AFRİN'e giden yol.. Bandırma AKİL ADAMLAR Rezaletinde Ortaya Çıkmıştı !_

AFRİN e giden yol, Bandırma AKİL ADAMLAR Rezaletinde ortaya çıkmıştı !_

AFRİN de KÜRDİSTAN kuruluyordu, 50.000 kişilik halk savaşı için güneydoğuda hendekler kazılıyordu...akil adamlar BANDIRMA ya gelmişlerdi de, bugünlere mütedair uyarılarımızı Basın açıklamasıyla yapmış, yemeklerini boğazlarına dizmiştim...dizmiştik..

27 Nisan 2013 gününde aslında Balıkesir Valiliği ve AKP nin organizasyonun BANDIRMA GGVD’nin (Bu dernek şimdi nerde?) davetlisi olarak ve Bandırma İskender Kebap ta yedikleri kebaplar Balıkesir Valiliğince ödenmiş, tüm masrafları ve güvenlikleri AKP Hükümeti tarafından karşılanan ve üstüne de binlerce lira para ödenen Marmara Bölgesi Akil Adamları, Bandırma ya gelmişlerdi. O tarihte İşçi Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği AKP ye destek vermiyordu, Bandırma’daki vatanseverler ve bir kısım MHP li Ülkücüler ve arkadaşlarım ile AKİL ADAMLARI... nasıl protesto edilmesi gerekiyorsa o şekilde protesto etmiştik. Aşağıdaki Basın Açıklamamı Bandırma Cumhuriyet Meydanında, akillerin de rahat dinlediği şekilde mikrofonla okudum.Karşılığında da, salona alınmamıştık.

2010-2013 ve AKİL ADAMLAR İhanetinin bizi nasıl AFRİN e kadar götürdüğünü, ayrı bir analiz olarak yazacağım da, 2013 te, salona alınmadığım için akil adamların herbirine bizzat verdiğim basın açıklamamı ve sorularımı (Bu sorularımı onların yüzüne sormamı organizasyonu yapan heyetin Emniyete ismimi bildirmesi yüzünden, içeri alınmayarak yapamadım ama yazılı suretlerini, bizzat Emniyet Müdürümüze vererek kendilerine ulaştırdım.) ve akabindeki yazılarımın bir kısmını buldum. Ve size ilginç gelebilecek gazete haberlerimiz ve o akil adamlarla birlikte olan bugün fetöcülükten tutuklu veya AKP Belediye Başkanlığının danışmanlığını yapanın ve GGVD Derneğinin içyüzüne ait resim ve belgeleri de sunacağım. O günlerde işbu akil adamlarla AKP ile hareket edenleri de göreceksiniz.

Hendeklere, Rojavaya, 17/25 Aralık a,15 Temmuz Darbe girişimine, 20 Temmuz OHAL ine ve AFRİNE giden yolu görmek için ve anlamak için...istiyorsanız, lütfen bu yazılarımı ve o günlere ait videoları okuyup izleyiniz ki, bugün içinde bulunduğumuz vehameti, hep birlikte anlayabilelim... Ben, o günlerde o kadar mücadele edebilmiştim !

12.02.2018 -BANDIRMA 

========================================================= BANDIRMA ; AKİL HEYETE ! SORULARIMDIR…27.04.2013

MARMARA BÖLGESİ AKİL HEYETİ ; 27.04.2013 1. BAŞKAN: DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN 2. BAŞKAN VEKİLİ: MİTHAT SANCAR 3. SEKRETER: LEVENT KORKUT 4. MUSTAFA ARMAĞAN 5. ALİ BAYRAMOĞLU 6. AHMET GÜNDOĞDU (MEMUR-SEN) 7. HAYRETTİN KARAMAN 8. HÜLYA KOÇYİĞİT 9. YÜCEL SAYMAN

Bandırmamıza teşrif eden SAYIN Heyet ve değerli katılımcılar,

Ben, 28 yıldır özellikle yerel basında ve sosyal medyada, amatör olarak, yani tek kuruş almadan, masraflarım karşılanmadan gönüllü köşe yazarlığı yapan, emekli bir öğretmen… bir NOGAYTÜRK ve TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM. Bandırma GERÇEK Gazetesi adına buradayım. Umarım, fikrimi açıklamama ve sorularımı sormama, izin ve fırsat verirsiniz.Teşekkür ederim.

