2021 - Küresel Kapitalizm'den Küresel Sosyalizm'e Doğru

2021 - Küresel Kapitalizm'den Küresel Sosyalizm'e Doğru

"Büyük Biraderin gözü üstünde...1984 - George Orwell"

2021 itibariyle Küresel Kapitalizm'in ekonomik  ve dijital teknoloji yoluyla yuttuğu Ulusal Kapitalizm yeni dünya düzeni ajandasıyle Küresel Sosyalizm sürecini  başlattı. Elbette ezberlerimizde beklediğimiz gibi yaşanacak bir yol değil bu.
Donald Trump Ulusalcı idi. 
Joe Biden ise Küreselci.
Biden kazandı ! Ben ABD'nin "kendilerine kutsal" kongre binasının  işgal hikayesini düzenleyenlerin Trump taraftarları yada ona bağlı kişilerce yapılan bir organizasyon olduğunu sanmıyorum.  11 Eylül benzeri bir gizli ajandaya çok benziyor. Şükür ki ; bu defa yüzlerce değil sadece 4 kişinin hayatına mal oldu,daha fazla kan istemediler.
**
Trump'cular ne istiyor ?.Ulus devletler sistemi devam etsin!.  ABD  dünya jandarması olarak ,tüm bu ulus devletleri kontrol altında tutan astığını asan, beslediğini uzaktan yöneten tek güç olarak  dünyayı kurallarıma göre yönetmeye devam edeyim. . Bunu  istiyor herkes biliyor. Hayır !. Dünya dönüyor.

Buradabir reel gerçeği tekrarlayalım. Para ve teknoloji kimdeyse. Güç ondadır. Güçlü olan odur. 

Peki para ve teknoloji kimde ? Küresel Finans Sahiplerinde. Sen kendi kendine ne kadar hamaset yapsan, ben bukadar güçlüyüm şuyum buyum desen de boş. Akıllı olmak proleterya adına kazanımlarla güce teslim olmadan güçle birlikte yürümektir.
Küreselcilerin, şimdi farklı bir yeni dünya düzeni projesi var. Küreselciler kim?  Küresel finansın paranın ve teknolojinin sahipleri . Dünyada halen var olan  tüm uluslararası marka şirketlerin de sahipleri. Büyük finansın sahipleri. Ve dünyanın tüm parası yuvarlana yuvarlana onlara akıyor. Para onlarda olduğu için geleceği de onlar dizan ediyor edecek. Geleceğe yatırım yapanlar da onlar. Ve şimdi dünyanın kaosa dönüşen bu sistemden sıkıldılar. İstedikleri ajanda yavaş gidiyor. Oysa insan ömrü kısıtlı. Ulus devletlerle sınırlanmış bir dünya orda gümrük burda engelleme. Sıkışmışlık onları da bezdirdi. Para güç demektir dedik devletlerden çok  parası olan şirketler şimdi kiralık askerleriyle vesayet savaşlarını da organize ediyor.  Bizlerde çok uzak değiliz bu manzaraya.. Yakınımızdalar. İŞİD ,DEAŞ vs..Çok tuhaf değilmiydi?  Sürekli müslümanları katleden bir islam devlet projesi İŞİD,İSİS!!.  

**

Şimdi baktığımda dünyayı -corporatocracy- Türkçe ile ŞİRKETOKRASİ  ile yönetmek isteyen küresel kapitalizm oligarşisi  varislerine servetlerine güvenceli bir dünya bırakmak için kontrollü bir yeni dünya düzenii için düğmeye bastı. Sınıfsız bir toplum yine ütopya ama Devletler daha az masrafla daha çok hizmet verecek , daha güçlü kontrol edecek akıllı hükümetlere dönüşmeli.. Türkiye bu konuda geride değil. Hızla uyum sağlıyor. E- devletle başlayan süreç HES'e geldi .Sorunsuz.  Mecliste alınan kararlara kimsenin itirazı yok . Bir tıkla bürokrasiyi atlayarak işini çözüyorsun neden edesin ki? Bedeli var.Kayıttasın.
"Evrensel Temel Gelir" işte bu sistem içinde önerilen  ve şirketlere dönüşmekte olan ulus devletlerin başlatması istenen romantik talep. Tıpkı en ilkel haliyle emeklilerin hakkı olan maaşlarını her ayın belli gününde gidip ATM lerden parasını çekmesi gibi . Vatandaşlık Kodu olan herkese  standart bir maaş. Küresel akıl sahipleri diyor ki sen her vatandaşına sabit bir gelir ver. Nasıl yapacaksan yap . Herkese sistem içinde yaşayabileceği asgari geçindir.. Pilot denemeleri baltık ülkelerinde yapılmış denenmiş  beslenmesi, barınması, için herkese sabit gelir.. Olması gerektiği kadar. Eşit fırsatlar mı şimdilik yine yok. Adalet ile özgürlüğün güvenceye alınması mı, yine yok. Sisteme uyumlu çocuk olacaksın, hayatta kalacak veya  olması gerektiği kadar maaşınla sana dayatılan yaşam modeliyle idare edeceksin. 

