Buğday Stokçunun Elinde Patlar!

Buğday stokçunun elinde patlar

ÖZET: TMO devletin kendisi. En önemli görevinin biri üreticiyi korumak ve bunun için alım fiyatı açıklamak. Ancak bir diğer önemli görevi de tüketiciyi korumak. Stok yaparak para kazanmaya çalışan bu arkadaşlar bu ikinci hususu gözde kaçırıyorlar. TMO, hasat zamanı çiftçiden ürününü alıyor depoluyor. Deposu dolmazsa yurtdışından tedarik edip depolarını dolduruyor. Stokçu TMO’nun alım fiyatının üzerinde bir buğdayı alacak bekleyecek ki daha yükseğe satsın. İşte o beklediği sürede TMO bu seferde tüketiciyi korumak için satış fiyatı açıklayacak. Açıklanacak fiyat belki de stokçunun piyasadan aldığı fiyat bile olmayacak. İşte o zaman stokçunun elinde patlayacak ürün. Bizde üzerimize düşeni yapalım ve buradan uyaralım: Devlet stokçuya spekülasyoncuya izin vermez. Birilerinin oyununa gelmeyin.

Yazının Tamamı:

Bu yıl buğday rekoltesi önceki yıllara göre çok daha iyi görünüyor. Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) tarafından hazırlana raporlara göre, 21 milyon ton civarında buğday üretimi olacak.

Rekoltenin yüksek olmasının birinci nedeni bu yıl yağışların zamanında yağması oldu. Mart -Nisan aylarında yağan yağmur buğday tanelerini doldurdu. Çiftçinin yüzünü güldürdü. İkinci önemli neden ise TMO’nun buğday alım politikası oldu. Çiftçi “ben ürünümü ektim hasat edeceğim ama hasattan önce fiyatı bileyim” diyor. TMO’nun başındaki isim Ahmet Güldal, deneyimli bir bürokrat. Bildiğim kadarı ile 30 yılı aşkındır tarımın içinde. Çiftçinin dilinden anlıyor. Çiftçinin bu isteğini bildiği için iki yıldır alım fiyatlarını hasattan önce açıklıyor. TMO, bu stratejisi ile buğday ekim alanlarını genişletti. Genişletmekle de kalmadı çiftçiyi daha fazla ürün için sertifikalı buğday ekimine yönlendirdi.

Yıllardır uygulanması gereken strateji de buydu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yaptığı en iyi bürokrat seçimi Ahmet Güldal oldu. Güldal ile TMO, Türkiye’nin stratejik ürünü buğdayın üretimini ve kalitesini arttırdı.

Güldal, koronavirüsün Türkiye’de görüldüğü mart aylarından itibaren uyguladığı strateji ile de Bakanlığın yüz akı oldu. Un, makarna ve bakliyat sıkıntısı olmadı. Vatandaş marketlere akın etmesine rağmen bile bu ürünlerde bir sıkıntı yaşanmadı. Tebrik ediyoruz.

Gelelim bugünlerde sıkça konuşulan buğday stoklama konusuna. İki gün önce Makarna Üreticileri ve Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Uysallı Dünya gazetesine verdiği röportajda, ekmeklik ve makarnalık buğdayda, sezon açıldıktan 15 gün sonra oluşan fiyatların “yüksek enflasyonun” habercisi olduğunu söyleyerek dert yandı.

Uysallı, “Ucuz para ve TMO dışında Şeker Kurumu’nun alımları buğday fiyatını coşturdu. Bin 800 lira olarak açıklanan fiyat 15 günde 2 bin 50 liraya geldi. İşle alakası olmayan, ucuz krediyi bulan buğday alıyor. Bu ekmek ve makarna da fiyat artışı demektir” dedi.

Düşük faiz ortamında sağlanan ucuz paranın, daha fazla kazanç için adres aradığını dile getiren Uysallı, “Sektör paydaşı olmayan, bu işle hiç alakası olmayan insanların spekülasyon amaçlı buğday alımı yaptığını görüyoruz. Çok basit mantıkları var. Yüzde 0.6 faizli aylık krediyle buğday alıp, 1 ay beklettikten sonra yüzde 5-10 kârla satmak. Ve bu oyun tuttu. Türkiye’de 3.7 milyon ton rekolteden bahsettiğimiz makarnalık buğdayda, 22 milyon ton buğday alanında bir anda sistem yerle bir oldu. Biz rekoltenin bolluğuna övünüp, sevinemeden iş bambaşka bir yere gitti.” dedi.

Sayın Uysallı son derece haklı. Son günlerde buğday stoklandığı doğru. Hatta bazı üreticiler ürünlerini kendileri stoklamaya bile başladılar. Beklentileri buğdayın birkaç ay sonra daha fazla para edeceği yönünde. Bu konuda TMO açıklama bile yaptı. “Yağmurda kışta, uygun olmayan depolarda ürünlerinizi tutmayın” dedi.

Ancak kredi çekip buğday alan sektör dışındaki kişiler, varını yoğunu buğdaya yatıran tüccarlar ya da buğdayı bir yatırım aracı gibi gören sermayedeler bir şeyi ve belki de en önemli şeyi gözden kaçırıyorlar. O da TMO.

TMO hasat sezonu olduğu için buğday alım fiyatı açıkladı. Açıkladığı fiyat çiftçinin yüzünü güldüren bir fiyat olmasına rağmen para kazanacağım hırsı ile hareket edenler yüzünden fiyatlar bir miktar yükseldi ve buğday TMO’ya gelmektense piyasa da işlem görmeye başladı.

TMO devletin kendisi. En önemli görevinin biri üreticiyi korumak ve bunun için alım fiyatı açıklamak. Ancak bir diğer önemli görevi de tüketiciyi korumak. Stok yaparak para kazanmaya çalışan bu arkadaşlar bu ikinci hususu gözde kaçırıyorlar. TMO, hasat zamanı çiftçiden ürününü alıyor depoluyor. Deposu dolmazsa yurtdışından tedarik edip depolarını dolduruyor. Stokçu TMO’nun alım fiyatının üzerinde bir buğdayı alacak bekleyecek ki daha yükseğe satsın. İşte o beklediği sürede TMO bu seferde tüketiciyi korumak için satış fiyatı açıklayacak. Açıklanacak fiyat belki de stokçunun piyasadan aldığı fiyat bile olmayacak. İşte o zaman stokçunun elinde patlayacak ürün. Bizde üzerimize düşeni yapalım ve buradan uyaralım: Devlet stokçuya spekülasyoncuya izin vermez. Birilerinin oyununa gelmeyin.

Kaya Cabas/ Ulusal Tarım Editörü

20-07-2020