Siz Akiller, nasıl ki; işbu süreci savunmayı kendinize demokratik hak görüyorsanız, ben de, ÇÖZÜLME SÜRECİNE karşıt olmayı, kendime ait bir demokratik hak olarak görüyorum. 
Bandırma’ya bizleri dinlemeye mi ? yoksa sürece mütedair bizi ikna etmeye mi geldiniz ? bilmiyorum. Çünkü takip ettiğim sizlerin bazıları, biz İKNA EKİBİ DEĞİLİZ SİZLERİ DİNLEYEREK RAPOR VERECEĞİZ derken, bazılarınız da ; SÜRECİN HAKLILIĞI VE DOĞRULUĞU KONUSUNDA KONFERANSLAR VERİYOR. Bu sebeple sizden ilk önce, bizi sürece taraftar yapmaya mı geldiniz ? yoksa süreç hakkındaki fikirlerimizi öğrenmeye mi geldiniz ? sorularımın samimi cevabını istiyorum.

SÜRECE dair, ajite sorularla ve sloganlarla konuşmalarınızı yapıyor ve geziyorsunuz. BARIŞA KARŞI MISINIZ ? KAN AKMASINI İSTİYOR MUSUNUZ ? ŞEHİT CENAZELERİ GELSİN Mİ DİYORSUNUZ ? ANALAR AĞLASIN MI DİYORSUNUZ ? gibi…

Adeta, ‘ya kırk satır, ya kırk katır’ diyorsunuz, ve ölmek mi ? yaşamak mı istiyorsunuz… diyorsunuz.

Bu ajitasyonun cevaplarını, aslında sizde, bizde biliyoruz….

Lakin biz DEVLET olarak yaşayan bir milletiz ve devletimizin ve milletimizin adı da TÜRK’tür. Devlet olarak yaşamanın bedeli ; binlerce yıllık tarihten görüldüğü gibi, ÖLMEK ve ÖLDÜRMEKTİR, SAVAŞMAKTIR…!

Ölmeyi ve öldürmeyi göze alamayan toplumların, BAĞIMSIZ DEVLET olarak yaşama hakları yoktur. Bu yüzden ; DEVLETİMİZ adına ölmeye ve öldürmeye hazır (yani seferberlik ERATI olan) bir TÜRK olarak konuşuyorum. Ölmekten korkarak veya öldürmekten imtina ederek, DEVLET yaşamımızı devam ettiremeyeceğimizi, biliyorum.

Hatırlayalım ; Kıbrıs’ta Türk hakimiyetindeki bir göndere, RUM BAYRAĞINI ASAN KİŞİNİN, BİR TÜRK TARAFINDAN, DİREĞİN TEPESİNDE ÖLDÜRÜLMESİNİ CANLI İZLEMİŞTİK. Ölen kişi de vatan dediği için haklıydı, öldüren de VATANIM dediği için… haklıydı.

Çanakkale de, Sakarya da, Dumlupınar da ve son kurşunun atıldığı Bandırma’da ölen - öldüren TÜRKLERİ, ölen Yunanlıları/İngilizleri/Fransızları hatırlıyorum da, bunlarda da ; öldüren Türkler ve ölenler, hepsi haklıydı. Çünkü Bağımsız devlet olmanın bedeli ödeniyordu ve ödendi. Yani ÖLMEK ve ÖLDÜRMEK…Gerekiyorsa, kaçınamayacağımız bir hadisedir. Kaldı ki, PKK da şu anda 29 yıldır aynı şekilde ölerek ve öldürerek ,bugün bu masaya oturmuştur. Bu sebeple ; AJİTE SORULARLA, tehdit içeren sorularla bizi, kanla-ölümle-cenazeyle korkutarak… ikna etmeye, lütfen çalışmayınız…SAVAŞ MI BARIŞ MI ? sorusunu, soramazsınız.

Çünkü ; SİLAHLARIN GÖLGESİNDE ‘BARIŞ’ olmaz…BARIŞ, sahada savaşılır… birisi yenilir ondan sonra oturulur ve sözde BARIŞ, tesis edilir. Hayatın, olağan akışı budur. Ayrıca, şimdiye kadar bir SAVAŞ ta, olmamıştır. SAVAŞ, tarafları devletler veya halklar olan bir müesesedir.29 yıldır yaşadığımız, hainlerin terörü ve o terörle yapılan mücadeledir.

