Yeni koronavirüsün insanları etkileme biçiminin sosyal bir boyutu var.
Emekçi Özer Ergün kardeşimin Koronavirüs hepimizi eşitledi başlıklı yazısı beni düşündürdü. Zengin fakir aynı risk altındayız bir yerde eşitlendik ironisi içerse de baktığımda öncelikle sosyal statüsü yüksek kesimlere sert vurduğunu görüyorum. Bütün tatil programları iptal edilmiş durumda uçaklar kalkmıyor. Çalışan kesimin hayatında göremeyeceği lüks yaşam alanları destinasyonlar eğlence yerleri kapandı.
Türkiye'de yoksul kesimler proleterya yurt içi tatili bilmez yurt dışını belgesellerde izler. Ülkenin üreten gücü ama paydan sosyal yaşam adına kırıntı alamayanlar evden işe işten eve seyahatından başka yol bilmez. Virüs ilk önce en çok seyahat eden daha zenginin yaşam tarzına darbe vurdu. Şaşkınlar. En çok lüks AVM'lerde yaratılan lüks tüketim ve yaşam alanlarında yaşayanlar çok sıkılıyor..
Bakalım bu geçici sendrom düşük gelirli hane halklarının zararına olacak şekilde nasıl ayarlanacak.Digital yeni dünyanın efendilerinin aklında ne var?4.sanayi devrimi digital dünya tüm sosyolojik yapıyı nasıl değiştirecek.
**
Virüs eşitsizliği giderebilir mi. İlk bilgiler virüsün zengin fakir statü fark etmediğini herkesi eşit etkilediğini görüyoruz. Ve bakıyoruz geleneksel eğitim veren okullar kapandı. Özel okullarda kapandı. Milli Eğitm Bakanı Ziya Selçuk belli ki alt yapı için çok önceden hazırlanan evde eğitimin düğmesine Pazartesi gününden itibaren basılacağını açıkladı.. Evet denedim kanalı buldum. İlkoğretim orta öğretim programları gazetemizde de yayınlandı bile . Ve Bahçeşehir Özel okulları haber yaptı uzaktan on - line eğitimi diğer ülkelerle birlikte başlatıyoruz. Dünya üzerinde ulus devletlerin üzerinde ekonomiyi idare eden yönlendiren elit seçkinler bence de bir komplo terorisi falan değil. Bit-coin le başladılar ulus devlet konseyleri direniyor. Ne komplolar olacak birlikte izleyelim.
Virüs Pandemisi Son 30 yıldır Türkiye'de uygulanan alçakça ayrımcılığa son verecek bir şans olabilirmi? Diye düşünmeden edemedim. Neden olmasın? Peki bu Korona sendromu hiç olmamış varsayın. Bir bakan çıkıp artık çocuklar okula gitmeyecek evde on line eğiteceğiz diye çıksaydı.Doğacak tepkiyi geziye falan benzetmezdiniz ortalık fena karışırdı. Peki neden şimdi herkes suspus olmuş gönüllü razı dersiniz. İşte Korono Projesi dediğimiz ama aslında üstlerde neler planlanıyor hala tahmin edemediğimiz deney geçişlerindeyiz. Aktörler bizler.
Atatürk döneminde Tevhid -i Tedrisat kanunuyla eğitimde birlik prensibiyle zengin fakir herkesin beyaz yakalı önlükleriyle az çok eşit şartlarda eğitim verilerek yarışıldığı sürecin son kırk yılda zenginler lehine nasıl tepetaklak edildiğine hepimiz şahidiz değil mi?
Korkunç bir sınav maratonuna eşit şartlarda eşit fırsatlarda eğitilmemiş çocuklarımız yarıştırılır hale getirilmiş.
Geliri yüksek olan ailelerin çocuklarının hep bir değil yüz adım önde girdiği sınav maratonunun yarattığı adaletsizlik toplumun kanayan yarası.Etnikçilk ajandasıyla içi boşaltılmış olsa dahi bir tek Eğitim - Sen dile getirebiliyor. Başka kimsenin umurunda değil.
Bir virüs eşitsizliği giderebilir mi? Bu olası değil. Eşitsizliği giderecek yolu hızlandırabilir ihtimali dijital diktatörlük ihtimalinden çok çok daha az. Egemen ve parayı biriktiren küresel oligarşinin Koronavirüs salgınıyla pompaladığı büyük korkuyu hep birlikte izleyeceğiz. Bu çaresizlikle beslenen panikle insanlar psikolojik olarak yeni dijital çağa hızla hazır hale getiriliyor. Olan biten bu. Eğer salgın kaosuna ulus devletlerden gelecek direnç ve başarı büyük olursa arkasından bir başka proje salınacağını adım gibi eminim. Bakın son teknolojiden haberiniz var aslında ekonomik gücünüzle ulaşamasanızda dizilerle filmlerle bu teknolojik sıçrama tanıtılıdı. Ve bu teknolojiye aklınıza sığmayacak rakamlarla yatırımlar yapıldı. Bu para geri dönecek. Hala sistemin korumasında eski bildiği yaşamaı sürdürmeye inat eden milyatrlarca yaşlı insan var. Direniyorlar. Ben anlamam öyle şeylerden diye bir şey yok. Otobüse bedava binerken kart okutuyorsan bu kadarla kalmayacak. Hayatımız digital olacak. Herşeyimiz merkezi otoritenin bilgisi altında olacak. İyi tamam peki eşit fırsatlar eşit şanslar eşit paylaşımlar olacak mı? Sanmıyorum. Hiç bir güç elindeki gücü paylaşmaz. Bu zorla alınır güçle alınır. Bu nasıl olacak onunda çalışmasını yapmak proleteyanın çalışma alanıdır.
