Demokratik Türkiye ? Ve Sine-i Millet !

DEMOKRATİK TÜRKİYE ! ve SİNE-İ MİLLET !
Yoktur ve olmayacaktır efendim ! Olması gereken, SİNE-İ MİLLETE dönülmesidir ! 
İZAH ETMEYE çalışayım. Bu yazıyı yazmamın nedeni, gazetemizde yayınlanan 2023 YENİDEN DEMOKRATİK CUMHURİYET ! Yazısı... https://www.gercekbandirma.com/2023-yeniden-demokratik-cumhuriyet. Yazarı ; eski öğretmen, eski avukat, eski CHP Milletvekili ve Mecliste iken, Adalet ve Anayasa Komisyonu üyeliğini yapmış bir arkadaşımız....

*
Öncelikle ; Başbuğ ATATÜRK önderliğinde 1923 yılında kurduğumuz devletin adı ; TÜRKİYE CUMHURİYETİ’dir.   <Demokratik> Türkiye Cumhuriyeti değildir.
Sayın Namık HAVUTÇA,   ( CHP nin başında bulunduğu 6’lı masanın ve Millet İttifakının 2023 te iktidar olacağını varsayarak...) yazısına öyle bir başlık ve içerik koymuş ki ; sanırsanız önümüzdeki 2023 yılında, yani Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. Yılında, TÜRKİYE 1923 te Demokratik Cumhuriyet olarak kurulmuş ta, kuruluş ayarlarına geri döneceğiz ve yeniden DEMOKRATİK (?) Cumhuriyeti kuracakmışız gibi bir algı yaratmış. Bu yanlış anlaşılmayı, düzelteceğini umuyorum.   Yanlış yaptın hocam, yanlış dedin vekilim...!

*
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken, gazi TBMM' nin kararı ile ÜNİTER yani TEK’li yapı olarak, ULUS DEVLET olarak, antiemperyalist, sosyal bir devlet olarak kurulmuştur. Sahibi ise ; ‘TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR!’ diye, özellikle belirtilmiştir. ‘DEMOKRATİK CUMHURİYET’ tamlaması, kuruluşta hiçbir yerde telaffuz edilmemiştir. Hiç bir yazımda da, geçmemiştir. Bkz NUTUK, Meclis Tutanakları ve o günkü basın... 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları olarak ; 1921 Osmanlı Anayasası, 1924 Cumhuriyetin ilk Anayasası, 1960 İhtilal Anayasası, 1982 Darbe Anayasası ve TBMM nin yaptığı yaptırdığı (21) adet Anayasal değişiklik söz konusudur. Herkes işine gelen Anayasayı ve Anayasal değişiklikleri konuşsa da, Başbuğ ATATÜRK ün üniter devlet yapısını kimse yok edememiştir.

DEMOKRATİK CUMHURİYET tanımı ve bu tanıma yapılan vurgu... üniter yapıyı yok edecek girişimin söylemidir.
Mesela ; 1924 Anayasasındaki ‘DİNİ İSLAMDIR’ maddesi, 1928 yılında yapılan değişiklikle Anayasadan çıkarılmış, 1937 yılında da ; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin nitelikleri sıralanırken ‘LAİK’ olma özelliği yasaya eklenmiştir. Böylece de. DEMOKRATİK kelimesinden istifade edip, kendi etniğini, mezhep ve tarikatını DEVLETLEŞTİRMEK isteyenlerin, önü kapatılmıştır. CUMHURİYET te, isimlendirme olarak devletin temel niteliğidir.

*
Resmi adlarında "demokratik cumhuriyet" terimini kullanan ülkeler : Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti / Kongo Demokratik Cumhuriyeti / Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti / Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti / Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti / Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti’dir ve TC Devletinin... bunlarla ilgisi yoktur !
Özerk, Federal, Birleşik halkları ve devletçikleri  barındıran Cumhuriyetler yani ; dini, etnik, siyasi bölünmeleri kabul edip, onları bünyesinde tutan devletlerin rejimi DEMOKRATİK tir. Bizim, dini, etnik, siyasi bir bölünmeye ve sonradan onları kendimize bağlamaya niyetimiz olmadığına göre, DEMOKRATİK CUMHURİYET diye de... bir niyetimiz ve düşüncemiz yoktur ve olmamalıdır. DEMOKRASİ yi savunuyoruz diye, DEMOKRATİK DEVLET veya CUMHURİYET söylemine asla sıcak bakamayız. Kaldı ki Cumhuriyet rejimleri, sınırsız DEMOKRASİ uygulanan rejimler de değildir.

