Avanak Çelebi

YAZ FIKRALARI. Fikret ÇAĞIN.

AVANAK ÇELEBİ

Değerli okurlar, Köşe yazarken konu sıkıntısı çekildiğinde Fıkralara baş vurma modası var, bendeniz de bugün bu modaya uydum.

Halk arasında öyle fıkralar ve deyimler vardır ki, aradan yıllar değil asırlar geçse de her daim geçerliliğini muhafaza eder, Örneğin, “Koyun’un, Koç’un olmadığı yerde Keçi’ye ABDURRAHMAN ÇELEBİ derler" diye bir deyim vardır bilirsiniz.

Lakin biz buna Abdurrahman Çelebi demeyelim de “AVANAK ÇELEBİ” diyelim.

İşte böyle bir “AVANAK ÇELEBİ KEÇİ” kırda bir Koçla beraber gezerken geniş ve derince bir Hendek’e rastlamışlar, ama karşıya da geçmeleri gerekiyormuş, Önce koç, birkaç adım geri çıkıp hızla zıplayarak hendeği geçmiş.

Ama bu hızlı atlayıştan ve sarsıntıdan dolayı koç'un kuyruğu yukarıya kalkmış ve (çok affedersiniz) poposu görünmüş.

Bunu gören Avanak Çelebi Keçi, "AAAA bakın bakın poposu göründü" diye ortalığı velveleye verip koç'u küçümsemeye çalışmış.

Bu müptezel keçi, Koç’un Hendeği geçebildiğine değil de kuyruğuna dikkat kesilmiş ve büyük bir ayıp yakaladığını sanarak epeyce gülmüş, ama asıl gülünç olan kendi durumuymuş.

Kuyruğunun yukarıda ve poposunun daima açıkta olduğu gerçeğini göremeyen bu zavallı, kalın kafalı, "Müptezel Keçi", günlerini her daim başkalarının başarısını küçültmeye çalışmakla geçirir, ot yiyip fit üretmekle avunurmuş.

Olaylara at gözlüğü ile bakıp, başkalarının gözündeki çöpü kusur görür, sanki üstüne vazifeymiş gibi her gün insan kalbi kırıp kendisine düşman biriktirir ve başkalarının başarısından rahatsızlık hazımsızlık duyarak aleyhte ahkam kesmeyi kendisine iş edinirmiş garibim.

Bu fıkrayı 58 yıl önce Bandırma’da yayımlanan GÜRSES Gazetesinde okumuştum, paylaşmak bu günlere kısmet oldu.

BİR GÜZEL ve ANLAMLI tanımlama da, SÖZCÜ GAZETESİ yazarı usta gazeteci (duayen diyemiyorum Sözüm ona bazı duayen geçinenler rahatsız olabilir) Rahmi TURAN’dan.

“KÖPEK DEYİP GEÇME”

Arnavutluk’ta köpekler, “hem hem” diye ses çıkartır.

Çin’de köpekler “bap bap” der. Yunanistan’daki köpekler “gav gav” diye bağırır. Ukrayna köpekleri “haf haf” derler.

Bu ses, İzlanda’da “voff voff”, Endonezya’da “gonk gonk” İtalya’da “bau bau” dur. Türkiye’de köpekler “hav hav” der.

Sizin anlayacağınız, ortak bir dil yoktur, her ülkenin köpekleri ayrı ses çıkartır.

Bir de iki ayaklı köpekler vardır, bunlar sahiplerinin önlerine attıkları kemikleri hak etmek için gerçek köpeklerden daha çok havlarlar.

Günümüzde böylelerine çok rastlıyoruz.

Diye yazmış usta gazeteci, güzel ve doğru değil mi?.

Esen kalınız…

FİKRET ÇAĞIN - BANDIRMA -10-08-2019