Bakın kısa süre içinde kağıt metal parayla vedalaşın. Yapay zekalı robot Dronlarla servis dijital alışveriş hatta alışveriş değil gereksinimlerin tedarik edilmesi.. Sağlık alanında robotik cerrahların devreye girdiğini bilyoruz zaten ve hızlanacak. Hayatın bütün alanlarında yapay zekayla donatılmış robot devri başladı geçiş hızlanacak.. On- Line eğitimle 3 bin yıllık bilinen klasik eğitim modeli artık bitti. Hala etnikçilik mesaisinde emekçilerden geçinmeciliğin huzurlu ortamında eğitim emekçileri temsilcileri bu dünyanın neresinde dersiniz? Hazırlıklılar mı?
Sakallı'nın kesin öngörüsü Kapitalizmin eninde sonunda kaçınılmaz sosyalizme komunizme kollektivizmle doruk noktasına doğru gideceğidir. Kestirmeden gitmek için biz proleteryada yüzyıl öncesi gösterilen yürek yok. Bu alçakça sistemi dayatanların yapanların günahlarının vebali bizim. Sessiz kalan hepimizin. Yoksa kimse zengin düşmanı falan değil. Sadece yarış varsa eşit şanslarda olmalı. Benim çocuğum özel derslerde özel dersanelerde özel öğretmenlerle desteklenmiş eğitimle, emeğiyle günübirlik ekmek derdi peşinde koşmaktan başka olanağı olmayan proleteryanın çocuklarıyla aynı sınava girecek, kendine bir üst seviyede yer bulacak ve ben çocuğumla gurur duyacağım ha..Bu alçaklığı çürümüşlüğü içine sindirmek nasıl bir midedir .
Böyle bir aşağılık sisteme razı kitle olarak birlikte kardeşçe yaşıyoruz işte..Ne mutlu. Bastırılmış sindirilmiş kitle çareyi öbür dünyalarda aramasında nerde arasın.
Şimdi Sayın bakanımızın eline gerçek bir fırsat düştü. Ülkedeki özel okullar öğrencilerine çevrimiçi kurslar sunabiliyorsa, devlet okulları için de geçerli olsun En fakir ailelerin çocukları diğer akranları ile uzaktan eğitim yoluyla aynı programlarla eğitilsin. Virüs tehlikesi geçene kadar yapılması zor olmayan bir seçenek. On-Line eğitimde eşitlik sınıfsal ayrımcılığı giderecek küçük bir adım olsun. Bu salgın suni üretilip hedef noktalara salındıysa küreselci aklın dini inançlarla kamplara ayrılmış insanlığa başka bir mecraya sürüklemek gibi komplo teorilerinin başlangıcı Samuel Huntington'un on yıllar öncesinden ilan ettiği proje olup olmadığını da zamanla anlayacağız.
**
Hastalığın yayılmaması için evde kal çağrısını herkes duydu. Evlerinde zorunlu geçireceği günlerin gelir belirsizliğinde yiyecek ekmeğini ayarlamayı düşünen kitle bu çağrıya uyuyor. Kim uymuyor peki. Bir kaç gün zorunlu olarak keyifli mecralardan mahrum kalıp evde sıkılanlar kimler? Virüs'ün ayrım yapmadığının farkındalar mı?
Türkiye'nin görece olarak 200 dünya devleti arasında sıralamada ABD'yi bile geride bıraktığı iddia edilen sağlık sisteminin gücünü test etmek zamanı şimdi. İstisnasız herkese eşit mesafede bir hizmet ölçü olacak. Sadece parası olana güzel ortamlarda sağlık hizmeti veren özel Hastanelerimizin Virüs Pandemisine tahsis edilmesi kararı memnuniyetle karşıladık. Gözleyeceğiz Dikkatle takip edeceğiz. Zenginler elitler,titr,makam sahipleri sistemi nasıl iğdiş edecek izleyeceğiz. Ülkemizdeki sosyal eşitsizliklerin görsel çarpanı durumunda olan bu özel sağlık kurumlarının devletleştirilmesi kamuya mal edilmesi tüm kitlenin beklentisi olsa da; bu hükümetten bu kadar uç zorlama bir karar çıkmasını beklemek te saflık olur, abartmayalım. Geleceği bugünden tahlil etmek kolay değil. Değil çünkü geleceğin anahtarı blockchain'de kaçımız nedir biliyoruz. Bilmeyen yarınlarda var olamayacak.
Bu anlamda, fiziksel teması zorunlu olarak caydıran salgının, aynı zamanda zengin fakir ayrımı yapmadan unutulmuş kavram sosyal dayanışmayı harekete geçirebilir mi sorusunu düşünmekten kendimi alamıyorum.
21-03-2020/MEHMET LEVENTOĞLU