Demokrasi var diye kimse, Türkiye Türklerindir ilkesini yok sayarak ; vatanın üniter yapısına karşı, KÜRDİSTAN-LAZİSTAN-ERMENİSTAN-ARAPİSTAN v.s söylemlerde veya VATAN ı bölüp-parçalayacak taleplerde bulunamazlar.   BAŞBUĞ ATATÜRK’ün ve İstiklal Savaşını veren tüm şehit ve gazilerimizin, TÜRK adıyla... GÖKTÜRK Devletinden sonra kurdukları TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, parantez devlet değildir, 2023 ten bahsedenler, 2. Yüzyıla biat etmeliler ve bilmelidirler ki ;  TC Devleti, sonsuza kadar yaşayıp, yaşatılacaktır.

*
GELELİM SİNE-İ MİLLET e ! 
CHP ve İYİ PARTİ ve muhalefet partileri veya 6’lı masa... SİNE-İ MİLLETE DÖNMELİDİR !
Türkiye Cumhuriyetinden ve kuruluşundan bahs ettik ya ; kurucu Mustafa KEMAL Paşa, 9 Temmuz 1919’da da istifa etmiş ve kendi ifadesiyle;  sine-i millete (milletin bağrına) dönmüştür. Üstelik ; yalnızca resmi görevi olan 9. Ordu Müfettişliği’nden, ya da askerlik mesleğinden değil, resmî bütün görevlerinden, devlet memuriyetinden de istifa etti ve böylece Osmanlının İstanbul Hükümeti’nden kopmuş oldu. Bu istifa aynı zamanda bir tavırdı, safını belli etmekti.  Sine-i millete dönerek, üzerindeki tüm üniforma ve sıfatları bırakarak ve sivil olarak kurtuluş ve Tc. Devlet kurma hamlesini başlattığını, sine-i millete dönen TÜRK olarak, lider olarak hatırlamamız gerekir. Hatırlatmış olarak, günümüze gelmek istiyorum.
Mevcut AKP İktidarının 20 yıldır, hangi eylemlerle ve desteklerle, bu kadar uzun süre ve tek başına iktidar kalabildiğini, iyi analiz etmemiz gerekir.

