Devlet Hastanesi ve Tekerlekli Sandalye !

DEVLET HASTANESİ VE TEKERLEKLİ SANDALYE!

Bandırma Devlet Hastanesi (Eğitim ve Araştırma) çok defa yerel ve ulusal medyada haber olmuş bir hastanedir. Özellikle organ bağışı konusunda  çok başarılı bir gelenek oluşturmuş ,ulusal basında çokça  haber olmuş hatta bu yüzden Başhekim plaket almıştı.

Ülkemizin genelinde sağlıkçıların ve eğitimcilerin işi çok zor. Güney Marmara'ya hitap etmesi özelliğiyle büyük bir nüfusa hizmet veren Bandırma Devlet Hastanesinin fiziki yetersizlikleri sağlık çalışanlarını  çok zorda bırakıyor. Her ne kadar “sağlıkta devrim yaptık” dense de yapılan devrimin  parası olanlar için olduğu beş yıldızlı otelleri aratmayan özel hastanelerın sayısına orantılı  çok şık bir devrim. Yine devrimin bir sonucu olan “hasta kuyruklarını kaldırdık” söylemi ise havada kalan bir söz olarak duruyor. Evet, eskiden insanlar muayene olabilmek için sabah erken saatte hastaneye gider ve sıraya girer muayene olmaya çalışırdı. Yani muayene için hastanede beklenirdi. Tabi çağın teknolojik değişimiyle hastanede kuyruk bekleme şekli, evde randevu almak için telefon veya internet başında beklemeye evrildi. Tabi birçok branşta 10-15 günden önce randevu almanızda mümkün olmuyor. Yani eskiden hastanelerde 3-5 saat sıra beklenirdi, şimdi evde 10-15 gün rahat yatağında bekliyorsun.Belki de devrim dedikleri bu.

Zeki, çevik ve sorunlara pratik çözüm bulmakta üstüne olmayan halkımız ise bunun çaresini Acil Servislere akın ederek bulmaya başladı. Hal böyle olunca kim acil hasta, kim değil ayırdına varmak zorlaştı. Böylece Acil Servisler gereğinden fazla  iş yüküyle karşılaştı.Bunun sonuçları acil servislerde cereyan eden gerginliklerin adli yansımalarında üzülerek izliyoruz. Sağlık politikalarına yönelik çok daha fazla çelişkileri saymak mümkün. Örneğin, hastanelerin ticari işletme gibi yönetilmesi, hekimlerin üzerindeki baskı, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet ve bu konuda halen daha yeterli önlemin alınmamış olması gibi birbirinden çarpıcı pek çok sorun dile getirilebilir. Ama ben Bandırma Devlet Hastanesinde ki  somut ve insan onurunu acıtıcı bir  fiziki yetersizliğe dikkat çekmek istiyorum.

Tekerlekli Sandalye.

Gündüz hasta sayısının yoğun olduğu saat 09-15 arası hastaneye gittiğinizde eğer hastanız yürüyemeyecek durumdaysa yandığınızın resmidir. Güç bela hastaneye getirdiğiniz hastayı araçtan indirip polikliniğe götürmek için tekerlekli sandalyeye ihtiyacınız olacaktır. Bir yandan hastayla ilgilenirken öte yandan tekerlekli sandalye bulmak için sağa sola koşturmaya başlayacaksınız. Çaresizsiniz ,sırtınıza alsanız nereye nasıl koşturacaksınız. Eğer şansınız yaver giderse, birinin işi bittiyse, tekerlekli sandalye bulup hastanızı muayene götürebilme şansınız olacaktır.. Değilse aramaya devam edeceksiniz. Muhtemelen Başhekim çıkıp “hastanemizde şu kadar sayıda tekerlekli sandalye var. Gelen hastaların durumlarıyla ilgili yaptığımız çalışmada büyük bir eksiğimiz görünmüyor” diye bir açıklama yapabilir. Ama pratikte hiç  öyle değil. Hasta refakatçısının haleti ruhiyesini yaşayan bilir. Kendileri yasal haklarını kullanan hekimlerin odalarını basmayı bırakıp hastanenin eksikleriyle ilgili bir gözlem yaparsa Devlet hastanesinde ciddi bir tekerlekli sandalye ihtiyacı olduğunu görecektir. Tabi bu ihtiyacın görülmesi ve giderilmesi konusunda Bandırma’daki icraatlardan sorumlu AKP İlçe Başkanı Sayın Mehmet Doğan’ın tez zamanda “Hastanemizdeki Tekerlekli Sandalye İhtiyacını giderdik” açıklaması hastaları ve hasta yakınlarını mutlu edecektir. Ya da İftar şovlarında "kolayca"sponsor bulmakta zorlanmayan Belediye Başkanımiz Avukat Sayın Tolga Tosun bir sponsor bulup bu sorunu çözebilir. Başhekimin muhtemelen grev kırıcılık gibi çok daha önemli işleri olduğu için bunlara ayıracak zamanı yoktur.

Evet, gözlemim Bandırma Devlet Hastanesi bu hizmet talebine fiziki olarak gerçekten çok yetersiz kalıyor. Ama tüm sağlık çalışanları bu yoğunluğa hizmet vermek için büyük bir özveriyle çalışıyor. Kongreye gideceğinden bir gün önce nöbetçi olan uzman hekim hastaların mağduriyet yaşamaması için nöbet izni kullanmıyor ama  hastalarına hizmet verecek poliklinik bulamıyor. Dolayısıyla zorunlu olarak o gün polikliniği olan bir hekimin odasını paylaşıyor. Sağlıkta devrim yapmıştık değil mi? Yasal ve insani hakkı olan nöbet iznini kullanmaktan feragat eden hekim hastalarına hizmet verecek oda bulamıyor. Bütün bu koşullar altında büyük bir özveriyle çalışan hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarına bin selam olsun.

Hastanenin konumuyla ilgili olarak yaşanılan bir diğer sıkıntı ise muhteşem bir vizyonun sonucu. Nasıl mı? Dar bir alanda Eğitim ve Araştırma Hastanesi, hemen 150-200 metre yukarısında 17 Eylül Üniversitesi, 500-600 metre doğusunda “Liseler Vadisi Projesi Kapsamında” dört lise, 200-250 metre batısında kız öğrenci yurdu. Müthiş bir proje değil mi?  Sabah ve okul çıkışı yaşanan yoğun bir trafiğin nasıl bir keşmekeş üreteceği kimsenin aklına gelmemesi bir yana yıllardır bu soruna neşter arayanın olmaması.. Vatandaşlar çekiyor yetkililer izliyor, tekerlekli sandalye krizi  otopark sorununa gelmiyorum bile.. Şunu da belirtmeliyim ki  hastane giriş yolu üzerine araçlarını rastgele park ederek  başkasının hakkına saygısızlıkta Nirvanaya ulaşan halkımıza da özel duygularla  selamlamak gerekiyor.

Ben yaptım böyle oldu zihniyeti yaşamın her alanına egemen oldu. Ben yaptım oldu. İtirazın mı var?

Yok, ağam ne haddime. Benim ki gevezelik işte.

21-10-2022/ CEVDET AYAN