Banvit BK Başantrenörü Hakan Demir : ''Her karanlık gecenin bir aydınlık sabahı var.''

Türkiye'nin önde gelen basketbol sitelerinden olan Basketfaul.com internet sitesinde Ece Ergez imzasıyla yayınlanan Banvit BK Başantrenörü Hakan Demir'in röportajı şu şekilde :

Bu sezon daha mütevazı bir bütçeyle yola çıkan ve lige istediği gibi başlayamayan Banvit, devrenin bitime az bir süre kaldığında üst üste hamleler yaptı. Hem eklenen yabancılar, hem de koç değişikliğinin takıma pozitif katkısı ilk günden itibaren kendisini hissettirdi. Ülke basketboluna altyapılarda verdiği katkı tartışmasız olan kulübün, liglerdeki başarılı gidişatını da altını çizmek gerekiyor. Devre arasına 3 maç kala göreve gelen Koç Hakan Demir aldığı arkaya arkaya 3 galibiyetle, takımın kendine güven ve inancını uyandırdı. Bunun en büyük etkisini Fenerbahçe galibiyetinde sanırım en net şekilde görebiliriz. Biz de devre arasında koç Hakan Demir'le bir araya gelerek bu uyanış ve tazelenen güven üzerine konuştuk: 

Basketbol bana ihtiyaç duyduğunda hemen basketbolun peşinden koştum.

Genelde bir koç için bu durumda bir takıma gelmek kariyeri için riskli bir tercih olabilir. Ancak sizin kariyerinizde bu aldığınız ilk risk değil. 

Zaten Karşıyaka'dan ayrıldıktan sonraki kariyerim bu tip risklerle dolu. Bir kez bu riskler almaya başlayınca kariyerinizde bu yönde şekillenmeye başlıyor. Elbette bu benim çok tercih ettiğim bir şey değildi. Fakat benim basketbola olan sevgimin yanında basketbol antrenörlüğünü profesyonel bir meslek olarak kabullendiğim için şu ana kadar nerede ihtiyaç olduğuysa oraya gittim. Yani çok seçici davranmadım diyebilirim. Bu tip tercihlerde basketbol bana ihtiyaç duyduğu zaman ben hemen basketbolun peşinden koştum. Ancak şu ana kadar yaptığım riskli tercihler arasında Banvit'le aldığım riski en düşük risk olarak kabul ederim. Çünkü bunun sebebi takımın bulunduğu pozisyondan çok Banvit Kulübü'nün köklü bir kulüp olması, geçmiş başarıları, organize ve gerçek bir kulüp atmosferinde olması. Aynı zamanda altyapıdan yetiştirdiği oyunlar ve tabii ki Banvit'in gücünü de ekleyebilirim.  

Gelir gelmez takımı deyim yerindeyse uyandırdınız. Arka arkaya 3 galibiyetle devreyi çok moralli bir şekilde tamamlamış oldunuz. Bu galibiyetlerden birinin Fenerbahçe olması bu başarıyı eksta değerli kılıyor. Kısa sürede bunu nasıl başardınız?

Ben nasıl bir basketbolla başarılı olunacağını çok uzun yıllardan beri bilen bir antrenörüm. Zaman zaman bunu uygulatabildiğim yerler de oldu, uygulatamadığım yerler de oldu. Uygulatamadığım yerlerde genelde sorunlar saha içinden ziyade saha dışından kaynaklanan organizasyon eksikliği, ödeme sorunları vs gibi durumlardı. Fakat Banvit saha dışında nerdeyse problemsiz bir kulüp olup, iş sadece sahada çözüldüğü için, takımda aynı zamanda kaybetmekten yorulup kazanmak için ekstra efora hazır olduğundan bu süreç benim için diğer kulüplerden daha kısa sürdü. Bu galibiyetler bizim için güzel bir başlangıç sadece. Daha önümüzde zorlu bir süreç var. Ama bu galibiyetlerin bize bir güven verdiğini de söyleyebilirim. En azından hangi yoldan gidersek başarılı olabileceğimizi anlama fırsatı verdi. Dolayısıyla bundan sonraki hedeflerimiz yeni bir yol yaratmak değil, bu yolu kaybetmemek üzerine olacağından, tökezlesek bile tökezlediğimiz yerden çok çabuk bir şekilde kalkabilecek şekilde yürüyeceğimizi düşünüyorum. 

