Boş Ver İltifat-I Ümeranın Dediklerini ,Sen Bildiğini Oku..

BOŞ VER İLTİFAT-I ÜMERANIN DEDİKLERİNİ, SEN BİLDİĞİNİ OKU BAŞKAN

 

“Ben inanmamıştım ama birisi söyledi!”

Bir başkası gelir:

“O adam var ya!”

“Evet, ne olmuş o adama?”

“Hırsız, çalıyor!”

“Ne biliyorsun, gören, bilen var mı?”

“Sen görene, bilene boş ver, bana inan!”

Gel de inan!

Bu örnekler uzayıp gider.

Boşuna mı demişler:

“Kara çal, leke bırakır!” diye…

Türk toplumunun bu hastalığı, başka alanlarda da çok gelişmiştir.

Örneğin, seçimler olur, birileri kaybeder, birileri kazanır. Kaybeden için neler söylenir neler… Kazanan için de ekseri kaybeden tarafın taraftarları, başlarlar yeni gelenin başarısız olacağı yönündeki fiskoslarına…

Kazanan koltuk sahibinin yakınlarında ise bir heyecan, bir heyecan, neredeyse akıl hocası kesilirler karşı tarafa nispet olsun diye.

İşte bu durumlarda eli kalem tutan bizler de bu hastalıktan payımızı alırız. Sonuçta başlarız Sayın Tolga Başkana, Hasan Pulur Hocamın sözleriyle bir şeyler anlatmaya…

“Dört şeyden sakınacaksın.

Biir, Şems-i Şita, yani kış güneşinden… Zira kış güneşine kanıp giyinmeden sokağa çıkarsan üşür hasta olursun.

İkii. Taife-i Nisa, yani kadınlar. Onlardan niçin sakınmak gerektiğini söylemeye gerek var mı?

Üçüncüsü, Nasihat-ı Eda, düşman nasihatinden…

Geldik dördüncüsüne:

İLTİFAT-I ÜMERA… Yani büyüklerin iltifatından ve her şeyi ben bilirim havasında olan ümeradan…

Şimdi düşünün, dördünün de sakınılacak şeyler olduğunun gerçekliğini…

Yalnız sonuncusunu iki kez düşünün…”

Ya böyle demiş rahmetli Hasan Pulur Hocam… Eee, bu kadar yazdık-çizdik, beşinci tavsiyeyi de bendeniz şu anekdotla yapsam:

“İki dinle

Bir söyle.” İşin özü bu…

Kim ne söylemiş, kim neler demiş, onun bunun ne dediğini dinle, sonunda kendi bildiğini oku Başkan kardeşim.

 - 26-04-2019 - YAŞAR KIRBIYIK -BANDIRMA