurken, toplam vefat sayısı 6.999 oldu. İyileşen vatandaşlarımızın sayısı son 24 saatte 1.207 olurken, toplam iyileşen sayısı 257.731’e ulaştı.

 Adana'nın Pozantı ilçesinde 9 Eylül'de başlayan orman yangını kontrol altına alındı.  Terörle Mücadele

 Şırnak'ta Yıldırım-11 Herekol Operasyonu kapsamında jandarma birliklerinin hava destekli operasyonunda 3 terörist etkisiz hale getirildi.  Şehit J.Yb. Yarbay Songül Yakut-8 Operasyonunda, terör örgütüne ait 41 tüp, iki jeneratör, bir av tüfeği, bir tabanca, 12 EYP düzeneği, iki RPG mühimmatı, 3 RPG sevk fişeği, 460 metre elektrik kablosu, 100 metre infilak fitili, çok sayıda yaşam ve gıda ile örgütsel malzeme ele geçirildi.  Düzensiz Göç  Yunanistan hudut birliklerinin, sınırı geçmek isteyen 8 yaşındaki Gazin Abdu'yu plastik mermiyle ayağından vurarak yaraladığı iddia edildi.

 Antalya'nın Alanya ilçesinde yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan 120 yabancı uyruklu yakalandı.

 Kuzey Afrika

 Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in kontrolündeki Merc kentinde ağırlaşan yaşam şartlarını protesto etmek isteyen göstericilere milislerce ateş açılması sonucu en az 5 kişi yaralandı.  Libya Uluslararası Kalkınma Programı Direktörü Sagezli, "Libya'nın şu anda çok ciddi altyapı yatırımına ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Türkiye'den Libya'nın kalkınmasında bizimle birlikte olmasını talep ediyoruz." dedi.  Tunus'ta siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, Bahreyn ile İsrail arasında yapılan normalleşme anlaşmasını kınadı.

 Ortadoğu

 İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ülkesinin petrol gelirinin son 8 yılda 120 milyar dolardan 20 milyar dolara düştüğünü söyledi.

 o Ruhani, "Dünya tarihinde az görülen boyutta ekonomik yaptırımlarla karşı karşıyayız. 2011 yılında petrol gelirimiz 120 milyar dolarken bu rakam, geçen yıl yaklaşık 20 milyar dolara geriledi. Bu durum toplumun ne kadar zor durumda olduğunu göstermektedir." dedi. o Yerli üretime ağırlık verilmesi gerektiğinin altını çizen Ruhani, dünya ülkeleriyle ilişki olmaksızın yaşamın son derece zor olduğunu kaydetti.

 Lübnan Hizbullahı, Müslüman Kardeşler ve Emel Hareketi, yaptıkları yazılı açıklamalarda, Bahreyn'in İsrail ile normalleşmesine yönelik tepkilerini ifade etti. o Lübnan Hizbullahı tarafından yapılan yazılı açıklamada, yapılanın, "Filistin halkına vurulmuş acı verici bir bıçak darbesi" olduğu belirtildi. o Mısır'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı Sözcüsü Talat Fehmi, "Bahreyn'in Siyonist düşmanla normalleşmesini ve bu karara destek veren ülkelerin tavrını kınadıklarını" açıkladı. o Açıklamada, Müslüman Kardeşler'in temel olarak İsrail ile her türlü normalleşmeye karşı olduğu kaydedildi. o Bahreyn'deki Emel Hareketi, Arap ve İslam dünyasını Bahreyn'in İsrail ile normalleşmesini kınamaya davet etti. o Açıklamada, Bahreyn'in İsrail ile normalleşmesi "suç" olarak nitelendirilirken, bu suçu engellemek için meşru ve mümkün olan her yoldan baskı uygulanması istenildi.

 Avrupa

 Belarus’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik ülke genelinde süren protestolarda yaklaşık 250 kişinin gözaltına alındı.

 Asya

 Çin Savunma Bakanlığı, ABD’ye, uluslararası düzen ve dünya barışının önündeki "en büyük tehdit" olma suçlamasında bulundu.