**
You Tube benzeri mecralarda İnternet te ilgili sitelerde bu ajandalar anlatılıyor, sızdırılıyor. Ciddi yayınları takip edin.  Yeni dünya düzeni planları  2020de başlamak üzere erkene alındı diye düşünüyorum.  Düğmeye Covid'le basıldığını artık biliyoruz. Küresel akla ve sermayeye organik bağlı olan bizim gibi  ulus devletler söyleneni yapmak zorunda. Uluslararası finans sitemi entegre edilmişiz bir kere. Normal süreçte asla razı olmayacağımız  yaşam alanı daraltılmış,kısıtlanmış bir hayat, akla mantığa uymayan eşitsiz yasaklar, maske,mesafe , iki kişinin yan yana oturmaması, komşuna dahi gidemeyecek olman, aşı ve HES kodu . Bunları 3 yıl önce yazmış olsak  herkes komplo teorisi diye dalga geçerdi. 

**
Bilemiyorum Sakallı Adamın yüzyıl önce bilimsel förmülleyip çözümlediği  KAPİTALİZM için bir kendi yolunda gider varacağı yer SOSYALİZM ve son aşama KOLLEKTİVİZM  demişti. Ya da önermişti. Kestirmeden devirin  beklemeyin.  Sovyetler denedi ve sıkıntılı deney oldu.. Şimdi  Kautsky'nin - Lenin; direk sosyalizm yerine sermaye işbirlikçisi sosyal demokrasiye döndüğü için Dönek lakabı takmıştı- dediği gibi  yoldan devam ediliyor. Tamda böyle bir sürecin devamını yaşıyoruz . Bürokratik Oligarşi'nin  kolayca dizayn ettiği yılları geçiyoruz,şirketler oligarşisi  geliyor. Finans elitlerin elinde olan küresel dev şirketler , evrensel holdinglere DÖNÜŞTÜ. Baktığımızda BUNLAR DA birleşmeye koşar adım gittiklerini canlı canlı  görüyoruz. Daha geçen ay İtalyan Fiat firması adı altında,3  büyük ünlü Fransız firma birleşti. Citroen Peugeot. Daha önce ABD'li firmayla Jeep birleşme olmuştu. Sadece bir örnek değil sağlıkta gıdada tek bir merkezde  toplanmaya gidiliyor. İlaç firmalarımız çoktan  yabancı tekellere entegre edildi. Sıvı yağda aşırı artış oldu birde baktık ki tüm markalarımız  arap-israil  sermaye ortaklı evrensel bir firmanın olmuş. O belirliyor fiyatı.  Önerilen sosyalizm yolu  bildiğimiz kuramların sentezi diyebileceğimiz bir yapısöküm ile sunuluyor. Subliminal mesaj şu : gelecekte her şey güzel olacak. Şöyle düşünün: Maske takın aşı olun herşey güzel olacak. Ve  hiç bir şeye sahip olmayacağız ama mutlu olacağız. Mülkiyet hakkını özel mülkiyet hakkını reddedin istediğimiz her şeyi ucuza kiralayarak kullanın.. Kimden kiralıyacağız?. O büyük Biraderlerin şirketlerinden . Evrenin efendisi olan paranın gücün sahiplerinden. Uzak veya Ütopya gibi mi geldi ? Uzak görülüyor ama uzak değil ütopya hiç değil.  İşte Evrensel Temel Gelir Hakkı burada başlıyor.