*
SORGULAMAMIZ GEREKMİYOR MU... ? AKP HDP'yi ziyaret ediyor, Anayasa yapmaya kalkıyor. MHP HDP yi olumlayıp, legalleştiriyor. Geçmişte veya bugün hendeklerde,Bomba patlatanlarla Anayasa yapmaya kalkıyor..." AKP Hükümeti ise ; Adalet Bakanının özel izin ve onayıyla,  HDP eski eş genel başkanı S.Demirtaş ı özel jetle cezaevinden, babasına anasına götürüp getiriyor.” Ve aynı gün BEYOĞLU patlatılıyor ! PKK-HDP arasındaki rol kapma savaşı da, seçimlerde bu sefer Abdullah ÖCALAN’ın kardeşi veya mektubu değil, cezaevindeki eski HDP Eş Genel Başkanı ortaya çıkarılıyor böylece... Bunlar tesadüf olamaz değil mi ?
Ana Muhalefeti temsil eden CHP nin, iktidar olacağım iddiası gerçekten samimi mi ? 
AKP İktidarlarının, başlangıçtan bugüne kullandığı seçim malzemesi ve istismarı, BAŞÖRTÜSÜ konusudur. 20 senede başörtüsü ve türban, artık bayan subaylara, bayan hakim ve savcılara kadar serbest ve kullanılabilir hale getirilmişken, bırakın öğrenci-memur... devletin her kademesinde TÜRBAN siyasi kimlik gibi kullanılabiliniyor iken... CHP Genel Başkanının Amerika ve İngiltere ziyaretlerindeki muamma (?) ortada duruyor iken, CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, adeta yetmez ama evet diyerek, BAŞÖRTÜSÜ ve TÜRBAN takanları kanuni güvence altına alalım demesi, onların lehine bunu kanunlaştıralım demesi, iktidarın önüne atılmış, tabir-i caiz ise ve halk söylemiyle ;  ‘KAHROL DÜŞMAN, AL SANA BOMBA !’  demek gibi olmuştur. İktidar da, yetmez... bunun yanına LGBTİ leri de katalım ve aileyi korumak adına, lezler, gayler birbiriyle evlenemez diyerek, bir Anayasal değişiklik yapalım demiştir. Karşı çıkacaklara şimdiden SEN LEZLERİ-GAYLERİ Mİ SAVUNUYDRSUN denilecektir.  Ve bunun girişimlerini ve yasal süreci başlatılmıştır. Konu önce meclise indirilecek, mecliste elbette kimse hayır diyemeyecek ve referandum sandığı oluşturulacaktır.
Şimdi bu sandığın sakıncası nedir derseniz... BAŞÖRTÜSÜ ve LGBTİ sandığının, 2023 Haziranında yapılacak seçimde CB Seçim sandığının, Milletvekili seçim sandığının yanına konulduğunu düşünelim. Seçmen vatandaş, 1. Sandıkta muhtemelen %95 EVET diyecektir de, 2. Ve 3. Sandıkta da elbette Cumhurbşkanı olarak R.Tayyip ERDOĞAN’a ve AKP’ne oy verecektir değil mi ? Haaa, belki oran düşecektir, bilinçli seçmen oyunu ayrıştıracaktır da, CB seçimindeki oy oranı %70, AKP nin oy oranı da %60 olursa hiç birimiz şaşırmamalıyız değil mi ? 2015 teki HAZİRAN-KASIM arasındaki terör olaylarının artışı gibi bir ortam da olursa, olağanüstü şartlarda seçimler yapılırsa, ona da şaşırmayacağız !
6’ lı masa bozulursa ve muhalefet partileri tek başlarına aday çıkarıp, mücadeleye kalkışmak zorunda kalırlarsa, ona hiç şaşırmayacagız ! 

*
Peki ne yapalım ? Efendiler, beyler, bayanlar... TC Devletinin geleceğinden endişe duyanlar, ekonomik sıkıntılarla soğukta yarı aç, yarı tok, işsiz güçsüz oturanlar... tek çare AKP ne biad ve daha 5 yıl daha vermek değildir. Çareniz, sine-i millete dönenlerin olmasıdır ve muhalefeti lütfen, sine-i millete dönmeye çağırın ! Milletvekilleri, (6) ay eksik maaş almış olsunlar... ama sine-i millete dönsünler arkadaş ! 
Türkiye nin geleceğinin oylanacağı en hayati seçimden önce Tek çare ; CHP-İYİ P Meclisten çekilip, sine-i millete dönmeli ve referandum ve yeni yasa v.s Akp hamleleri boşa çıkarılmalı ve AKP derhal erken seçim kararına zorlanmalıdır. Bu zorlamanın demokratik yolu sine-i millete dönmektir.  Aksi halde; oyun kurucu yüzünden canımız yanacak arkadaş !

*
CHP ve İYİ PARTİ nin meclisten çekildiğini düşünün.  Demokratik Türkiye hevesleri biter, Kürdistan hayalleri çakılır. AKP ve yandaşlarının yapabileceği tek şey kalır, o da erken seçim kararı alıp seçim takvimini açıklamak. Yani bütün oyunlar bozulur, yani kartlar yeniden karılır ve gündemimiz seçim olur. Mustafa Kemal i ATATÜRK yapan öncelikle sine-i millete dönmesi olmuştur. Günümüzdeki ekonominin batışına, teröre karşı alınabilecek ilk ve en etkili siyasi manevra ve son çare SİNE-İ MİLLET e dönmektir.

TTK. 16/11/2022  NOGAYTÜRK