Uğur Mumcu Bandırma'da Anıldı

Cumhuriyet şehidi Uğur Mumcu Bandırma'da törenlerle anılıyor.

Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu vefatının 27 yılında Atatürkçü Düşünce Derneği Bandırma Şube Başkanlığında (ADD) düzenlenen törenlerle anıldı. Törende konuşan ADD Bandırma Şube Başkanı Serdar Polat, ölümünün üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen her yıl olduğu gibi bu yıl da Uğur Mumcu’yu yoğun bir özlem, sevgi ve kitlesel törenlerle andıklarını söyledi.

Serdar Polat'ın konuşmasında şu ifadeler yer aldı.

"Güzel Bandırma'nın çağdaş, aydınlık, yolunu Uğurlara tutmuş, yönünüzü Kemallere dönmüş siz sevgili dostlar ve değerli basın emekçisi arkadaşlarım. 
Ocak ayı içerisinde aydınlanma ve denokrasi yolunda yitirdiğimiz devrim şehitleri: Onat Kutlar, Melih Göktepe, Hrant Dink, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve nicelerini anmak üzere hazırlamış olduğumuz programımıza hoşgeldiniz.
Yıllar ne çabuk geçiyor…27 yıl oldu Uğur Mumcu katledileli… Dün gibi anımsıyoruz o karlı, karanlık Ankara sabahını ve karlar üstündeki Uğur’un kalemini…

“Ben Atatürkçüyüm. Ben Cumhuriyetçiyim. Ben laikim. Ben antiemperyalistim. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hakları savunucusuyum. 

Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım.

Dün sabaha kadar araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız.

Öyleyse vurun, parçalayın!

Ama, şunu bilin ki; her parçamdan benim gibiler, hatta beni aşanlar çıkacaktır.”

Ölümünün üzerinden yirmi yedi yıl geçmesine karşılık her yıl olduğu gibi bu yıl da Uğur Mumcu’yu yoğun bir özlem, sevgi ve kitlesel törenlerle anıyor ve yeniden ihtiyacını duyduğumuz bugünlerin karanlığına ışık tutarak.

Yapılan bu tür anma toplantılarında temel amacımız sadece Uğur Mumcu’yu anmak değil, anlamak da olmalıdır. 

Bu sebeple Uğur Mumcu, ilke ve değerleri için yaşayan tartışmasız bir Kalpaksız Kuvayı Milliyeciydi. Kuvayı Milliye’nin en yiğit paşalarından olan ve haksızlığa, zulme, yalana, talana, çalana karşı çıkan bir ‘Sakıncalı Piyade’ idi. Yaşadığımız bu sıkıntılı günlerde Uğur Mumcu’yu anmak, Kemalist ilke ve devrimlere sahip çıkmaktır. Tam bağımsızlığa sarılıp, emperyalizme karşı direnmektir. Aydınlanma karşıtı hareketlere isyan etmektir, başkaldırmaktır. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine sahip çıkmaktır. Atatürk Türkiye’sini ve ulusal bütünlüğümüzü korumaktır. Ulus devlete ve ulusal kimliğe sıkı sıkıya sarılmaktır. Özelleştirmeye karşı çıkmak, toprak reformunu savunmaktır. Uğur Mumcu’yu ve öldürülen tüm yurtsever aydınlarımızı anmanın ötesinde anlamak için, uğruna canlarını verdikleri değerler adına mücadeleyi daha da ileri götürmek zorundayız. Uğur Mumcu demek; her türlü yalanın, talanın, rüşvetin karşısında olmaktır. Uğur Mumcu demek; nereden ve kimden gelirse gelsin teröre karşı çıkmaktır. Uğur Mumcu demek; laikliğe karşı yapılan eylem ve saldırıların karşısında olmak, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetini savunmaktır. Uğur Mumcu demek; Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Bursa Söylevi’nin gereklerini yerine getirmektir. Bugün Uğur Mumcu’yu anmak ve anlamak; Atatürk Türkiye’sinde yurtsever olmaktır, cumhuriyetimize ve ay yıldızlı bayrağımıza sahip çıkmaktır. Uğur Mumcu’yu anladığımız zaman, ülkemiz üzerinde oynanan emperyalist oyunları da görmek mümkün olacaktır. Böylece ‘bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı’ daha bilinçli olarak mücadele ederek, aydınlanma yolunda ilerlemeler sağlanacaktır. Eğer Uğur Mumcu’yu anlayabilseydik, emperyalizmin ilk kez yenildiği bu topraklarda Atatürk’e saldıranlara, heykellerini yıkanlara, Atatürk’ü yok sayanlara, Atatürk’ün fotoğrafını indirenlere, sessiz kalanlara ve ay yıldızlı bayrağımızı yakanlara aynı sertlikle karşılık vermemiz gerekirdi.