**

Sahip olduğumuz ulusun ortak fabrikaları, özel şirketlerin fabrikaları, sessizce küresel finans sahiplerine devredildi umurumuzda olmadı. Artık yerli marka yok farkındaysanız yerli üretim var. Yerli Markalar sadece evrensel markaların taşeronu. Sahipleri milli  Kompradorlarımız. Bandırmanın markası Banvit sessiz sedasız küresel akıla satıldı ,eskileri biliyor tanıyordunuz her daim yardımsever  paylaşımcı Bandırma'yı dünyaya tanıtan Bandırma'ya sahip çıkan marka yarattılar Baskette yediden yetmişe çoluk çocuk heyecanla alışkanlıkla spor salononun yolunu tuttuk.Bir günde bitti.  Yıprattılar küstürdüler. Peki Banvit'in yeni sahiplerinin adı ne,  kim bilen varmı? Şirket  Katar mı,Brezilya mı,ABD mi bir muhatap oldu mu .Durun ne oluyor? ? Yada Fark eder mi ? Etmedi nitekim  örgütsüz işçilerini ilgilendiren bir durum da olmadı. Oysa örgütlü Eti Maden işçileri en ufak satış  dedikodusunda ayağa kalkıyor. Ülkenin tüm özel güçlü markalarını devletin KİT'lerini küresel akıl satın almış durumda şu anda.

**

Marksist bir dünya ,Ortodoks Stalinist gelenekle sentezlenen Troçki'nin önerdiği şekilde yeniden denenmesi , enternasyonal proleteryanın birleşerek Jack Derrida nın sıkışan kapitalizme önerisi Rekonstrüksiyon tezinin dijital devrimle harmanlanarak hazırlanan bir ajanda var karşımızda .   Mükemmel işleyen projelerle, lümpen proleter kitlelerin büyük kısmı, din ve ırkçılıkla beyni yıkanmış  ,birbirine anlamsızca düşman edilmiş iken ;birbirine komşu ülkelerde bile yaşam standartlarının  farklılığı  karşı konulamaz büyük göçe neden olmuşken , mevcut epistemolojiyle evrensel ortaklaşacılık amacına ulaşılması olanaksızdı.. Eski döneme ait herşey değişecek. Din dahil. Kitlelerin en büyük kontrol aracı olarak inanç sistemlerinin akıbetini de göreceğiz.İnternet bilgi paylaşımı dinlerin kökenine inerek  çoktan sorgulamaya başladı. Canlı paylaşımlarda dünyanın en çok inanılan Hristiyanlık kültünü çoktan şirketleşmiş kurumun başı olan PAPA kendi değiştirecek.Dünyadaki tüm yaygın dinlerin epistemolojik bilgi kuramları ya yeni dünya düzenine formatlanacak ya da nostaljik bir kültür olacak.