Şimdiye kadar Türkiye-Kürdistan Devletleri mi savaşıyordu veya Türk halkı ile Kürt halkı mı SAVAŞIYORDU ? Marmara Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkları arasında, bir bölgesel veya halksal bir savaş mı söz konusuydu ? Bandırma’da da, kürt kökenli vatandaşlarımız yaşıyor. Ama biz Kürt kökenliler, Türk kökenliler savaşı diye bir savaş… hiç duymadık. Bu yüzden, kürtlerle BARIŞ kelimesini de, duymak istemiyoruz.

Sürecin başında, bebek katili ve 50.000 kişinin ölümünden sorumlu teröristbaşı dedi ki ; "süreç tamamlanırsa affa ve demokratik özerkliğe gerek kalmadan, hepimiz özgürce yaşayacağız, ya da 50.000 kişi ile birlikte, halk savaşı başlatacağız.!" Siz akil heyetler de ; YA SÜRECİ DESTEKLERSİNİZ VE PKKNIN İSTEKLERİNE EVET DERSİNİZ, YA DA 50.000 PKK lı militanın kanlı eylemlerine razı olursunuz mu ? diyorsunuz ? Bu tehdidin arkasında mısınız ? Niçin biriniz çıkıp ta, bu üslupla BARIŞ OLMAZ demediniz ?

Ve ; önceki gün başlatılan sözde GERİ ÇEKİLME süreci, silah bırakmak olmadığı gibi PKK Terör örgütünün toparlanmasına, ve daha da güçlenmesine fırsat vermekten başka bir şey değil midir?

Kandilin sözcüsü Murat Karayılan’ın, sürecin kesilmemesi için ! şartıyla GERİ ÇEKİLMEYE mütedair ileri sürdüğü ;

6 MADDE : (tehdittir)
1-; Gerilla güçlerimiz ! hiçbir çatışmaya mahal vermeyecek şekilde, kendi inisiyatifiyle, öteden beri kullandığı güzergâhları kullanarak, bir örgütlülük ve disiplin içinde geri çekilme işlemini pratikleştirecektir.

2-; Devam eden hazırlıklar temelinde geri çekilme, 8 Mayıs 2013 tarihinde başlayacaktır. Geri çekilme, kademeli gruplar halinde planlanmış olup, gerillanın hareket tarzı, gizliliği ve disiplini temelinde mümkün olan en kısa sürede tamamlanması hedeflenecektir.

3-; Geri çekilmede güçlerimizin gelip üsleneceği yer Güney Kürdistan (Irak Kürdistanı)’dır. Güney Kürdistan’a çekilecek olan gerilla güçlerinin resmi varlığına gereken anlayışı göstermelerini, başta Federe Kürdistan Hükümeti olmak üzere ilgili güçlerden beklemekteyiz. (Güney denildiğine göre, KUZEY KÜRDİSTAN neresidir ?)

4-; Geri çekilme esnasında Türk ordu güçlerinin de aynı duyarlılık ve ciddiyetle hareket etmesi bir zorunluluktur. Geri çekilen gerilla güçlerimize yönelik herhangi bir saldırı, operasyon, bombardıman olması halinde, geri çekilme derhal durdurulacak ve meşru savunma temelinde güçlerimiz misilleme hakkını kullanacaklardır. (Misilleme ve mukabele tehdidi, Silah tehdidi değil midir ? )

5-; Gerilla güçleri çekilirken, Türk devlet güçlerinin de buna paralel olarak, Kürdistan’da herhangi bir askeri aktivite ve çatışmaya neden olabilecek tahriklerde bulunmaması ve fırsatçı yaklaşımlara yer vermemesi gerekmektedir. Bununla birlikte, geri çekilme sürecinin sağlıklı ve başarılı olabilmesi için, daha önce Önderliğimize mektuplarla ifade ettiğimiz ve devletin de bilgisi dahilinde olan hususlara dikkat edilmesi önemli olacaktır.(Devletimizin bilgisi dahilinde olan hususları siz sayın akiller, biliyor musunuz ? )

6-; Bağımsız heyetlerce sürecin izlenmesi, her iki taraftan da engel olabilecek hatalı yanları tespit etmesi, sürecin sağlıklı gelişmesine imkan sunacaktır.(sürecin izlenmesi, siz akillerin görevleri içinde midir ? )

Ve ; 3 şartları ;
a-"Uygulanmakta olan ateşkes ve gerilla güçlerimizin başarılı bir biçimde geri çekilmesiyle birlikte birinci aşama sona erecek ve ikinci aşama başlamış olacaktır."

