Barışın Dili, Savaşı Durduracak

Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Ülkemiz yeniden yangın yerine döndü. Çatışmanın, gözyaşının ve acının hakim olduğu bir ortamda Dünya “Barış” Günü’nü kutluyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle  TTB, DİSK, TMMOB ve, KESK, Barışın dili savaşı susturmalı! sloganı ile, ülkemizin her yerinde,Savaşı değil barışı,ölümleri değil yaşamı savunmak için ,barış çağrısı ve  etkinlikleri yapmaktadır. 

İkinci Büyük Emperyalist Savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başladı. Ardında elli iki milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentler ile büyük bir acı ve gözyaşı bıraktı. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşının başladığı gün, yani 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.
Ülkemiz yeniden yangın yerine döndü. Çatışma, göz yaşı ve acı dört bir yanımızı sardı. Böylesi bir ortamda giriyoruz Dünya “Barış” Günü’ne…ABD gibi küresel emperyalist güçlerin isteği ve yönlendirmesiyle, uzun süredir Suriye ve Irak’ta savaş sürüyor. Hala kadınlar, çocuklar, gençler ölüyor, sakat kalıyor, , binlercesi, çıktığı umuda yolculuk adı verilen göç yollarında can veriyor.
En tepedeki demokrasi tanımaz, iktidar saplantılı akıl, Suriye’deki savaşa nasıl benzin döktüyse, ülkemizde de çatışmaları başlatıp büyüterek, kan ve göz yaşı üzerinden iktidarını sürdürmeye çalışıyor.
Yüksek katılımlı Haziran genel seçimlerinde çıkan sonuç Saray’dakinin tüm hesaplarını alt üst etti. Huzuru ve istikrarı 400 vekil şartına bağlayanlar, istediklerini alamayınca zor kullanmaya başladılar! Son yıllarda tüm ülkeye iyi gelen çatışmasızlık bitirildi. Ülkenin en güzel gençleri Suruç’ta katlettirildi.Ülkemiz kan gölüne döndü. 
Bu savaş bizim savaşımız değil, savaşa mecbur olan AKP’nin ve halka rağmen yönetim darbesi yaparak anayasal suç işleyen Saray’ın savaşıdır.
Bu çılgınlıkta ısrar etmek ülkemizi çıkmaz bir felakete sürükleyecek, halklarımızı hedef haline getirecektir. .
Bizler, bir can daha yitmesin,  insanlar evlerini terk etmesin, doğaya kıyılmasın diye bu çılgınlığı durdurmak istiyoruz. Dahası Suruç Katliamı’nı gerçekleştirenlerin, Ortadoğu’da savaş suçu işleyenlerin, cihatçı çeteleri besleyenlerin ortaya çıkarılıp cezalandırılması gerektiğini söylüyoruz. Akan kan, toprağa düşen canlar üzerinden iktidar ve oy hesabı yapanları bin kez lanetliyoruz…
Bizler, Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikaların derhal terkedilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekenin yapılmasını istiyoruz.
Ülkenin dört bir yanında barışı sahiplenerek  ve barışa ses veriyoruzHiçbir zaman unutulmasın ki, bu ülkedeki darbelerin, savaşların ve ekonomik krizlerin bedelini halkımız ve emekçiler  ödemektedir. Savaş naraları atanların çocukları değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akıtılmaktadır. Bu nedenle demokrasi için, barış için, adalet için mücadeleyi duraksamadan sürdürmeliyiz, sürdüreceğiz.
Çocuklarımızın ölüm korkusuyla değil yaşama sevinciyle yaşayacakları bir ülke ve dünya yaratmak için buradayız.Unutmayalım Saygı ve sevginin hakim olduğu,kimsenin ötekileştirilmediği,herkezin bütün özelliklerini özgürce ifade edebildiği,savaş sözcüğünün unutulduğu bir gelecek oluşturmak, barış söylemi ve savunusu ile gerçekleşir.
Biz emek meslek örgütleri DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak; Çocuklarımız ölmesin, barış hemen şimdi diyoruz. Saray darbesini ve savaşı durdurmak için sesimizi daha çok yükselteiyoruz.
Tüm yurttaşlarımızı barış için ses vermeye, Savaşı değil barışı savunmaya  çağırıyoruz.Mustafa Kemal in yurtta barış Dünyada barış.Söylemini sahiplenip yaşamsal hale getirelim.
Kirli hesaplara kurban edilecek bir tek canımız bile yok.
Barışın iyileştirici gücüne hepimizin ihtiyacı var.
Haydi, hep birlikte Çocukların ölmesine dur diyelim. 
Barışın Dİli savaşı yenecek.