Bu yaptığımız sadece çerçevesi, sıra detaylarda...

Galibiyetin şifreleri olarak top üzerindeki baskıyı arttırtığınız, topu daha verimli kullanıp daha dar bir rotasyon tercih ettiğiniz söyleniyor. Siz bu yorumlarla ilgili neler söylemek istersiniz?

Benim kafamda maçtan önce dar rotasyonla oynayacağım diye belli bariz bir düşünce olmuyor. O maçın içerisinde aşağı yukarı bütün oyuncuları, tüm oyuncuları olmasa da 9-10 oyuncum zaten oyuna girip çıkıyorlar. Onun sonrasında belki birçok hoca sonuna kadar böyle yürütüyordur. Ancak zaten kimin bu maçı bitirebileceği üç aşağı beş yukarı belli olabiliyor. Ben buna bakarken illa "dar rotasyon yapayım" diye düşünmüyorum. Dar rotasyon yapmak için gününde olmayan oyuncuyu da oyunda tutuyor olman gerekiyor. Ben böyle yaptığımı düşünmüyorum. 

İkinci yarı nasıl bir Banvit izleyeceğiz? 

Önümüzdeki süreçte bu izlediğimiz Banvit'in devamını izlemeye çalışacağız. Bizim bir yolumuz var ve bu yoldan ayrılmamaya çalışacağız. Tabii ki bu dediğim şeyler kolay şeyler değil. Rakipleriniz sizi daha iyi analiz etmeye başlayacak. Size daha iyi önlemler almaya çalışacaklar. Şu ana kadar Banvit ligdeki konumu itibariyle çok iddialı durumda değildi. Şimdi maç kazandıkça bir kaç basamak tırmanmaya çalıştıkça tabii ki rakipler size daha çok önlem alıp, daha sert oynamaya başlayacaklar. Bunlara vereceğimiz cevaplar bizim bundan sonraki yolumuzu belirleyecek. Ama basketbol olarak soruyorsanız yaptığımız savunmadan ve bu savunma anlayışından son derece memnunum. Ancak bu yaptığımız sadece çerçevesi diyebilirim. Bunun içini detaylarla doldurmamız gereken maçlar olacak. Bunu doldurabilirsek daha ileriye yol alacağız. Ama sadece çerçevede kalırsak uzun vadede bizim için sıkıntı olur. 

Yeni bir kadro

Size göre takımda eksik olan şey neydi? Önceden takımda yer almayan yeni yabancılar sizinle beraber takıma olması bir etken sayılabilir ama büyük resime baktığımızda neler söylersiniz?

Şimdi burada detayların bilinmesi gerekiyor. Ben ilk maçıma Sakarya karşısında çıktım. Fakat o gun sahaya çıkan beş yabancı oyuncu, daha önce kulübe alınmış ama çeşitli sebeplerden dolayı hiç beraber oynayamamıştı. Mesela Moore gelmişti ama sakatlanmıştı. Yani o gün sahadaki beş oyuncumuz daha önce hiç beraber oynamamış bir beşti. O arada Devin Oliver sakatlık geçirdiği için beni mecburi bir şekilde DJ Shelton'ı oynatmaya yöneltti. Yani bir takım tesadüfler var ama asıl bilinmesi gereken Banvit sezon içerisinde oyuncu değiştirdiği için şu anda benim oynattığım kadro da daha önce beraber oynama şansı bulamamış bir kadro. Bunu da böyle görmek lazım. Yani bu kadro daha önce oynayıp başarısız olmuş bir kadro değil  Bu kadroya ilk maçında itibaren başarılı olmuş bir kadro diyebiliriz. Ben olaya böyle bakmayı tercih ediyorum. Bu daha önce bir başarısızlığın üzerine yaratılmış, benim gelmemle başarılı olmaya başlamış bir takım değil. Tam tersine başarılı bir grup. Şimdi bunlara Türk oyuncular da eklendiği zaman, mesela geldiğimde Tolga Geçim sakattı. Tolga aynı rotasyona çok çabuk bir şekilde geri döndü. Diğer genç oyuncular da bu rotasyondaki yerlerini öğrenmeye ve netleştirmeye başladılar. Dolayısıyla ben bunu benim gelmemle beraber oluşmuş yeni bir kadro olarak bakıyorum. Eski bir takımın düzelmesi olarak görmüyorum.