 Mülkiyetin ortadan kaldırıldığı ,işgücünün makineleştiği Evrensel temel gelirin uygulandığı yeni dünya düzeninin dayatılması başka bir dünya mümkün diyenlere hoş gelecektir.  Marks'ın yazdığı Kapital'in temel tezi olan kendi yolunda giden yolu hızlandırma ajandası ile şimdi Küresel şirket sahipleri  bayrağı  ŞİRKETOKRASİ ye verdi.. Burada Merkezi -ulus-devlet aktif olarak yeniden doğarken artık yeni dünya düzenine uzak,digital dünyaya uyumsuz  siyasi hükümetlerle değil, yetişmiş başarılı bürokratların  merkezde yer alması isteniyor. Şirketokrasi'nin açılımı dünyayı yöneten ulus devletlerin, akıllı şirketlere dönüştürülüp vatandaşlarını şirket mantığıyla yönetmesi demek. Cumhurbaşkanımızın bakanlarını seçilmişlerden değil alanında başarılı bürokratlardan seçmesi de işarettir bence.
Baktığımda seçme seçilme hakkı  demokratik ön seçimin geçerli olduğu tek parti CHP'de  tüm kadrolar atama ile belirlenmeye başladığına  ve binlerce örgütten bu konuda bir  tepki  gelmediğine göre  Türkiye için yazılan ajanda da işler yolunda gidiyor demektir. Genel Başkanın kimi yazarsa onun seçildiği bir partili sistemde yöneticilerinizi siz değil biz seçeriz demek olan uygulamada  söz sahibi olacak olan KÜRESEL FİNANS AKIL ve onların taşreronlarıdır. Bu durumda kendi döneminde muhteşem bir ekonomik çözüm olan Karma Ekonomi yi de içeren Atatürk ilkeleri de ,inançlar gibi tarihselcilik başlığı altında değerlendirilecektir. Demokrasi  kölelere sadece efendilerin önerdiği isimlerden  birini  seçme sistemi kadar olacaksa proleteryanın demokrasiden kazancı zaten sıfırdır. O nedenle  sözde demokrasi de bu açıdan sorgulanıp olması gereken realiteye getirilecektir. . Not:  Küresel sermayenin üretim üssü olarak destek verdiği ve böylece  dünyanın yeni ekonomik lideri  olan Komunist Çin'de bildiğimiz anlamda  demokrasi yoktur. Herşey Halk İçindir. Politbüro Hariç sınıfsız bir dünya. Mülkiyetsiz ama herşeyin sahibi gibi kiralayan Merkezi Planlamanın gereğini yerine getiren özgür kitleler.Demek istedikleri şu. Başarılı örnek işte bu. Ajandanın gerçekleşmesi için , sözde demokrasiyi öteleyeceksin.Biz yukardan yazarız.

**

Dünyada bugüne kadar  finansal sistemin temeli  elle dokunabildiğimiz paradır. Baktığımızda 1948 - Bretton Woods anlaşmasında kuralları konan  ortak kabulle  ABD merkezli Altın karşılığı basılan dolar ve diğer ülkelerin merkez bankalarının çıkardığı banknotlarla değerin belirlenmesi şeklinde idi. Altın karşılığı basılan dolar sitemi  sanırım seksenli yıllarda sona erdi, simdi sınırsız basılabilen karşılığı hayali  bir kağıt parçası dolar dolaşıyor ortalıkta.  Bu para kredilerle sanal olarak on misli çoğalmış durumda  ve bankalar bu işlerin aracısı pozisyonunda  boğuşurken KRİPTO  para ile yeni dünya düzeni ajandaları devreye girdi.

Netice olarak Biden'in sembolik liderliğinde HIZLANDIRILACAK olan evrensel Şirketokrasi  Blockchain' le işleyen Akıllı hükümetlerin kontrolünde bir dünya olacak.. Kripto para veya dijital para ekonomisi ile işleyen yeni ekonomi.. Bitcoin, kripto paraların ilki ve en popüleri . Devletlerüstü bir dijital şifre .Yasakladılar.  Başaramadılar. Pes etmediler ve  şimdi kontrol altına alma çabalarındalar. Değişim Çin'den başlatıldı.  ABD değişime hep direndi direnmek zorundaydı. Sancısız değişim olur mu .Olmaz. Bitcoin'le popülerleşen kripto para sayısı  30'u geçti. Galatasaray ve Trabzonspor'un kripto parası legal pazarlanmaya bile başladı.. Laf aramızda 2 Adet tanesi 25 TL'ye banka aracılığıyla  satın aldığım Galatasaray kripto param var. Bakalım ne olacak. Bu alanda da denetim olacak. Nasıl bir kontrol ve denetim ağı kurulacak göreceğiz. Kurulmazsa para basma hakkı olan devletlerin mali yapısı çöker. Önlem ve denetleme förmülleri hazırlanıyor. Türkiye'de Altyapı devrimine hazırlanıyor. Küresel aklın sahibi olduğu İnternetinde sahiplerinden  biri olan Elon Musk tüm dünyaya hizmet verecek Evrensel internet Ağı hizmetini devreye sokmak için 30 dan fazla uydunun yarısını yörüngeye yerleştirdi  daha bitmedi, devam ediyor. Bittiğinde hiçbir ulus devlet interneti kısıtlama sansürleme şansı ,ajandayı engelleyecek güç kalmayacak.