b-"Anayasal çözüm çerçevesinde yapılacak reformlarla Türkiye'nin gerçek anlamda demokratikleştirilmesi ve Kürt sorununun çözüme kavuşturulmasının koşulları doğmuş olacaktır. Koruculuk, özel tim, vb. tüm özel savaş yapılarının devre dışı edilmesi ve demokratik sivil toplum zihniyetine uygun bir ortamın oluşturulması gereklidir."

c-"Özellikle Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak, Kürt halkının inkarını sona erdirecek, varlığını ve özgürlüğünü kabul edecek, tüm kimliklerin, inançların ve mezheplerin hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak, eşitliğini sağlayacak olan yeni demokratik bir anayasanın yapılması hayatidir."

Bu görevin gerçekleşmesiyle birlikte, üçüncü aşama olan 'normalleşme süreci' başlamış olacaktır. Normalleşme süreci, barışın kalıcılaşması, toplumsal uzlaşma, eşitlik ve özgürlükler sürecidir. Önder Apo dahil herkesin özgürleşeceği bu sürecin pratikleşmesi paralelinde silahın tümden devre dışı kılınması ve gerillanın silahsızlanması gündeme girecektir.

Görüldüğü üzere ; eğer geri çekilmede katiller seyredilecekse ve siz sayın akiller hala ikna turlarına devam ediyorsanız… bu şartlar kabul edilmiş olmuyor mu ? Ve siz sayın akiller, süreci silahların gölgesinde ve TÜRKLERİ tehdit ederek, sürdürmüş olmuyor musunuz ?

SÜREÇ KARŞITLARI ve KENDİ ADIMA SORULARIMDIR ; 
1-; İşbu toplantınıza Bandırmadaki hangi sivil toplum teşkilatlarını davet ettiniz ve kaç tanesi katıldı ve davet etmedikleriniz için, makul bir açıklamanız var mı ? Sürecin (2) tarafı vardır diyorsunuz, kimdir bu İKİ TARAF ve siz, hangi taraftasınız ?

2-; Sizleri ; …milliyetçilikleri ve özellikle TÜRK Milliyetçiliğini ayaklarının altına alan bir partinin (AKP) Genel Başkanı Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ; bizim için çözülme… sizin için çözüm (BARIŞ) sürecini anlatmak, bizleri ikna etmek, bizlere nasihat etmek adına, HEYET-İ NASİHA (ben öyle düşünüyorum) olarak görevlendirdiği,bazılarınız (ör.Kezban HATEMİ) MİLLİYETÇİLİKLERİ ve neden Türk Milliyetçiliğini, lanetleyerek, Allah belasını versin ! diyerek iknacılık ! yapıyorsunuz ?

Türk Milliyetçilerinin geçmişinde, HİTLER ve MUSSOLLONİ gibi, başka toplumları yok eden katliamları mı vardır ? Jenositçi midirler ? Ve Heyetiniz TÜRK müdür ?

Bizi, neye, ve nelere ikna etmeye görevlendirildiniz ? Görevlendirildiğiniz Dolmabahçe Sarayı toplantı salonunun, MASONİK ritüeller içinde olmasını nasıl karşıladınız ve o toplantınızda Abdullah ÖCALAN var mıydı ? İçinizde Kürtlerin, Ermenilerin, Yahudilerin, Rumların veya azınlıkların veya 36 etnisitenin temsilcileri ve milliyetçileri var mı ? Ve içinizde niçin Başbuğ ATATÜRK’ü, TC’ni, üniter yapıyı savunan, vatansever, ve Türk Milliyetçisiyim diyen birisi yok ? Veya ; " İçinizde, gerçekten TÜRK var mı ? TÜRK milliyetçisi var mı ? " Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, Ne Mutlu TÜRKÜM diyene ! vecizesini şimdi burada, herkesin önünde sesli, söyleyebilir misiniz ?