FIBA Şampiyonlar Ligi'ne baktığımız Banvit 7 galibiyetle iyi bir durumda.Son 3 maçınız kaldı ve bir üst tura avantajlı bir şekilde yükselme şansınız epey yüksek. Siz Avrupa'daki durumunuzla ilgili neler söylemek istersiniz?

Banvit'in geçmişine bakarsanız, oynadığı Avrupa kupaları Banvit için olmazsa olmaz kupalar ve buradaki başarıları kadar Avrupa'daki başarılaryla da marka olmuş bir kulüp. Dolayısıyla bizim şartlarımız ne olursa olsun Avrupa'dan vazgeçmemiz söz konusu değil. Dolayısıyla kupada en iyi yere gitmeye çalışacağız. Grubu ilk 2 sırada bitirmeye çalışacağız. Üst tura çıkmak için bildiğiniz üzere ilk 4'te olmamız yeterli ancak biz ilk 2'de bitirmek için zorlayacağız. Kalan maçlarımızda da bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. Hedeflerimizde grup aşamasını geçtikten sonra adım adım ilerleyerek play-off turunda da yukarılara doğru tırmanmak var. Ligdeki zorlu durumumuzdan dolayı Avrupa'yı bir yana bırakalım gibi bir tercihimiz olamaz. Çünkü Banvit bu kadar dar bir vizyona sahip bir takım değil. Zor bir dönemde olmamıza rağmen bunu dar bir vizyona sığdırmak açıkcası benimde vizyonuma sığmıyor. Her ikisini de beraber iyi bir şekilde yürüterek sezonu güzel bir yerde bitirmek istiyoruz.

Her karanlık gecenin bir aydınlık sabahı var

Banvit, profesyonel ve iş disiplinine sahip bir kulüp olmasına rağmen aile ortamını da kaybetmemiş kulüplerimizden bir tanesi. Taraftarı olsun, bulunduğu şehir olsun ve içerisindeki insanları olsun büyük bir aile ortamı diyebiliriz. Böyle bir oluşuma sahip olan Banvit'le ilgili neler söylemek istersiniz?

Tabii her kulüpte bunu yakalama şansınız olmuyor. Bunu yakalamak öncelikle yaptığınız işten zevk almanızı, kulübünüze, kendinize ve saha dışında da saha içinde de herkesin bir güven ortamı ve disiplini içerisinde çalışmasını sağlıyor. Bunlar zaten başarının gerekli öğeleri. Daha önceki senelerde de benim Banvit'te çalışabileceğim veya benim Banvit'i isteyebileceğim durumlar söz konusu olmuştu. Zaten başkan da bunu dile getirmişti. Fakat bir türlü kısmet olmamıştı. Böyle bir dönemde kısmet oldu. Gönül isterdi ki sezon başında bu iş olsun ama demek ki kaderimizin kesişme anı böyle bir döneme denk gelmeliymiş. Onun için sadece mutlu olduğumu ve şu anda burada çalışmaktan zevk aldığımı söyleyebilirim. 

Son olarak taraftarlarınıza neler söylemek istersiniz? 

Banvit taraftarı burada büyük takımlar, büyük koçlar, büyük başarılar elde etmiş ve onların kendi gözleri önünde cereyan etmelerine seyretmiş bir taraftar kitlesi. Tabii her kulüpte zaman zaman inişler olabilir. Ama o her inişli dönemin de, her karanlık gecenin de bir aydınlık sabahı var. Şimdi biz inşallah karanlık geceyi bitirdik, hep beraber aydınlık bir sabaha uyanacağız. Bundan sonra önümüzde zorlu bir süreç var. Bu süreçte de zaman zaman önümüzün kapandığı günler olacaktır ama inşallah hep beraber aşacağız. Yeter ki morallerini tekrar yükseltsinler. Özellikle Fenerbahçe maçında bize büyük destek vermişlerdi. Avrupa Kupası maçlarında da aynı şekilde desteklerini esirgemediler. Evimizdeki ilk maçımızda tekrar hep birlikte bıraktığımız yerden devam etmek istiyoruz. 

BANVİT BK SAYFASINDAN ALINMIŞTIR.