BANDIRMA ŞEHR-ÜL HESAPLAŞMASI !

BANDIRMA ŞEHR-ÜL HESAPLAŞMASI !
 
Ramazan Narin·31 Mart 2016 Perşembe
.
 
Bandırma Belediye Başkanı (CHP) Dursun MİRZA, 30.03.2016 saat 17.30 da Barış Manço Kültür Merkezinde, 2 yılını dolduran Belediye Başkanlığı dönemindeki icraat ve faaliyetleri ile, gelecekteki projelerine dönük, sunumunu sinevizyon ve slaytlarla da görselleştirilerek, 3 saate yakın yaptığı şecaat arzı, mükemmeldi
Ben, bu bilgilendirme toplantısını ve sunumunu, Bandırma Halkına HESAP VERME olarak ta değerlendirdiğim için, toplantıyı ‘HESAPLAŞMA’ olarak ta adlandırıyorum.
CHP nin, Bandırma’da iç ve siyasi muhalefeti pek yok veya varsa da kişisel muhaliflikler olduğu için, ülkücü komünist (!) benim, birazda eleştirisel bakış açım ve tespitlerimin önemli olabileceğini düşündüm. Çünkü biliyorum ki, benim seslendirdiklerimi bir iç muhalif seslendirmez !
Mükemmeldi diyorum ama, her mükemmelin daha mükemmeli olabileceğini hatırlatarak, önce katılımdan ve sahnenin kenarında daima duran üzerinde DURSUN MİRZA - BELEDİYE BAŞKANLIĞI yazan çelenkten, söze başlamak istiyorum.
 