 Taliban militanlarının, Afganistan'ın Kapisa vilayetinin Tegab ilçesine düzenlediği silahlı saldırıda 5 polis hayatını kaybetti. 5 GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU 13 Eylül 2020 2. Ulusal Makamlardan Resmî Açıklamalar

 Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: o Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK komuta kademesi ile geldiği Kaş'ta, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu'nun sorularını yanıtladı.

o Bakan Akar, "18 ada Yunanistan tarafından anlaşmalara aykırı şekilde silahlandırılmış. Bunlar gerginliği tırmandırıyor, karşılıklı diyaloğu yok ediyor." ifadelerini kullandı.

o Akar, Yunanistan'ın gerginliği artırıcı, tırmandırıcı, provokatif davranışlarını mutlaka bir tarafa bırakması gerektiğini belirtti.

o "Biz diyalogdan yanayız." diyen Akar, "Buradaki sorunlarımızın barışçıl yöntemlerle siyasi çözümlere kavuşmasını arzu ediyoruz." şeklinde konuştu. o Bakan Akar, "Bizim anlayışımıza göre gerginliğin, kışkırtıcılığın, provokasyonun hiç kimseye, özellikle Yunanistan'a bir yararı yok." dedi.

o "Güvenilen dağlara karlar yağmadan bizim bir an önce diyalog kapılarını açmamız ve karşılıklı diyalogla problemleri çözmeye çalışmamız lazım." ifadelerini kullanan Akar, "Yunan halkının, Macron liderliğindeki girişimlere kapılmaması, Macron'un kendini kurtarma operasyonlarına meze olmaması lazım." şeklinde konuştu.

o Akar, "Sayın Macron'un politikalarının iflas ettiği açık seçik görülüyor. Bunu örtbas etmek için kendince bazı roller kapmaya çalışmakta." dedi. o Yunanistan Cumhurbaşkanının Meis ziyareti ile ilgili olarak Bakan Akar, "Sanki kutlama için başka ada kalmamış gibi bunlara geliniyor. Bunlar tabii bizleri rahatsız eder." ifadelerini kullandı.

o Bakan Akar, Oruç Reis gemisinin faaliyetleri ile ilgili de "Plan çerçevesinde ileri geri hareketler olacaktır. Oradaki haklarımızdan vazgeçilmesi söz konusu değil." açıklamasında bulundu.

o NATO'daki görüşmeleri de değerlendiren Akar, "Diyalogla, müzakerelerle problemlerimize siyasi çözüm bulmaktan yanayız. Bu çerçevede her türlü girişimi destekliyoruz." diyerek, "Dördüncü toplantıya ev sahipliği yapmaya hazırız, buyursunlar gelsinler. Haklıyız, görüşmekten çekinmeyiz." şeklinde konuştu.

o Bakan Akar, Macron'un ifadeleri ve benzer söylemlerin fitne çalışması olduğunu belirterek, "Bu fitne çalışmalarının da asil milletimizin zihninde hiçbir karşılığı yoktur." ifadesini kullandı.

o ABD'nin Güney Kıbrıs'a silah ambargosunu kısmen kaldırması ile ilgili Bakan Akar, "Bizi barışa, çözüme değil çözümsüzlüğe götürecek. Müttefiklik ruhuna yakışmaz." dedi. o "2011'den itibaren Suriye'de yapılan hataların aynen Libya'da yapıldığını endişeyle takip etmekteyiz." ifadelerini kullanan Akar, "Libyalı kardeşlerimizin kendi birlik ve bütünlükleri, güvenlikleri için gerekli olan düzenli ordu kurmalarına yardımcı oluyoruz." dedi.

o Bakan Akar, "Birçok ülke ve kurum maalesef buradaki haksızlığa, Hafter grubunun saldırılarına karşı sessiz kalıyor." şeklinde konuştu. 3. Uluslararası Medya Yansımaları İSPANYA El Publico: Doğu Akdeniz'i sarsan problemlerin büyük çoğunluğunun nedeni, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında akıcı ve makul bir diyaloğun olmayışıdır. Avrupalılar, dünya görüşlerinin, Ankara'nınkiyle gerekli şekilde uyuşmadığını ve birbirlerine göre çıkarlarının çok meşru olabileceğini anlamalılar.

