Dünya Çevre Günü ve Bandırma OSB

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ VE BANDIRMA OSB

Şu siyasetçiler gerçekten tuhaf insanlar. Cıva gibi. Her kalıba girip, bukalemun gibi her renge bürünebiliyor. Bu durum bizim gibi “Ortadoğu Demokrasisine” sahip ülkelere özgü. Çünkü bizim gibi Ortadoğu ülkelerinde siyasetçi için aslolan halkın mutluluğu değil oligarşik bir yapının mutluluğudur.

Bizim siyasetçilerimiz nutuk atmaya reklam kokan hareketlere bayılır. Bu en alt düzeydeki İhtiyar Heyeti üyelerinden en üst (!) düzeydeki makam sahiplerine kadar aynıdır.

Malum dün 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla bu nitelikli (!) sınıf üstüne düşeni yerine getirdi. Bandırma’da da Başkan Av. Tolga Tosun bazı etkinliklere katıldı. Sahil Bandı temizliği falan gibi. Tabi her zaman olduğu gibi körler sağırlar birbirini ağırlar mantığı çerçevesinde partili seçkin yandaşlarıyla günün anlam ve önemini belirten şekilde boy gösterdi. Durun hemen itiraz etmeyin. İflah olmaz bir muhalif değilim. Ya da sırf polemik olsun diye yazmıyorum. Evrende her şey bir neden sonuç ilişkisine dayanır. Siz eğer nedenlere bakmadan sonuca yönelik değerlendirme yaparsanız bu sizi yanıltır. Sonuca etki eden nedenleri irdelerseniz anlamlı bir değerlendirme yapabilirsiniz. Bu hatırlatmadan sonra asıl konumuza dönelim.

Av. Tolga Tosun muhalifliğimin nedeni nedir?

Sayın Tosun aday adaylığı sürecinde verdiği mesajlarda “Bandırmalı ve Bandırma çocuğu” vurgusunu öne çıkarmıştı. Hadi kendisinin dillendirmekten korktuğu nedeni ben tahmin edeyim. Adaylık sürecinde en büyük rakibi toplumun bütün kesimlerince kabul gören Metin Ok’tu. Oysa Metin Ok doğma büyüme Bandırmalı değildi. Ondan bir adım öne geçmenin yolu da Bandırmalı vurgusunu öne çıkarmaktı. Bu durum bana göre ırkçı söylemden farksızdır. Etnik ayrımcılıktır.

Av. Tolga Tosun’la seçim propagandaları esnasında İlçe emniyet Müdürlüğü’nün yanında tesadüfen karşılaştım. Kendisinden tek bir şey rica ettim. Her ne olursa olsun halktan kopmamasını halkın şaşmaz sağduyusuna güvenmesini çıkar odaklarına teslim olmamasını, makam koltuğuna hapsolmamasını rica ettim. Yanıtı çok samimi değildi ama şunu söylemişti; “Olur mu öyle şey. Ben daima halkın içinde olacağım. Halkın çıkarlarını önceleyeceğim “ demişti. Bu yanıtta sadece halkın içinde olduğu doğru. Örneğin futbol maçları, kırsal mahalle ziyaretleri, bulvar düzenleme denetlemeleri vs. vs. Ama asıl olan halkın ve Bandırma’nın çıkarlarının korunması ve savunulmasıdır. Bu konuda Sayın Tosun sınıfta çaktı. Neden mi? Bir kere uzlaşma adına Büyükşehir Belediyesinin bir dediğini iki etmedi. Yücel abisiyle diyaloglarını daima iyi tutmaya çalıştı. Çünkü Yücel Abisiyle otak bir noktaları vardı. Güney Marmara Organize Sanayi Bölgesini kurmak. Bunun önündeki kamusal engellerin aşılmasına katkı sunmak kamuoyunu yönlendirmek. Ortada büyük bir rant var. Bu rantın yönetimi için ortaklaşa hareket etmek en akıllıca yol. Yücel abisinin temsil ettiği siyasal ideoloji gereği bu şekilde davranması son derece tutarlıdır. Ancak sosyal demokrat, halkçı ve çevreci olduğunu iddia eden bir belediye başkanının yaşanacak felaketi görmezden gelip halkın çıkarlarından önce sermaye sınıfının çıkarlarını öncelemesi tutarlı değildir. Çok merak ediyorum Sayın Tolga Tosun göreve geldiğinden bu yana İstanbul’a kaç kez ziyaret etti acaba? Bu ziyaretlerde Saadettin Çay’la kaç kez çay muhabbeti yaptı. Gönen, Manyas, Bandırma ve Erdek’te kirlenecek çaylarla ilgili konular Çay’la çay muhabbetinde geçti mi? Bir şey bilmiyorum sadece merak ediyorum?

