Demokrasi Havarileri -2

DEMOKRASİ HAVARİLERİ-2

CHP Bandırma İlçe Kongresi mahalle delegelerinin seçimiyle başladı. Bu süreçte ‘’Beyaz Liste’’ ve ‘’Mavi Liste’’ olarak iki liste yarışıyordu. Yarışın ilk üç günü sonucunda görüldü ki ‘’Mavi Liste’’ üyeler tarafından sandığa gömülmüş durumda. Bu durumu gören liste yapıcılarının sözcüleri  bir basın açıklamasıyla yarıştan çekildiklerini duyurdular. Tesadüf ki  açıklama günü Hacı Yusuf Mahallesi delegeleri belirlenecekti. Yani Dursun Mirza ve Tolga Tosun’un mahalleleri.

Çekilme gerekçelerini defalarca okudum. Düşündüm, kendimce analiz etmeye çalıştım, Bandırma’da CHP’nin son 20 yılındaki aktörlerini gözümün önüne getirdim. Sonra açıklamalar beni ikna etmedi ‘’Demokrasi Havariliği’nin devamını ve ‘’ ’Yan yattı, çamura battı’’ düşüncesini oluşturdu.

Bilinen bir hikâyedir. Hocaya sormuşlar. Ya hocam; Alemi nasıl bilirsiniz? Hoca tereddütsüz yanıtlamış: Kendim gibi.

***

Şimdi  O günkü basın açıklamasını inceleyelim.

1. ‘’CHP dostluğun, yoldaşlığın aynı zamanda farklılıkların çatısıdır.’’ Bu cümlenin altına imza atmayacak hiçbir CHP’li yoktur. Bu tarihsel bir gerçektir. Ama hiçbir dost, hiçbir yoldaş birbirine kazık atmaz, onun yoluna tuzaklar kurmaz. Nasıl mı? Sayın Niyazi YELOĞLU’ mademki farklılıkları benimsiyordunuz, neden seçime ramak kala İlçe Başkanlığı görevinden istifa ettiniz? Önce bunun bir özeleştirisini vermeniz gerekiyor. İstifa gerekçeniz Sayın Dursun Mirza’nın aday gösterilmemesi midir? Dolayısıyla’’ madem aday bizden değil’’ ben de son ana kadar bekleyip ondan sonra istifa edeyim liste oluşturamasınlar seçime giremesinler midir? Bu konuyu açıklamak boynunuzun borcudur. Aksi halde söyleyeceğiniz hiçbir sözün önemi yoktur. Eğer istifa gerekçeniz ‘’herkes ekibiyle çalışsın’’ mantığı ise bugünkü açıklamalarla çelişiyorsunuz. Sizi istifaya zorlayan kimdir?

2. İş, ekmek ve gelecek hikayesi. Belediye Meclis Üyeliği, Başkan Yardımcılığı ve Belediye Başkanlığı yapmış Sayın Mirza böyle bir açıklamanın içinde bulunuyorsa demek ki ‘’herkesi kendi gibi’’ değerlendiriyor. Son 15 yıllık süreçte Belediye içerisinde etkin bir görevde olan Sayın Mirza’nın Başkan Tolga Tosun’un attığı adımdan haberinin olmaması mümkün değil. 8 aylık süreçte Tolga Tosun ve ekibi bu kadar büyük bir güce hakim olduysa ben olsam gider elini öperim. Sayın Mirza daha birinci adaylık döneminde kimlerleydi şimdi kimlerle? Lütfen Sayın Mirza, aynanın karşısına geçip kendinizle konuşun. İlk dönemlerde siz sırtınızı halka ve üyeye yaslamıştınız ama sonra, önce üyeden sonra halktan koptunuz. Sizi koltuk ve çevreniz zehirledi. Güç zehirlenmesine uğradınız. Siz ve Sayın Mehmet Tüm CHP üyelerinin kayıtsız şartsız size biat edeceklerini düşündünüz. Sekiz ay önce başkanı olduğunuz bu kentin üyeleri size böyle bir seçim hezimeti yaşatıyorsa en yakınlarınıza bakınız. Bir de daha önce yaptıklarınıza. Örnek mi? Ön seçim diye ortalığı yıktığınız dönemde Metin Ok ve Zümrüt Durukan’a yaptıklarınızı hatırlayınız. Belediye araçlarıyla taşıdığınız CHP üyelerini hatırlayınız.

Sayın Tüm; geçmişte kapısını çalmadığınız sol parti ve örgüt kalmadı. Bunu Bandırma’da herkes bilir. Buna rağmen CHP’nin Parti Meclisi üyeliğine seçildiniz. Bir önceki seçimde parti içi demokrasi ön seçim dediniz Balıkesir’de birinci sıraya yerleştiniz. Şimdi tüm abanmalarınıza rağmen Bandırma’da ‘’Mavi Liste’’ yapıcılarından biri olarak sandığa gömülüyorsanız yapmanız gereken ortadadır. Özeleştiride bulunmak ve samimi olmak. Jane Austen’in bir sözü vardır. ‘’Bencillik affedilmelidir, çünkü hiç iyileşme ümidi yok’’ der. Sayın Mirza Belediye başkan adayı gösterilmedikten sonraki çıkışlarını affedilir bulmuştum. Fakat hırs, öfke ve kin bitmemiş. Bütün hesap ilçe kongresine ertelenmiş. Dolayısıyla artık Sayın Tüm ve Mirza’nın bencillikleri affedilir değil. Bunu CHP üyeleri gördü ve bu ekibi bence siyaseten tasfiye etti

3. ‘’31 Marttan itibaren büyük bir dip dalgası Türkiye siyasetini değiştirmeye başladı.’’

Müthiş bir tespit. İşte o dip dalga elitçi, seçkinci, halkı tepeden bakan, siyaseti halka hizmet anlayışından çıkarıp sosyal ve ekonomik bir kariyer hedefi olanlara atılmış en büyük tokattır. 31 Martta seçmen CHP içindeki dinozorlara rağmen değişimi gerçekleştirdi. Şimdi de üyeler partideki kendini vazgeçilmez sananları tasfiye ediyor ve edecek. En büyük telaşınız bundan. Partideki ağalık egemenliği son buluyor. Direnciniz bu sebepten kaynaklanıyor. CHP üyelerinin şaşmaz sağduyusu ve devrimci gücü yıllardır sürdürdüğünüz hegemonyanıza son veriyor.

Eğer inançlı bir Kemalist’seniz, yurtseverseniz, devrimciyseniz ve sizin ifadenizle ‘’hayatı soldan bakıyorsanız’’parti içi demokrasi, sosyal demokrasinin temel prensipleri, dayanışma gibi kavramların içini boşaltmayın.

Ekibinin değil partisinin geleceğini düşünen CHP’nin sözde önde gelenlerinin 31 Mart seçimleri öncesi duruşlarını gördük. O yüzden bırakın bu ‘’Demokrasi Havariliği’ni.

Söylenecek çok söz var ama peşrevide kısa kesmek gerekir. Ne demişler; ‘’Rüzgar eken fırtına biçer.’’

Bekleyip görelim. Bu fırtına sizi nereye savuracak.

24-11-2019