ÇANAKKALE, ATATÜRK VE DİNCİ YALANCILAR
Yalan söyleyerek Atatürk’ü tarih sahnesinden sileceklerini sanıyorlar. “Resmi tarih” eleştirisi altında Atatürk’ün yaptıklarını küçümsüyor, görmezden geliyorlar. Atatürk’e duydukları kin o kadar büyük ki yalanlarının ve iftiralarının sınırı yok.
Bu dinci yalancılardan biri Star Gazetesi yazarı Resul Tosun, hiç utanmadan sıkılmadan Haber Türk’te Ebru Baki’nin sunduğu “Para Gündem” programında, Mustafa Kemal’in Çanakkale’de kara savaşlarında bir iki ay komutanlık yaptığını söyleyebiliyor.
Onlara göre Çanakkale savaşlarında Atatürk önemli görevlerde bulunmadığı gibi rütbesi de düşük bir komutandır.
Gerçeğin böyle olmadığını lisede Devrim Tarihi dersini okuyanlar bile bilir; ama bunların dersle, tarihle uzaktan yakından ilgileri yok. Bilgileri de...
M. Kemal, Harbiye Nazırı Enver Paşa’ya 15 ay görev yaptığı Sofya Ataşemiliterliğinden ayrılmayı ve cephede görev almak istediğini belirten bir mektup yazar. Bunun üzerine M. Kemal Harbiye Nezareti’nden 33 yaşında yarbay rütbesindeyken 19. Tümen Komutanlığına atandığını bildiren bir yazı alır.
1 Şubat 2015’te de Kolordu Komutanlığına yazdığı bir yazıyla görevine başladığını bildirir.
25 Şubat 1915’te 19. Tümen ve Maydos Bölge Komutanlığı görevine getirilir.
M. Kemal, 19. Tümen Komutanlığına atandığında yukarıda belirttiğimiz gibi yarbay rütbesindedir.
1 Haziran’da işgal kuvvetlerini Arıburnu’nda durdurduğu için albaylığa terfi ettirilir.
8 Ağustos 1915’te Anafartalar Grup Komutanlığına getirilir. Dört ay bu görevde kalır. Görevdeyken 10 tümen civarında 100 bin askere komuta eder.
M. Kemal, Çanakkale’de bu gerici tayfasının dediği gibi bir iki ay değil, yaklaşık on ay komutanlık yapar.
M.Kemal, taarruz gücü kırılan düşmanın çekileceğini,kaçacağını anlar ve düşmana taarruz için Liman Pşa’dan izin ister. Enver Paşa ve Ordu komutanı Liman Paşa, Atatürkün bu önerisine “harcayacak kuvvetimiz hatta tek bir erimiz yoktur” diyerek karşı çıkarlar.
Bunu söyleyen Enver Paşa “Sarıkamış Harakatında” 110 binin üzerinde Mehmetçiğin ölümünden sorumlu olduğunu aklına bile getirmez.
Bunun üzerine M.Kemal, Anafartalar Grub Komutanlığını Fevzi Paşa’ya bırakarak, Çanakkale savaşının bitimine yakın 10 Aralık 1915’te Çanakkale’den ayrılır.
14 Ocak 1916’da Albay M.Kemal karagahı Edirne’ye alınan 16. Kolordu komutanlığına atanır. Kolordu tümenleri Gelibolu’dan ayrılarak Edirne’ye yürürler.
M. Kemal’in Çanakkale’den ayrlışından on gün sonra, 20 Aralık’ta işgal güçlerinin Arıburnu’ndaki artçı birlikleri çekilir. 8/9 Ocak’ta da düşmanın Seddülbahir’den sesizce ayrılmasıyla 25 Nisan 1915’te başlayan Çanakkale kara savaşları son bulur.
Bu kısa kronojolik bilgiye her yerden ulaşmak mümkün. Ancak amaç bilgiye sahip olmak değil, bilgiyi, belgeyi ters yüz etmek, yalan söylemek.
Ne var ki gerici yazar çizer tayfasının yok saymaya çalıştığı, küçümsediği M. Kemal; 25 Nisan Arıburnu, 9 Ağustos 1. Anafartalar, 21 Ağustos’ta 2. Anafartalar zaferi ve Conkbayırı taarruzu ile Çanakkale’yi geçilmez yapan Mehmetçiğin başında “ Anartalar Kahramanı” olarak adını tarihe yazdırır.
Bu gerçeği ne o zamanki Sultan ve halife ne İttihat ve Terakki Hükümeti ne Harbiye Nazırı Enver Paşa ne de bugünkü uzantıları engelleyebildi. Bu gerici yazar çizer tayfası ve siysiler ne kadar uğraşsa da mızrak çuvala sığmıyor.
Son olarak şunu belirtmek gerekir ki Çanakkale Savaşı, bir ulusun yeniden kendine güvenmesiyle, ayağa kalkmasıyla, dirilişiyle sonuçlanmış; kurtuluşa giden yolda M.Kemal’in önünü açmıştır.
Çanakkale Savaşından söz ederken M Kemal’i anmamak kendisine duyulan kin ve nefretin, düşmanlığın boyutunu göstermesinin yanında, bu savaşta ölen yüz bin Mehmetçiğin aziz hatırasına saygısızlıktan başka bir anlam ifade etmez.
Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğunuz kin ve nefretinizin nedenini bu ulus çok iyi biliyor.
Bu ulus, Halife ve Sultanın reayası olarak değil, Cumhuriyetin özgür yurttaşları olarak her 18 Mart’ta, 23 Nisan’da, 30 Ağustos’ta, 29 Ekim’de O’nun ilke ve devrimlerine sahip çıkacak, eserlerini koruyacak ve yaşatacak, her 10 Kasım’da O’nun aziz anısı önünde saygıyle eğilecektir.
Bundan hiç kuşkunuz olmasın!
22.04.2022, Bandırma /Gültekin MUTLU