**

Milli olanların kaybetmesi üzerine kurgulanmış yeni dünya düzeni  FRANSA''da Sarı Yeleklilerin erkenci kuş gibi ortaya çıkmalarıyla da işler karışmış olduğu için Trump'ın bir beş yıl daha süreci uzatmasına tahammül edilemedi diye düşünüyorum. Çünkü her zaman seçilen ABD Başkanı 2 dönem görevde kalırdı.
Bu şu demek.  Dünya devletleri artık dijital şirketler haline dönüşecek. 
Örnek HES kodu.
HES kodu e- devlet  nosu ile artık büyük şirketin zorunlu gönüllü bireyi ve çalışanı olduk. Mantıksız bir şeyi kabul ettirmenin tek yolu korku üretmektir.
Covid,korona herneyse işte o görünmez korku'yu üretmiştir.  HES kodu ile bağlantılı sağlık pasaportu olacak işler var bu işlerde vize yi kendi kendimize halledeceğiz istedikleri şekide. 
Kısaca Şirketokrasi dönemine girdik. Maske takmadan sokağa çıktığınızda on adım atmadan yüzünüze şaşkınlıkla cüzzamlıymışsınız gibi bakıyorlar değil mi?. Üç kişi sosyal mesafeye aykırı durdunuz , güvenlikçilerden önce  ikaz edildiğiniz değil mi? İtiraz edebildiniz mi. İşte Aldaux Huxley'in CESUR YENİ DÜNYA'da seksen yıl önce yazdığı buydu. Efendilerin gönüllü koruyucusu da yeni köleler olacak şimdiki gibi....
Sizin gibi olanlar, sizi denetleyecek.

1789 da Fransız devriminden sonra buhar makinelerinin düğmesine basılması, orta sınıfın ortaya çıkışıyla başlayan endrüstri, sanayi devrimi Kapitalizmi doğurmuştu. Sakallı Adam Kapitalizmin isanlığın en sefil dönemini sürdürdüğü en berbat aşamasında proleterlerin yaşadığı dramı gözlemledi ve sürecin geleceği yeri gördü, förmüllledi. Kapital  Sermaye demektir. Sermaye'de para..  Kapitalizm  işgücü ile yani üreten emekçi ile sermayeyi emekçiler aleyhine  buluşturan bir sistemdi. Yani yaşadığımız sistem.Ürettiğin senin değilse Proleteryasın.  Ücret aldığın patronda olsa devlette olsa şirkette olsa  ücretini aldığın muhatabın kölesisin. Şu an  demokrasiyle işleyen  sistemlerde ücretli köleler efendilerini seçiyor. Ve şimdi kapitalizmin dönüşüm sürecinde proleterya  bu sürecin neresinde olacak.. 
Komplo teroileri üretmiyorum bana göre durum tespitini 2021 takvim yılında Balıkesir'in Bandırma İlçesinde bir ekonomist gazeteci olarak  kayda geçiyorum. Yaşarsak bir beş yıl bilemedin on yıl sonra geriye baktığımda nerede yanlış  yaptım görmek istiyorum. Bu arada  sulandırmıyorum ciddi bir disiplinle baktığımda  bu düşüncelerim kendiliğinden oluşmadı izlediğim yansımalar bu.

Hariri nin HomoSapiens kitabında bilimsel olarak derlediği  bilinen insanın serüveninin geldiği yerde  Yeni dünya düzeni insanı için  yeni insan modeline uygun eğitim denemeleri başladı bile. Ferda Öğretmen ilkokul 1. sınıf öğrencilerine dijital platformlar üzerinden okuma yazma öğretmeye başladıklarını anlattı.. Hatta Suriyeli öğrenciler dışında  dijital eğitimin daha bu pilot aşamada çok başarılı olduğunu söyledi. Bu sistemin getirisi kime olur sizce?
Sadece ekonomik gücü olanlarının konforlu binalarda özel öğretmenlerle iyi eğitim alma şansı olanlara mı?  Fırsat eşitsizliğinin en çıplak halini yaşayan ülkemizin şanssız doğan çocuklarına mı ?Tabii ki çoğunlukta olan  proleterya çocuklarına. Eşit fırsatlar demek herkesin eşit olması anlamına da gelmez. Her insan doğası gereği farklıdır.  Farklı olanlara aynı fırsatları sağlamaktır önemli olan ve bu yöneticilerin hükümetlerin temel görevidir.
** 