Bakın Uğur Mumcu engin basireti, uzak görüşlülüğü ve sezgisi ile yıllar öncesinden bizlere günümüzü nasıl anlatmış…

Kemalizm Sendromu…

"Kemalizm sendromu adını da verebileceğimiz –kemalizmi aşağılayan-entel hastalığı, gerici tarikat yuvaları, Babıâli yokuşu, ... İkitelli semti, İstanbul barları ve siyasete meraklı holding çevrelerinde hızla yayılıyor. Bu "entel ve mental" hastalık, genellikle düşünce tembelliğinden kaynaklanıyor.” (Cumhuriyet, 10 Ağustos, 1992,Tembel Savaşçılar...) 

Son yıllarda en yaygın suçlamalardan biri de “resmi ideoloji sahibi olmak”: "Kemalizm devleti kuran ideolojidir. Bütün Kemalistler resmi ideoloji sahibidir." ... “Bugün devlet, Kurtuluş savaşının ideolojisi ile mi yönetiliyor? ... Bugünkü resmi ideolojide ne Kuvayı Milliye ruhu, ne Kemalizm var. Bugünkü resmi ideoloji her şey serbest piyasa ve Türk-İslam sentezi"... “Ne kadar  zaman aşımına uğramış marksist varsa bu resmi ideolojiye sımsıkı sarılıyor. Bunlar, Amerika'nın Yeni Dünya Düzeni ile bölgeye getirmek istediği siyasal coğrafyayı da görmezden geliyorlar…”  (Cumhuriyet, 18 Ağustos 1992, Resmi İdeoloji...) 

Uğur Mumcu bunlar için şöyle demişti: “Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.”

Pax-Amerikano  

“Amerika, ... Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'in siyasal haritasını yeniden çiziyor. “ (Cumhuriyet, 26 Temmuz 1992, Mayınlı Tarla...) 

“Yani Dünya düzeni, tek süper güç ABD'nin, ... cebren ve hile ile bütün dünyaya benimsettiği Pax-Americano’dur.” (Cumhuriyet, 5 Ağustos 1992, Yeni Dünya Düzeni...) 

“Sovyetler'in dağılması ve Körfez savaşından sonra dünya yeni bir sürece girdi. ... Bu sürecin adı Pax-Amerikano’dur. Bu süreçte Kuzey Irak'ta kurulan Kürt devleti şaşırtıcı değildir.” (Cumhuriyet, 21 Temmuz 1992, Pax-Am...) 

“Hep aynı çıkar, hep aynı oyun! ... tek süper güçlü dünyaya geçişin kaçınılmaz sancıları... İdeolojiler değişiyor, devletler, sınırlar değişiyor... Değişmeyen bir tek gerçek var o da emperyalizmin ta kendisi!...” (Cumhuriyet, 11 Ağustos 1992, Değişmeyen Gerçek...)

Sonuç :

Vardığı sonuç da çok güncel: “ Bazı ülkelerde bazı kimseler, devleti soymak için politikacı kılığına girerler. Partilerde, parlamentolarda boy gösterirler. İhracat, ithalat, banka soygunu gibi işleri siyasal ilişkilerle yürütürler. Bunlar da çetedir. Çetelerin en aşağılığı bunlardır. Bunlar yüzlerine devlet adamı maskesi takıp halkı soyarlar. Allaha şükür, memleketimizde böyle çeteler yoktur!..”

Eveeet Uğur Mumcu bizi öfke ile izliyor…
Ve ne zaman akıllanacaksınız siz diyor…

Vasiyeti ise halkının kendisini unutmaması idi: 

“Dağ gibi, karayağız  delikanlılardık.
Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi ekmeğimizi, aşımızı
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken 
Bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı. 
Kendimiz gibi yasayan binlerce yoksulun yüreğini 
Yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. 
Ecelsiz öldürüldük. dövüldük, vurulduk, asıldık,
Vurulduk ey halkım unutma bizi...”

Bizler için seni ve sizleri unutmak ne mümkün… Tam tersine seni öylesine özlüyoruz ki…  Her zamanki gibi ışıklar içinde olun… Yılların ardından sönmeyen ışıklarınız genç kuşakları da aydınlatsın …"

23-01-2020