3- ; BARIŞ Elçisi ünvanını kullanıyorsunuz… Elçilik savaşan tarafların görevlendirdiği bir kurumdur. Sizi sayın Başbakanımızın görevlendirmiş olması, başbakanımızın PKK ile savaşan bir taraf mı olduğunu gösterir ? Ve ; Daha önceden TÜRK-KÜRT Savaşı mı vardı ve SAVAŞ vardı ise, siz savaşın hangi tarafındaydınız ? Savaşırken kaç kişiyi öldürüp, karşınızdakine ne kadar zarar verdiniz? Bölücübaşı ve bebek katili APO ya verilen sözleri (AYDIN da ev hapsi gibi) ve sürecin içeriğini, yapılan pazarlıkları ve alınıp verilenleri, sürecin sonucunu, biliyor musunuz ? BİLMİYORSANIZ NASIL SÜREÇ SAVUNUCUSU OLDUNUZ ?

4- ; Gönüllü akilleriz diyorsunuz da, bu nasıl gönüllülüktür ki ; Devletin örtülü ödeneğini kullanıyor ve sınırsız harcırah ile tüyü bitmemiş yetimin hakkı bulunan, devletin hazinesini harcıyorsunuz ?

GÖNÜLLÜLÜK müesesesinde, böylesi bir maddi hovardalık olabilir mi ? Nasrettin hocamızın ‘PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR’ sözünü, ramiyetiniz bakımından kendinize uyarladınız mı ?

5- ; Lütfen Samimi olunuz, Bölünmek normal ve demokratik, her etniğin devleti ve özel hakları olmalı mı diyorsunuz ? Veya Dünyanın neresinde ETNİK grupların Anayasaları vardır ki ? Siz etniklere ait bir Anayasanın zeminine, su taşıyorsunuz ?

6-; Yeni Anayasada ; birileri normalleşme adına vatandaşlık tarifi yaparken, Kürtleri, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin asil kurucu ortağı mı sayacaksınız ? Kürtler, KÜRDİSTAN dan vazgeçtiler de, şimdi TÜRKİYE nin tamamına mı sahip olmak istiyorlar ? Öğrenmek isteriz…

7- ; Bazı Valilikler ve Resmi kurumlar TC leri kaldırıyor, buna neden sesiniz çıkmıyor. Tepki göstermeyi düşünüyor musunuz ?

8-; Hizmetine soyunduğunuz işbu proje, BOP olabilir mi ? BOP ve sürecin yaratıcısı sistemin Kurmayı tasarladığı ve önerdiği TBD (Türkiye Birleşik DEVLETLERİ) veya Kürtlerin önerdiği ABD ( Anadolu Birleşik Devletleri) hakkında, yeni devlet hakkında bilginiz nedir ve yeni devletin kuruculuğunu mu üstlendiniz ? Eyalet ve Federalizmi bize öneriyor musunuz ?

9-; Akil heyetler, Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi gerektiğine atıf yaparak söylem geliştirdiklerine ve hazırlıklar ve iknalar, genellikle işbu 4 madde üzerinde yoğunlaştığına göre ; bu kalkışmanın sonucunda, mu maddelerin değiştirilmesine tevessül edildiği takdirde, TÜRK Halkının nefsi müdafaa hakkı doğacağını, gerekirse silahlı mücadele yapabileceklerini, düşünüyor musunuz ?

10-; İşbu, benim ve bizim için ihanet, sizin için sözde BARIŞ projesini, çözümü ve çözülmeyi gerçekleştiremezseniz... ; (ben akil heyetin çalışma ve söylemlerinin tamamını içerik olarak yürürlükteki Türk Ceza Yasasına göre SUÇ olduğunu düşünüyorum.) yarın bu suçlarınızdan dolayı vatan hainliği suçlaması dahil, bölücülük dahil, işbirlikçilik dahil… bilerek ve isteyerek suça iştirak etme suçlamasına maruz kalıp, (vatan hainleri için idam cezası kaldırılmamıştır ve her halükarda vardır), adalet önünde hesap vereceğinizi, İDAM ile yargılanacağınızı ve idam edileceğinizi… aklınıza getiriyor musunuz ?

Dinleme nezaketiniz için teşekkür ediyorum ve gerek ben gerekse benim gibi düşünen, süreci benim gibi algılayan TÜRKLERİN, vatandaşlarımızın aydınlatılması yolunda vereceğiniz cevap ve yapacağınız açıklamalar için şimdiden Bandırma ve Bandırmalılar ve süreç karşıtları adına teşekkürlerimi iletiyorum. 27.04.2013 RAMAZAN NARİN

http://haberartiturk.com/…/akillere-bandirma-dan-suc-duyuru… VİDEOLAR 1-... 2- ... 3-... 4-... ÇÖZÜM SÜRECİNE AİT PRT basın açıklamam 1-... 2-...