Çınarlı Mahallesi Adalet Caddesinden Eski Maşatlığa

Çocuktum,
Çınarlı Mahallesi Adalet Caddesinden Eski Maşatlığa
 ( Gayri Müslim Mezarlığı ) bahçeli evler yeni yapılmıştı. Yollar Arnavut kaldırımı bizim oturduğumuz , şimdiki Pıravadılı Apartmanın olduğu arsaya sıralanmış tek katlı derme çatma binalardan caddeye bakan dışı açık beyaz badana boyalı olan evdi.
Değirmenlik sırtı, poyrazın Bandırma'ya taksim olduğu tepede her yağmurda çatısı akan , şiddetli rüzgarda kiremitleri uçan ,pencereleri cam araları fitilli biriketten yapılmış iç içe iki oda mutfak önünde annemin çiçekliğe döndürdüğü bahçe ve  on tavuklu , yakışıklı horozu olan kümesiyle tam tekmil yuvamızdı.
Köpeğim çapkın kümesin yanına portakal sandıklarından yaptığım kulübesinde tahta tarabanın içine yabancıya adım attırmazdı.
Sanırım 1963 kışıydı.Yerler bir karış kar.
Sabah annemin altında açma kapama sofra altlığı ( Nİhale )  büyük sini üstüne hazırladığı sofrada kardeşlerimle kahvaltı yaparken koptu gümbürtü.
Atış tatbikatı için Karadağ tarafına giden askeri Cemselerden biri.. 
( GMC General Motors Corporation Kamyon ) buzlu yolda kayıp bizim duvardan içeri girmişti.
Çatı Cemsenin şöfor mahallinin üzerine  düşmüş  birkaç moloz ve biriket odaya dolmuş ama bize bir şey olmamıştı.
İlk gördüğüm şaşkın ve endişeyle bakan iki çift göz ve yanında ona dönmüş sinirli sinirli bir şeyler söyleyen Başçavuş.
Olan olmuştu artık.
Hemen hava Üssünden rütbeli subaylar geldiler. Biz geçici olarak babaannemin evine taşındık.
Mahalleden  bir usta bulundu Duvar tamir edilecek sıvanacak .
Annem  dışa bakan pencerenin büyük kanatlı olmasını istemişti. Daha aydınlık olur dedi .
Bu işlerden anlayan Muhacır  usta yanında çırağı ile geldi.
Şööyle bir bakındı , bir daha baktı.
Avucunu çenesinden aşağı doğru sıyırdı.
- Yaparız dedi.
-İki yüz kayme
Subaylar hiç pazarlıksız tamam dediler.
- Ablanın istediği gibi yap , hemen başla bitir.
İş başladı ama hava soğuk , annem ustaya çayı eksik etmiyor.
Dızmana yaptı, öğlende köfte patates kızartma.
Herkes memnun.
- Ninen  dedi muhacır usta  bana her yemekten sonra "Kaaave " yapar var mı kaaaave...
Var dedi annem bizimki kahveci.
-Haaa Onuştan ! dedi usta. Onuştan 
Her evde kaaave yok.
Rahmetli annem güldü bu söze.
-Onuştan ya   dedi.
Onuştan.
Hem de has kahve içinde leblebi kavruğu yok.
Sevindi usta parmağını şaklattı
Oldu bu iş.
Nur içinde yatsınlar.

23-02-2023/ SEBAHATTİN PRAVADILI