George Orwell'in yıllar önce yazdığı romanda bahsettiği  BİG BROTHER fenomeni gerçek oldu. Big Brother'ı artık cebimizde taşıyoruz üstelik. Bu kontrol altında olmaya gönüllülük değil mi? Artık  akıllı hükümetler vatandaşlarını  eğitecek, bakacak barındıracak ve attığı her adımı kontrol edecek. Öncelikli hedef olan Evrensel şirketleşme ve Akıllı hükümetlere geçiş için önerilere   yöneticilerimiz uslu çocuklar gibi  ayak uyduruyor. Uluslarüstü talimatlar izlediğimiz gibi derhal aynen uygulamaya sokuluyor. Bu konuda sıkıntı yok.  Sakallı Adamın her şey ekonomiktir yasasına göre Finansal olarak tamamen bağlı olduğumuz bu sistem yerine  Kuzey Kore modeline razı olacağımızı sanmıyorum.. Bu nedenle  uyum içinde 2025 yılına kadar belki daha erken  Küresel sosyalizm başlangıç sürecine  girilir diye tahmin ediyorum. Bunu başarabilmek evrensel gelir modelinin uygulanma başarısına  bağlı.

Hükümet nedir? Seçimlerle bizi temsilen seçtiklerimizin, onların atadıkları bürokratların  hazine dediğimiz ortak sandığa vergiler yoluyla koyduğumuz paraları bizim adımıza harcayan seçimle  yetki verdiğimiz kişiler . 
Hükümet kavramı  insan yığınlarının beslenmesi sağlıklı kalması eğlenmesi  aklınıza ne gelirse tüm hizmetlerin aksaksız sürdürülmesini sağlayan mekanızmayı idare etmeyi kapsar. 
Şimdi teknoloji ile birlikte  akıllı hükümetler ile akıllı iktidarların  güvenlikten hukuğa sağlığa eğitime her hizmeti dijital devrimle daha ucuza daha kolay  sağlaması kaynak israf etmemesi gerekiyor. Dijital dünya ve yapay zeka ile başarılacak bu. Op.Dr. Sinan Beyhan dostumun anılarını içeren öykülerinde yazdığı gibi fakülte hastanesinin ssk lıyı, devlet hastanesinin Tıp fakültesinden sevk edilen  hastaları kabul etmeyip ölüme gönderdiği  yıllar acı birer anı olarak kalacak.Şimdi 83 Milyon SGK.şemsiyesi altında .Yani büyük ağbiler sosyal şemsiye ile ayıplarını örtmeye çalışıyor.

Düşüncelerimi ifade ettiğim bu yazının amacı yaşadığımız zamanın ruhunu  kendimce tahlil etmek. Sömürülen, emeği sinsice çalınan, ürettikleri kendilerine yabancılaştırılan paylaşılmayan kitlenin, proleteryanın,sınıfsız bir toplumda temel  hakkı olduğu insanca yaşam hakkına bir an önce ulaşması umudumuz devam ediyor. Şartların efendilerin izin verdiği sınırlarda değil dahasını isteyen örgütlü taleplerle hızlandırılabileceği bir gerçek. Ulus devletleri yöneten yerel sermaye kompradorları, artık küresel sermaye oligarşisinin  emrinde kitleleri yeni korkularla kolayca dizayn edebiliyorsa  Küresel Kapitalizm,  Küresel Sosyalizme mi  Küresel Faşizmemi dönüşecek hep birlikte izleyeceğiz.  Bir şeyler olup biterken birilerinin de itirazı olması lazım..Attığı her adım aldığı her nefesin izlendiği dijital dünyada olsak dahi  özgürlük tutkusunun mutlaka bir çıkış yolu bulacağından da kuşkum yok.

Son sözüm sorunlar küreselleştiği zaman çözümlerde küresel olacaktır.

 

12-01-2011/MEHMET LEVENTOĞLU/BANDIRMA