--Avrupa Birliği, Türkiye'ye Yaptırım Koymalı mı?

-- Geçen hafta Avrupa Dış Politika Temsilcisi Josep Borrell, Doğu Akdeniz'de gaz keşfi faaliyetlerini kesmeye zorlamak amacıyla Ankara'ya yeni yaptırımlar koymakla tehdit etti. Bu yaptırımlar, Türk gemilerine Avrupa limanlarının engellenmesini, aynı zamanda da belirli kişi ve gemilere yönelik olmasını ve hatta ekonomik yaptırımları içerebilir; 24-25 Eylül'de yapılacak Avrupa zirvesinde ele alınacak bir adım bu.

--Bu Olası Yaptırımlar Gerçekçi mi?-- Gerçekçi değiller ve AB'nin, reddetmemesine rağmen bu yaptırımları kabul edeceği kesin değil. Bununla birlikte Avrupa ve Türkiye, enerji söz konusu olduğunda jeopolitik çıkarları, sağduyu hüküm sürdüğü takdirde geçerli olacak çıkarları paylaşıyor.

--Paylaşılan Çıkarlar Neler?

-- En önemlilerinden biri, başta Rusya ve Kafkasya'dan olmak üzere Türkiye üzerinden Avrupa'ya enerji naklidir. Ayrıca Anadolu Yarımadası’nı dolaşan 1850 kilometrelik gaz boru hattı, Azerbaycan'dan ve Hazar Denizi'nden Avrupa'ya gaz sağlıyor. --Avrupa'nın Hangi Noktaya Kadar Enerji İhtiyacı Var?

-- AB, özellikle doğal gaz olmak üzere enerji ithalatı konusunda dünyanın belli başlı pazarlarından biri ve genellikle istikrarsız ve jeopolitik anlaşmazlıkların olduğu bölgelerden gelen enerjiye bağımlı.

--Rus Gazına Ne Oluyor? Kırım'a Rus müdahalesi ve zaman zaman Avrupa ile olan gerginlikler, Rus gazının ithalatını olumsuz etkileyebilir; o nedenle Brüksel, enerji tedarikini çeşitlendirmek istiyor. Günümüzde Baltık devletleri, Slovakya, Moldovya, Bulgaristan gibi diğer ülkeler, Rus gazına neredeyse tamamen bağımlılar.

--Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ilımlı İslamcılığı Bir Sorun Teşkil Ediyor mu?

-- Bir sorun olmamalı. Avrupa, ılımlı İslamcılığın, düşman olmadığını ve AB'nin pratikte olduğu gibi ılımlı İslam'ı hariç tutan seçkin bir Hristiyan kulübü olmaması gerektiğini anlamalıdır. --Yunanistan ve Türkiye Arasındaki Güncel Gerginlikler Ne Şekilde Etkiliyor?

-- AB, Yunanistan'ın yanında yer alıyor ancak aynı zamanda gaz ithalatını tehlikeye atamaz. Doğru olan, Avrupa'nın Ege'deki deniz tartışmalarını halletmek için Yunanistan ve Türkiye arasında doğrudan bir diyaloğa veya ara buluculuklara katkıda bulunması olacaktır. Aksi halde gaz tedariki tehlikede olabilir

. --AB'nin Yaptırımları Somutlaşırsa Ankara Nasıl Karşılık Verebilir?-- AB, Ankara'nın baş ticari ortağı ve iki tarafın, zararına olacak ve krizi çözmek yerine karmaşıklaştırmaktan başka bir işe yaramayacak yaptırım ve karşı yaptırım kısır döngüsüne girme tehlikesi mevcut.