Yine Sayın Tolga Tosun Güney Marmara Organize Sanayi toplantılarında kaç kez kamulaştırma bedelinden tut, yaratacağı ekolojik yıkıma kadar itiraz da bulundu? Dillerde dolaşan kamulaştırmayı itiraz etmeyin baskısına karşı çıkabildi mi?

Sayın Tosun Tema Vakfı Bandırma temsilciliğiyle, ki temsilci Rotaryen bir arkadaşımızdır Sayın Başkan gibi, karşılıklı plaket alışverişleriyle kamuoyuna ne kadar çevreci olduğu mesajını vermeye çalışmaktadır. Yine Sayın başkan ağaç dikme törenleriyle tıpkı AKP iktidarının yaptığı gibi en büyük çevrecinin kendisi olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır.

Dünkü etkinlikte Çevre gibi bir konuda bile siyasal faktörlerin ne kadar öne çıktığını bir kez daha gördük. Ailece CHP ile iç içe olan GÜMÇED’in basın açıklamasına başta Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın mesajla katkı sunarken Güney Marmara Dayanışma Platformunun basın açıklamasında kerhen katıldıklar.. Samimi değilsiniz Eyyy Elitler. Bandırma CHP’yi ele geçirmiş Rotaryenler, hiçbir konuda samimi değilsiniz. Tek bir hedefiniz var siyasal kariyer, siyasal rant ve güç elde etmek. Halk ve çevre sizin umurunuzda değil. Dün Dünya çevre günü dolayısıyla etkinliğe katılan samimiyetsizler eğer bir gün Çevre Kirletme Günü ilan edilse dozerleriniz ve kamyonlarınızla gelirsiniz.

Başlangıçta ümitlenmiştim. Yeni bir isim, genç dinamik bir isim siyasal dinazorlardan farklı davranır gençliğin heyecanını yansıtır diye düşünmüştüm. Yanıldığımı anlamam çok zaman almadı. Ortada bir sınıfın kutsal çıkarı varken halkın gökte uçan kuşun derede yüzen balığın yaşam hakkını savunmak ancak ve ancak sermayeyi elinin kiri olarak görenlerin işidir. Onlar da bildik güçlü sınıfın araç ve aracılarıyla sürekli yıpratılmak istenen iflah olmaz muhalifler ve bozgunculardır.

Bize anlatılan masalı bir kez daha özetleyeyim. Kısa bir zaman içerisinde Bandırma Nüfusu 500 binlere ulaşacak. Büyük büyük sanayi tesisleri kurulacak. İşsizlik diye bir sorun kalmayacak. Bölgeye zenginlik ve refah gelecek. Güzel değil mi.

Peki, 180 bin nüfuslu şehri trafiğini çözemeyenler 500 bin nüfusla nasıl başa çıkacak? İçme suyu kaynağı olarak Gönen Barajına mahkum olan ilçe bu sorunu nasıl çözecek? Banvit’e verdiğiniz Tophisar suyunu geri alabilecek misiniz? Daha şimdiden çamur deryasına dönmüş derelerin enfeksiyon yuvasına dönüşeceğini fark edemiyor musunuz? Ramsar Sözleşmesine dahil olmasına rağmen soğutma suyunu Manyas Gölünden alan Bagfaş’ın yarattığı kirliliğe müdahale edemeyenler OSB’nin kirliliğinle nasıl başa çıkacak? Bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış ve tespit edilmiş Bandırma Körfezindeki çift başlı canlıların ve diğer türler nasıl bir evrim geçirecek?

Çevre Günü dolayısıyla Sahilden plastik şişe toplayanlar ve Güney Marmara OSB’nin değirmenine su taşıyanlar… Lütfen şunu unutmayın. Bizim topraklarımızda olmayabilir ama evrim her koşulda devam ediyor. Bu devamlılıkla insan türü dışındaki her canlı neslini bir şekilde sürdürüyor. Siz bu kötülüklerinizle doğayı değil insan türünü katlediyorsunuz. Haberiniz olsun.

05-06-2021- CEVDET AYAN BANDIRMA