Bugün 11 Şubat. Deprem'i 6.Günü Bölgeden Haberler

APOSTO GÜNDEM'DEN..

Bugün 11 Şubat Cumartesi günü. Büyük Kahramanmaraş Depremi'nin altıncı günündeyiz. Bölgedeki 8 ilde arama-kurtarma ekiplerinin çalışmaları devam ediyor; birçok dernek, kişi, kurum, kuruluş ve gönüllülerin de deprem bölgelerine yardımları sürüyor. 

“Deprem değil, bina öldürür.” Her depremden sonra hatırladığımız acı bir gerçek. Kahramanmaraş merkezli depremler bu acı gerçeği bir kere daha ve en çıplak şekliyle yüzümüze vurdu. On binler affı olmayan hatalar yüzünden yuvalarını, sağlıklarını, ailelerini, yaşamlarını yitirdi. Peki bu binaları kimler yaptı? Depreme dayanıklılık raporlarını kimler verdi? Şimdi bildirin. Yıkılan binaları, açık adreslerini, biliyorsanız müteahhitlerini ve firmaları paylaşın. Kaybettiğimiz binlerce canın sorumlularını tespit etmemize yardımcı olun.

SON DURUM
• Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlere ilişkin AFAD'ın saat 02.15 sıralarında yaptığı açıklamaya göre 20 bin 318 kişi hayatını kaybetti, 80 bin 88 kişinin kurtarıldı. AFAD, depremin ardından saat 21.17 itibarıyla toplam 1666 artçı sarsıntı meydana geldiğini bildirdi. Bakan Koca, bölgede 77 sahra hastanesi olduğunu duyurdu. 

•  Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremde yıkılan Hatay Antakya'daki 250 daireli Rönesans Rezidans isimli yapıyı inşa eden şirketin ortağı mimar Mehmet Yaşar Coşkun, İstanbul Havalimanı'nda yurt dışına çıkarken yakalanarak gözaltına alındı. 

Ne olmuştu? Hatay’ın Antakya ilçesi İnönü Bulvarı’nda, 2013 yılında tamamlanan ve 250 dairesi olan 12 katlı Rönesans Rezidans, depremde yıkıldı. Binayı inşa eden şirket olan Antis Yapı, projeyi "cennetten bir kare" olarak tanıtmıştı.
• Hatay'daki ekibimiz, bölgede yaşananları ve son durumu aktarmaya devam ediyor. Politika editörümüz Bartu Özden, İskenderun'da başladıkları günü şöyle anlatıyor: 

"Bugün güne İskenderun’da uyandık. İskenderun'da biraz daha dolaştık, bizden yardım isteyenler oldu. Mesela bir kişi çorap istedi, başka birisi ailesiyle ortada kaldığını anlattı ve kalacak bir yere ihtiyacı olduğunu söyledi; yardımcı olmaya çalıştık.

Şehirde dolaşırken İskenderun’daki sahil yolu dolgusunun çökmesi sonucu bir göle dönüştüğünü gördük.

 Enkazların başlarındaki kurtarma çalışmaları, arama çalışmaları devam ediyordu ve kaymakamlık binasının önünde konuştuğumuz bir AFAD gönüllüsü bize kendini Antakya'dan İskenderun'a zor attığını, Antakya'da işlerin çok kötü gittiğini, ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu anlattı. Antakya'ya gitmeyi planlıyorduk; vazgeçmedik. Antakya'ya girerken gördüğümüz manzara gerçekten İskenderun'a göre çok daha korkunçtu; çünkü yıkılan bina sayısı İskenderun'dakinden çok daha fazlaydı. Hasarlı bina sayısı da keza öyle." 

Enkazların başında hâlâ sevdiklerini içerden çıkarmaya çalışan insanlarla görüştüklerini anlatan Bartu, bu kişilerin devletin bölgeye 48 saat, 60 saat sonra geldiğini, sevdiklerinin aslında içerden belki de kurtarılabilecekken ihmal nedeniyle artık umutlarının kalmadığını anlattıklarını söyledi. Şehirde ciddi bir asker yoğunluğu olmasına rağmen güvensizlik ortamının hakim olduğunu belirten Bartu, şunları anlattı: 

"Daha da korkuncu, şehirde yağmanın ciddi bir sorun olduğunu gördük; çünkü yağmacı olduğu düşünüldüğü için halk tarafından linç edilen insanlar vardı. Tam önümüzde olan şey şuydu: Elinde birtakım eşyalar taşıyan bir genç bunlar sebebiyle başka biriyle tartışmaya başladı ve hemen ardından durum itiş-kakışa evrildi. Çevredekilerin de eşyaları taşıyan gence saldırmasıyla beraber askerlerin de ortasında kaldığı bir lince dönüştü. Askerler ancak "yeter artık, yeter durun" diyerek genci arbedenin içinden çıkarabildiler. Hal öyle ki çok küçük bir mesele dahi halk içinde "yağma" olarak görülüyor ve aniden saldırıya lince evrilebiliyor.  Zaten biz İskenderun'a geri gelmek için şehirden çıkarken normalde 40 dakika sürmesi gereken yol, hava karardıktan sonra 4,5 saat sürdü; çünkü Antakya tamamen boşaltılıyordu. İnsanlar, bu güvensizlik ortamı sebebiyle Antakya'yı terk ediyor şu anda. Maalesef haberler hiç iç açıcı değil burada."

