BİZİM İŞİMİZ KRİZ VEYA SEÇİM NASIL KAZANILIR - Mehmet Leventoğlu
*Kişiyi hiç olmamış birisi gibi göstermeyeceksin.
*Binlerce yıl önce yazılan "savaş sanatı" kitabında Çin'li üstad SUN TZU der ki ; Düşmana hazır olmadığı yerden saldır.
*Bir Hikaye varsa adamı hikayeye uydurmayacaksın. Hikayeyi adama uyduracaksın.
*Savaşı, zayıf gücüde, kuvvetli gücüde iyi kullanan kazanır.
*İnsanlar ne söylediğinizi unutabilir ama ne hissettirdiğinizi unutmazlar.
*Sattığınız şey kriz olmalı.
*İnsanlar sizi sevmese de sorun değil. Korku ve sevgi güven bir arada olmaz ve korku güvenilir olmaktan daha etkilidir. Bugüne kadar korku
ile alakalı en etkili politik reklam Başkan Johnson için çekilen reklam filmi Daisy idi. Sadece bir kez gösterilebildi ama etkisi büyük oldu. Sadece bir tek şeyi
gösteriyordu Johnson'un rakibi seçilecek olursa "O ÇILGIN HERİFİN" ülkeyi ,tüm dünyayı nükleer savaşla yok edecek biri gibi olduğu gösterildi. Korku yendi. Dolayısıyla
seçmenler ülkeyi kurtarmak ve ölmek arasında bir seçim yaptı.
*Seçmenler yeni bir umut ışığı aradıkları zaman yeni bir adaya oy verirler.Ama korktukları zaman savaşta
lider olabilecek kişiye oy verirler.
***
"Benim adım kriz". Yada "Bizim İşimiz Kriz". David Gordon Green'in yönetmenliğini üstlendiği (OurBrand is Crisis) filminin Türkçe adı. Gerçek bir belgesele dayanılarak yapılan film 2015 yılında çekildi. Ve ülkemizde nedense gösterilmedi.
Film "Jane Bodin" karakteriyle Amerikalı politik bir danışmanın ; gözden düşmüş ama çok zengin bir politikacıyı kazanma ihtimali
çok az olduğu halde kara propaganda yöntemleriyle hilelerle nasıl seçim kazandırıldığını anlatan ibretlik bir hikaye. İnsanın kanını donduran amerikan
tarzı politik toplum mühendisliğini görünce ülkemiz partilerini hatırlamamak elde değil. İşin ilginç yanı kazanma ihtimali daha yüksek diğer adayın da seçim danışmanlarının da Amerikalılardan oluşması.
Seçim kampanyaları nasıl manipüle edildiğini izlerken empati yapabilirsiniz.
Bu muhteşem bir iş olan politik filmden aldığım notlardan ibaret bir yazıyı okuyorsunuz. Ozan Ozanca nın tavsiyesiyle izlediğim Filmi internetten ücretsiz izleyebilirsiniz,sıkılmayacağınıza eminim.
***
Kapitalist ülkelerin seçimlerinde özellikle az gelişmiş ülkelerde net ortaya çıkan şekliyle yaşanan seçim oyununun öznesi Kriz dir. Yerel seçimlerde dahi benzer anlamda tüm Seçimlerde hep Kriz satılır. Ve halkımız kendine dayatılan krize göre savunma gardını alır. Sandığa gittiğinde ise algıya göre refleksini gerçekleştirir. Olan biten bu. Boşuna sandıklarda başka bahane aramaya gerek yok.
Muhalefetin çözeceği formül de budur. İktidar kriz satıyor başarıyorsa sandığa gidenleri etkilemek için neyden yararlanacaksın! Artık seçimler bizde de Amerikan tarzı
yöntemlerle gerçekleşiyor. Yerel seçimlerde de keza. Nitekim aday aday süreci yaşayan tek demokratik parti CHP de ilk kez profesyonel sahneler kuruldu. Sanatçılara sağlanan sahne
olanaklarıyla duygusal tanıtımlar yapıldı. Çok renkli görüntüler umarım diğer adaylara da örnek olur.Olmalı. Klasik yöntemler partilerde basın emekçilerini çağırıp yapılan
açıklamalar yetmez.. İnternet sitelerinde Sosyal medyada bile kendi çevre dışında ilgilenilmiyor. Sayılarla ortaya çıkan bir gerçek bu. Adayların mutlak gerekli tecrübeli seçim danışmanları dikkatli olmalı. Politka da Her şey algı meselesi.Çünkü;
"Risk alacak kadar cesur olamayanlar hayatta hiç bir şey kazanamazlar."
Yer Bolivya .Güney Amerika ülkesi . Yüksek rakımlı bir ülke. Ama az gelişmiş bir ülke. Seçim kampanyasında 5 lider çekişecek.Kampanya başlangıcında en altlarda yer alan adayın adım adım medya ve miting süreciyle nasıl yükseltildiğini rakiplerin hamlelerine , karşı hamlelerle zaafın avantaja çevrildiğini yaşananları SeÇim sürecini arka planlarıyla izlerken ne kadar benzerlikler yaşadığımız da görebiliyorsunuz. Henüz bizim seçimlerin gerçek senaryoları perde arkaları sahneye konmadı. Uzun süre daha konamaz zaten ama yaşadıklarımızın senaryolardan ibaret olduğu kuşkusuz. Gerçeklerle yüzleşmek varsın sonraya kalsın. Biz başkalarının hikayeleriyle empati yapalım..
****
Şimdi filmde yarışan değil savaşan adayların taktik söylem ve politik aforizmalardan bir kısım anekdot daha ileteyim.
* Politika araba yarışlarına benzer hiç kimse kimin kazandığını görmek için izlemez kimin kaza yaptığını kimin alev aldığını görmek için izler.
* Bir kez idealistlik gitti mi bir daha ne kadar uğraşırsanız uğraşın bir daha kesinlikle geri gelmez
- Riviera nın sadık seçmenleri var onların oyunu alamayız
- O zaman bizde oyları dağıtırız onları başka adaya yönlendiririz.
* Düşman güçler birleşmişlerse onları bölmek zorundasın.
* Neden onlara bekledikleri şeyleri söylemiyorsunuz. Bizler kuklayız. Hedefe giden yolda herşey mübahtır.Bu kadar kötü şeyi sizin kazanmanız için yaptım.
- Silahlarla güçle iktidara sahip olmak belki mümkündür ama bir milletin kalbini kazanmak çok daha iyidir.
Ve seçim kazanılır. Halk aldatılarak kendinden olanı değil gerçek bir halk düşmanı ve Karşı olduğunu söylediği halde kazanınca IMF işbirlikçisi olan Başkan için konuşulur.
- Castello yu gördüm IMF ile görüşüyordu. Oysa Söz vermişti.
- Yalan söylemiş. Politika böyledir.
- Eee sırada neresi var Jane! Eve döndüğümüzde beraber çalışalım. Sonuç Tek Parti Devleti bile olabilir.
***
Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı.
Ve son replik.
BULUNDUĞUN YOLU SEVMİYORSAN YENİ BİR YOL KAZMAYA BAŞLA
MEHMET LEVENTOĞLU -BANDIRMA