--Türkiye'ye Yaptırım Uygulamak İçin Bir Uzlaşma Mevcut mu?-- Hayır. Avrupa dışişleri bakanlarının son toplantısında yaptırımlarla tehdit edildi ancak Almanya veya bizzat AB Dönem Başkanlığı olayında olduğu gibi bu noktaya gelinmesini engellemeye çalışan ülkeler var. Fransa'dan farklı olarak Almanya, sorunu diyalog yoluyla çözme taraftarı. Diğer yandan Türkiye, yaptırımlar uygulanırsa boyun eğmeyeceğini ve gaz arayışıyla Doğu Akdeniz'de keşifler yapmaya devam edeceği uyarısında bulundu.

--Türkiye'ye Yönelik Avrupa Yaptırımlarının Öncesi Var mı?

-- Evet. AB, Yunanistan'ı ve Kıbrıs'ı memnun etmek için son yıllarda Türkiye'ye karşı ekonomik yaptırımlar koydu ancak Ankara, ülke ekonomisinde herhangi bir etkiye sahip olmayan sembolik yaptırımların söz konusu olduğu görüşünde.

--Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Özel Çıkarlarını Savunmak İçin Ne Yapıyor?

-- Fransa, özel konumunu güçlendirmek için perşembe günü AB Akdeniz ülkeleri toplantısı çağrısı yaptı. İspanya ve İtalya, Paris'in savaşçı tutumuna büyük çekinceyle bakan bu gruptan ülkeler. Europa Press: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu cumartesi günü Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'u, Akdeniz'deki hareketlerine ve taleplerine ilişkin olarak Ankara hükümetinin siyasetlerini eleştirmeye devam etmesi durumunda "daha çok sıkıntıları olacağına" dair uyardı. Erdoğan, 1980 askeri darbesinin 40. yıl dönümü sebebiyle televizyondan yayımlanan bir konuşma sırasında, "Türk halkına bulaşma, Türkiye'ye bulaşma." dedi. Fransız Cumhurbaşkanı'nın günler önce, Türkiye'nin Akdeniz'deki son hareketlerine ilişkin olarak Avrupa'nın daha kesin bir tavır takınması gerektiğini vurgulamasından sonra Erdoğan, "Sayın Macron, şahsımla daha çok sıkıntıların olacak." dedi. Erdoğan konuşmasında, Fransa'yı Libyalı General Halife Hafter'i desteklemekle de suçlayarak, "Türkiye'ye insanlık dersi veremezsiniz. Sizler, Cezayir'de bir milyon kişiyi öldürdünüz." dedi. Ankara'ya göre Fransız Cumhurbaşkanı, deniz bölgeleri konusunda karar alma konumunda değil ve Fransa, bunun yerine uzlaşmayı ve diyaloğu desteklemeli.

 13 Eylül 2020 DEĞERLENDİRME 1. Yorum & Analiz Yunanistan’ın, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki uluslararası hukuka aykırı provokasyonları son günlerde artarak devam ediyor. Yunanistan’ın, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması da dahil olmak üzere birtakım uluslararası antlaşmalarla silahsızlandırılmış Doğu Ege Adaları’na asker çıkarması ve askeri bölgeler inşa etmesi, imzalayarak taahhütlerde bulunduğu uluslararası anlaşmaları yok saydığı anlamına gelmektedir. Türkiye'ye sadece 1.5 mil uzaklıktaki Karaada'ya asker çıkartılması Yunanistan’ın iyi niyetli davranmadığının en somut göstergesi olmuştur. Uluslararası toplumun gözü önünde cereyan eden bu hadiseler Yunanistan’ın saldırgan politikasının kanıtı minvalindedir. Türkiye, devletlerarası her sorunun çözümünde ilkesel olarak diyalog, hakkaniyet ve iyi niyet kavramlarını ön plana çıkarmaktadır. Doğu Akdeniz ve Ege’deki sorunlarda da çözümün bu çerçeve etrafında gerçekleşeceğine inanmaktadır. Yunanistan saldırgan ve maksimalist dış politikasından bir an önce vazgeçmeli, sorunlara rasyonel ve yapıcı bir şekilde yaklaşmaya başlamalıdır.

13-09-2020/BANDIRMA GERÇEK/CUMHURBAŞKLANLIĞI İLETİŞİM BAŞKANLIĞI/ÇANAKKALE BÖLGE