Kahramanmaraş'ta şehre çok sayıda yardım TIR'ı geldiği; ancak yağma ve hırsızlık olaylarının başladığı ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin şehre giriş çıkışları kontrol ettiği ve sadece yardım için geldiğine emin olduğu insanları şehre aldığı belirtilirken bugün yardım için geldiklerini iddia eden bir araçta uyuşturucu madde ele geçirildiği aktarılıyor. İhtiyaçtan fazla yardım almamaya çalıştığını belirten halk, Kahramanmaraş'ın yeniden inşasının uzun yıllar alacağını ifade ediyor. Çadırlarda çok fazla insanın kaldığı ve yüksek gelirli kişilerin müstakil evleri kiralamak istediği belirtiliyor. Kemallı ve Kabasakal köylerine hâlâ yardım gitmediği aktarılıyor.
Hatay'da bazı bölgelerde arama kurtarma çalışmaları hâlâ devam ederken halk, desteklerin ulaşmadığını ve bazı ürünlere ulaşmanın zor olduğunu, özellikle de hijyen ürünleri açısından bir sıkıntı olduğunu belirtiyor. Hijyenik ped, ayakkabı, bot, çorap, iç çamaşırı, battaniye gibi ürünlere duyulan ihtiyacın fazla olduğu ve bu ürünlerin dağıtımında koordinasyon eksikleri yaşandığı bildiriliyor.

Gaziantep'te durumun değişmediği; ancak kolluk kuvvetlerinin yağmacı ve hırsızlara karşı daha sert tedbirler uygulamaya başladığı aktarılıyor. Ekmeğin ücretsiz dağıtılmasına ilişkin karar alınmasına rağmen para ile ekmek satmaya çalışan birkaç fırının kapatıldığı belirtiliyor. Suların çamur hâlinde aktığı ve şehre verileceği söylenen doğal gazın şu an için sadece organize sanayi bölgesine verildiği bildiriliyor. AFAD ve İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube ekiplerinin evlerin durumuna bakıp sağlam yapıları tespit ettiği, halkın bilgiler dahilinde evlere geçmeyi planladığı belirtiliyor. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı ise yıkılan binalardan numune alarak müteahhit firmaların cezalandırılması için çalışmaların başladığını aktarıyor.
Osmaniye'de soğuk hava etkisinin sürdürürken halkın en çok soba, çadır ve kömüre ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor. Ayrıca, Göksun ile uzak ilçe ve köylere hâlâ yeterli desteğin yapılmadığı belirtiliyor.
Adıyaman'da merkezde bile kurtarma çalışmaları devam ederken köy ve ilçelerde ısınma ihtiyacı olduğu; çadır, soba, kömür gibi ihtiyaçların karşılanması için yoğun bir talep olduğu aktarılıyor. Özellikle de Gölbaşı ve Sincik ilçeleri ile Gom ve Çamdere köylerindeki depremzedelerden sıklıkla ısınma konusunda yardım talep edildiği aktarılıyor.
Adana'da çalışmaların neredeyse tamamlandığı; tehlikeli binalara girilmemesi yönündeki uyarılara rağmen halkın duş, tuvalet ve eşya alma gibi ihtiyaçlar için evlere girmeye çalıştığı belirtiliyor. Hasar tespit çalışmaları devam ederken emlakçılar, Adana'da müstakil ev kalmadığını ifade ediyor. Özellikle ekonomik olarak iyi durumdaki kişilerin ilk günden şehir merkezinden uzaktaki müstakil evleri aldığı/kiraladığı; Mersin'de yazlığı/yaylası bulunanların çoğunluğunun da Mersin'e gittiği aktarılıyor.
Diyarbakır'da halkın evlere geçmeye başladığı; ancak enkaz altındakilerin yakınları ile polis arasında sık sık arbede yaşandığı, insanların bilgilendirilmediği ve alana alınmadığı bildiriliyor. Çadırlardaki insanlara yardım koordine bir şekilde ulaşırken yetkililerin hasar tespitine başladığı ve birçok evin mühürlendiği aktarılıyor. Öte yandan, şehirde hastanelerin çoğunun diğer deprem bölgelerinden gelecek yaralılar için hazırlandığı, mezarlıklar önünde uzun kuyruklar oluştuğu ve insanların cenazeleri almak için sırada beklediği ifade ediliyor.
Malatya'da depremzedeler hâlâ yeterli çadır ve ısınma desteği olmadığını aktarıyor. Bazı köylere henüz hiç gidilmediği belirtilirken merkezde bile ihtiyaçların devam ettiği; Hekimhan ilçesinden per çok yardım talebi olduğu ifade ediliyor.

• Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremin üzerinden 100 saaten fazla zaman geçti; arama kurtarma çalışmaları devam ederken vatandaşların enkazdan kurtarıldığının haberleri de geldi. 

Hatay'ın İskenderun ilçesinde depremden 102 saat sonra 5 katlı bir apartmanın enkazından altı kişilik bir aile sağ olarak çıkarıldı.
Hatay'da Odabaşı Mahallesi'nde depremden 90 saat sonra Tolga Doğan ve 5 yaşındaki kızı sağ çıkarıldı.
Yine Hatay'da termal kamera ve ses dinleme cihazları kullanan ekipler, depremin 101'inci saatinde inşaat mühendisi 30 yaşındaki Hikmet Yiğitbaş'a ulaştı.
Kahramanmaraş'ta enkaz altındaki 6 yaşındaki çocuk 88 saat sonra kurtarıldı. 
Adıyaman'da yürütülen arama kurtarma çalışmalarında yine 88 saat sonra 14 ile 7 yaşındaki iki kardeşe sağ olarak ulaşıldı.  
Hatay'da 6 katlı apartmanın enkazından ekiplerin sesine tepki veren Venüs isimli bir köpek ile yanındaki sahibi de 105'inci saatte kurtarıldı. Venüs'ün "Sesimi duyan var mı?" çağrısına havladığı ve ekiplerin Venüs'ün sesiyle harekete geçtiği aktarıldı.

11-02-2023/ Aposto Muhabirleri