KATILIM ! Şimdi, işbu etkinlik veya toplantı Bandırma Belediyeciliği tarihinde, pek te rastlamadığımız türden, önemli bir toplantıydı ve sosyal demokrasiyi savunan CHP lilere yakışmıştı ne yalan... Ama Bandırma Belediyesinin ve Başkan Dursun MİRZA’nın basın danışmanlığını yürüten GAZETE 10 başta, CHP Bandırma İlçe Örgütü, yandaş STK lar ve Belediyenin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünün, çok çok eksik çalışıp, hatta hiç çalışmayıp... bu önemli toplantıyı halka, seçmenlerine duyurmadıkları ve alt tarafı 300 kişilik salonu doldur(a)madıkları için kınıyorum. O salon, tıklım tıklım olmalıydı beyler…!
Başkan ben olsaydım...Bu konuda görev verdiklerimin, görevi ihmal ve suistimal ettikleri, verdiğim vazifeyi savsakladıkları için, benden çok çekerlerdi...! Dua etsinler J
ÇELENK ? İkincisi ; O kültür merkezinde gerçekleşen etkinliklerin herbirine, ayrı ayrı çelenk yaptırıp göndermektense, orada bir tane Belediye veya Başkanının bir çelenginin sabit tutulmasına da bir şey demiyorum. ( Atatürk Anıtında da batan STK lar aynı metodu uyguluyorlar çünkü…)  Eğer burdan yaptığınız tasarruf ise, sizi kutlarım efendim...
Lakin ; bugünkü bu etkinliğin sahibi Bandırma Belediyesi ve hatta tek başına Dursun MİRZA ise ; ve bu etkinliğe hiç bir kişi veya kurum… çelenk göndermemiş ise, lütfen kendinize ait ordaki çelengi de kaldırmalıydınız efendim. Çünkü ; bir kişi veya kurumun kendi kendine çelenk göndermesi diye bir hadise, sosyal hayatımızda pek hoş görülemez. Burdaki, bu işlevsel ve görsel hatayı yapan Belediye yetkililerinin, Başkanın mensup olduğu siyasetin, bu konuda uyarılmasında sanırım fayda var diye düşünüyorum efendim ! Bence kendinize bu kadar aşırı güven duymayınız, yarın sandıkta da aynı sonucu, şaşkınlık ve acıyla yaşayabilir, kendi attığınız oylarla başbaşa kalabilirsiniz !
SAHNE DÜZENİ ; Sahnede oturan Belediye Bürokratları ve meclis üyeleri...Görüntü olarak iyi düşünülmüş gibi gösterilebilinir de, o oturanların sunuma katkısı yoksa, salondakilere tanıtılmamış bile iseler veya arada sorulan bir iki soruya cevap vereceklerse, oradaki oturma nizamı da bana pek hoş ve uygun gelmedi. Süs gibi, orada olmamalıydılar... Zaten, sayın Başkanımızda sahneye oturttuğu bürokratlardan, neredeyse sadece İmar Komisyonu Başkanı Şerafettin ENGÜDAR dan arada bir, bir iki sorunun cevabını sorarak aldı ki, tanıdığımız ve tanımadığımız diğer bürokrat ve siyasetçiler, sadece görüntü ve arka plan resmi oldular...
ELEŞTİRE(ME)ME ; Bandırma Belediyesi, Başkanın ağzından artık bağımsız bir Belediye olmadığını ikrar ederek, Büyükşehre bağlanmış olmanın faturasını rakam ve hizmet izahlarıyla gayet güzel anlattılar. Öyle ya, Büyükşehre geçen gelir ve müdürlükler yüzünden, başkan aşırı seslendirmese de, AKP li Büyükşehrin aldıklarına karşılık Bandırma’ya doğru dürüst veya hiç yatırım ve hizmet üretmeyişi yüzünden, Bandırma halkının büyük kayıpları vardır. CHP li başkan keşke bunu açıkça ikrar edebilseydi ve deseydi ki ; Arkadaşlar, Bandırma halkının milli iradesinin temsiliyeti AKP li Büyükşehir tarafından bırakın takdir edilmeyi, cezalandırılıyor ve bizden alınanların yarısı, bize hizmet ve yatırım olarak geri dönderilmiyor ! Milli İrade, Bandırma da yok sayılıyor ! Bunu yüksek sesle söyleyin, söyleyin, söyleyin ki... seçmeniniz, size oy verenler sizi daha doğru değerlendirsinler.
BELEDİYE KASASI ; Sayın Başkan, Belediyenin gelir gider tablosunu da gösterdi ve benim gördüğüm 5 milyon liralık bir açık görünüyordu. Ama Belediyenin kasasında 20 küsur milyon paranın bulunması karşısında, ben donakaldım aslında. Öyle ya… Hem bütçeniz denk değil, hem de kasanızda bir hayli para var ? Ve Bandırma, pek çok konuda yatırım ve hizmet bekliyor !  Ben bu paranın, satılan Belediye mülklerinden dolayı olduğunu biliyorum da, başarılı bir belediye ;  kasasında artık para bulunan belediye değil, eksik hizmet ve yatırımlarının peşinde koşan, gerekirse borçlu belediyedir. Kasasında parası olan Belediye modeli, daha önceki Sedat PEKEL döneminde de benimsenmişti. Aynı alışkanlık Sedat PEKEL in yardımcılığını yapan, şimdiki başkanımızın döneminde de,  maaalesef sürdürülüyor. Ama bu gidiş, gidiş değildir beyler ! Yarın sandıkta, bu kasanızdaki para sizi boğabilir ! Benden demesi ! Demedi deyin !
PROPAGANDA ZAYIFLIĞI ; CHP lilerin, oldum olası hasta tarafıdır. Sosyal faaliyetleri (sergi, konser, tiyatro gb.) hizmet gibi sunmalarıdır. Oysa bunlar, Belediyeciliğin esasıdır ve olmazsa olmazıdır. Yani bunları yapmak, Belediyeyi başarı ile yönetiyorum anlamına asla gelmez. Yapmamak ta, başarısızlık değildir. Bu yüzden sayın Başkanımızı, Başkanlıktan maaş alan danışmanları başta uyarmalı... Sakın ola ki ; işbu gösteri ve görsellikleri hizmet olarak yarın seçmeninize (maalesef) sunamazsınız, sunarsınız da ; belki karşılığını, OY olarak alamazsınız efendim !
Gelelim soru cevap faslına...
Sunumun başında, soruların sunum bitince yazılı olarak alınacağı duyurulmuş ve girişte kalem ve kağıtlar dağıtılmıştı da… Ben de bu yüzden, sorularımı bir minik bloknot parçasına yazdım.
SORULARIM 1 - İşbu bilgilendirme toplantısının AKP B.Şehir Başkanlığı tarafından da yapılması gerektiği ve bunu düşünüp düşünmediklerini...Sordum. ‘Gelsin yapsınlar’ dediler. Oysa, Büyükşehri böylesi hesap verme toplantısına, bence bizim Belediyemiz zorlamalı. Yoksa, Ramazan NARİN istiyor diye A.Edip UĞUR gelip, Bandırma da bir bilgilendirme toplantısı asla yapmaz, bunu biliyorum.
Soru 2 - Ama (kör) larımız için kaldırımlara çakılan çubuk yolu sarı plastiklerin, kayganlığı dolayısıyle ve kullanılmadığına atıfla, ne zaman kaldırılacağı…?  idi. Kaldırılmaya başlandığını bildirdiler.
Soru 3 - Yeni Kapalı Pazar yerinde (2) Mescit te yapıldığı söylendiğinden, neden 2 mescid ? Sorusunu yönelttim. Birinin bayanlar için, birinin erkekler için olduğu şeklinde cevap verildi. CHP li bir Belediyeden, mescid - camii konusunda bu denli, istismar kokan hassasiyeti beklemiyordum, benim için sürpriz olmuştu çünkü... Pazara, alışverişe gidip, orada namaz kılacak hanımları da, erkekleri de bizzat gözleyeceğim o gün gelsin ve bunun (mescid açma) hangi ihtiyaçtan yapılıp yapılmadığını da, o zaman sizinle paylaşacağım.
Soru 4 - Belediyenin evlerimize imar, evlerimize iskan, asansörlerimize bile ruhsat verdiğini biliyoruz. Sözde otopark derdini çözmek için, bütün binalara otopark şartı koyduğunu ama bunu paraya çevirip,  yaptırmadığını veya yapılmamasına da göz yumduğunu da biliyoruz ya, o yüzden yer gök araç parkı oldu ya… her ev ve işyeri ruhsatı için, GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ şartı koysa belediye ve enerjiden de kazansak ( Bu fikir, GERÇEK Gazetesi sahibi Mehmet LEVENTOĞLU’nun fikriydi.) , Belediyemizin bu konudaki fikrini sordum, ama cevap alamadım. Sanırım, düşünüp sonra cevaplayacaklar.
Soru 5 - Başkan, Rotterdam gezisini ve 1/100.000 ÇDP için, övgüyle görsel tanıtım yapınca, ben de Bandırma’nın İMHA PLANI diye adlandırdığım o planın, ortalama insan ömrünü 45 seneye düşüreceğinden bahisle, Belediyemizin bu plana karşı mı ? Yoksa bu planın yanında mı ? olduğunu bilmek istedim. Sesli olarak ta sordum. Öyle ya, AKP Hükümeti ve AKP B.Şehir Belediye Başkanı A.Edip UĞUR’un özellikle sahip çıktığı bu projede, Edip Ağa Rotterdam a iyi niyetli olabilir de, benim Başkanım bence İYİNİYETLİ olmamalıydı. Halka sorulmadan imzalanan o iyiniyet anlaşmasına, halen bu yüzden karşıyım. Ve soruyorum Başkan a ; Bu iyiniyetinizi neye borçlusunuz ? Halkı bıraktım, seçmeninizin bu konuda fikirlerini ve onayını aldınız mı ?
 
Başkan ; Ne karşısındayız, ne de yanındayız ! Diye muğlak ve politik bir cevap verince ; Ben de bu muğlaklığın ortadan kaldırılması için, sayın Belediyenin önce 1/100.000 Planlar için halka geniş bilgilendirme toplantıları yapmasını, AĞIR-METAL-KİMYA SANAYİİ ne demek iyice açıklamalarını ve akabinde arkasından, kamuoyu yoklaması yapmasını, referanduma gitmesini istedim.
Öyle ya ; Bandırmalıların çoğunluğu işbu ÖLÜM Planlarını istiyorsa, o zaman benim gibi karşı çıkanların, bir ehemmiyeti yok ! Ancak bu konuda, halk tam olarak bilgilendirilmeden ve halkın tasvibi alınmadan, Belediyemizin planın yanında AKP B.Şehir Belediye Başkanı A.Edip UĞUR ile birlikte Rotterdam yetkilileriyle İYİ NİYET SÖZLEŞMESİ imzalamaları ve şimdi de ROTTERDAM ı güzel olarak göstermeye çalışmalarını, AKP-CHP işbirliğini kanıksadığımı belirttim.
Sayın Başkanımız, bu konuda anket yaptırdıklarını ve halkın büyük çoğunluğunun bu sanayiye evet dediğini ve soruları, bana göstereceğini söyledi....Ve ekledi, ‘Ramazan NARİN istersen, Rotterdama gidecek diğer ekipte, seni de oraya gönderelim...! ‘ dedi cevap olarak ! Ben, orada o anda GİTMEM dediysem de, şimdi buradan yazılı olarak… ‘ BENİ DE GÖNDER BAŞKAN ‘  diyorum. Gönder ki ; Oradan dönüşümde bakalım Rotterdamı övecek miyim, yoksa sövecek miyim ? Hep birlikte görelim !
Bana göre gecenin en dehşetli sonucu ( 1/100.000 Planın övgüsü) buydu ve Bandırmalılar AĞIR METAL KİMYA SANAYİİ ni… gerçekten istiyorsalar, torunlarının hayatlarını, üç kuruşluk maaşlar için bilerek kısaltacaksalar, benim gibilerin çırpınışları beyhude namaz gibi kalacaktır bundan sonra...
1/100.000 ÇDP, Bandırmanın imha ve torunlarımızın ölüm planına EVET diyenler... İsterseniz Bandırma’nın yarısı sizin olsun, fiilen mülkiyetiniz olsa da benim hemşehrim değilsiniz. Ve sizinle ; yaşadığım sürece bu dünyada, ölünce de (varsa) öbür dünyada, torunlarımın katili olmanız sıfatıyla hesaplaşacağım. Hesap, hesaplaşma... bu toplantı ile bitmedi beyler !
 
Ramazan NARİN -30.03.2016 NOGAYTÜRK