ÖDP Olağan Kongresinde Şaşırtıcı Yoğunluk

ÖDP  9’uncu olağan Kongresi 11 Mart 2018 tarihind Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Yoğun katılım nedeniyle toplantı salonunda sıkıntılar yaşanırken Hollanda’dan, Eskişehir’den, Antalya’dan, Manisa’dan, İzmir’den Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce ÖDP’li Kongre’ye katıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nunda katıldığı Kongre salonunda “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”, “Söz yetki karar iktidar halka” , “İsyan kat-caz kahkaha adım adım özgürlüğe”  dövizleri yer aldı. Coşkunun hâkim olduğu salonda ÖDP bayrakları dalgalandı. Emek ve demokrasi temsilcilerinden siyasi partilere kadar onlarca konuk da Kongre’ye katıldı.

ÖDP BAŞKANLAR KURULU ÜYESİ ALPER TAŞ: DEVRİMCİLER TOPLUMA UMUDU TAŞIYACAK

Kongre, Terzi Fikri’den Mahir Çayan’a, Gezi Direnişi’nden Cerattepe direnişine, Devrimci Yol yürüyüşlerinin tarihi görüntülerinden Tekel direnişi görüntülerine, Nar Dayanışması Kadınlarının Referandumda sürdürdüğü Hayır çalışmalarından, ÖDP’nin miting görüntülerine, Metin Lokumcu’dan “ben halkım” diyen Havva Ana’ya kadar direnişin simgelerinin yer aldığı görüntüler izlendi.

Delegelerin oluşturulmasının ardından devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Kongre’ye geniş katılım

Kongreye, devrimci mücadelenin önder isimlerinden Oğuzhan Müftüoğlu, Akın Dirik, Mehmet Ali Yılmaz, Melih Pekdemir, Bülent Forta katıldı. Prof Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Prof. Dr. Aziz Konukman, Bayazıt İlhan, Eriş Bilaloğlu, Selçuk Candansayar, Doğan Tılıç, Kansu Yıldırım, Serpil Güvenç, Kaya Güvenç, Ünal Özmen de kongrede yer aldı. CHP’li Milletvekilleri, Candan Yüceer, Aykut Erdoğdu, Zeynep Altıok, İlhan Cihaner, Ali Şeker, Orhan Sarıbal, Nihat Yeşil ve Mehmet Tüm de salonda hazır bulundu. CHP İstanbul İl Örgütü Bakanı Canan Kaftancıoğlu da kongreye katılanlar arasında yer aldı.

Emek ve meslek örgütü temsilcilerinden TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, TTB İkinci Başkanı Sinan Adıyaman, TTB Genel Sekreteri Sezai Berber, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TMMOB İkinci Başkanı Züber Akgül, KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen, Mehmet Bozgeyik, SES Eş Başkanı Gönül Erdem, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, BES Genel Başkanı Serpil Akpınar, SES Genel Sekreteri Pınar İçel Çepe, Veli Der Genel Başkanı İlknur Kaya Bahadır katıldı.

Siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinden, Birleşik Haziran Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Burak Yücel, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, HDP Miletvekilleri Sibel Yiğitalp, Fatma Kurtalan, Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, TKP Merkez Komite Üyesi Ali Rıza Aydın, DİP Genel Başkanı Sungur Savran, EMEP Genel Başkan Yardımcı Şükran Doğan ve Kaldıraç, SODER, Dersimliler Derneği, Artvin Vakfı, Türkiye Ziraatçılar Derneği, Pir Sultan Abdal, Pir Sultan Mamak Şubesi, Ankara 78’liler, Sarı Saltık Derneği, Tüm Emekli Sen, CHP Yenimahalle temsilcileri katıldı.

Yazar Burhan Sönmez ve Sanatçı Cengiz Bozkurt da kongreye katıldı.

Kongre devrimci gençlerin marşlarla ve sloganlarla kortejini tamamlaması ile başladı. Dev Gençli Marşı’nı okuyan gençler, “Söz Yetki Karar İktidar Halka” , “Faşizme Ölüm Tek Yol Devrim”, “Baho’ya sözümüz devrim olacak”, “Kahrolsun ABD, Bağımsız Türkiye” “Mahir Hüseyin Ulaş, Kurtuluşa kadar savaş”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganlarını attı. Devrimci Gençler ellerinde Mahir Çayan’ın, Bahadır Grammeşin’in, Sinan Kayış’ın, Che’nin resimlerinin olduğu bayraklarla girdi. Devrimci Gençlerin salona girişi şölen havasında karşılandı.

‘Biz kazandık’

Kongrede ilk sözü Başkanlar Kurulu üyesi Pelin Bektaş aldı. Bektaş, “Bu memlekete zulmü reva görenler için zelzele başladı” diyen Bektaş, “Onlar da bunu biliyorlar ve bu yüzden korkuyorlar. Biz yendik. Gezi’de yendik, 16 Nisan Referandumu sürecinde yendik, kazandık. Belki de bizi hatırlamaya, bizi hatırlatmak ve bugünlerde yeniden yaşatmak için hatırlatmaya ihtiyaç var diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bektaş, “Biz kimiz? Biz, Çeltek’te üretenlerin yöneten olacağını gösterenleriz. Biz, Fatsa’da herkesin yüzünün güldüğü bir hareket inşa eden, mücadele tarihine kutup yıldızını koyabilenleriz. Mahir ve Ulaş’ın mahkeme salonunda kucaklaşma sahnesi var. Ne kadar izlediğimi hatırlamıyorum. Biz bu kucaklaşmayı, kardeşçe devrimci kültür içinde neler yapılabileceğini hissedebilenleriz” diye konuştu.

‘Başka bir yol açalım’

Bektaş, ÖDP’lileri “Biz aylarca Gezi barikatın arkasında çok büyük bir umutla direndik. Aylarca biber gazını bal eyleyen Gezi’cileriz. İnadına, şen kahkahalarıyla sokaklarda olan kadınlarız. Boykot örgütleyen velileriz. AKP’nin projelerine, Ensar politikalarına arkasını dönen liselileriz. Biz bugün renk renk, umut umut, isyan isyan, meclis meclis Haziran’ı örgütleyenleriz” diyerek tanımladı. Bektaş, “Bu memleketin umudu ekip yeşermesi için mücadele edenlere ihtiyacı var. Bu sorumluluk hepimizin. Emek, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi, kardeşlik için bir yol açalım diyoruz” dedi.
Bektaş konuşmasını sonuç bildirgesini okuyarak sonlandırdı.

Başkanlar Kurulu belirlendi

Daha sonra sözü ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş aldı. Ardından ÖDP Başkanlar Kurulu belirlendi. Başkanlar Kurulu Önder İşleyen, Alper Taş, Pelin Bektaş, İlknur Başer, Çiçek Çatalkaya’dan oluştu.

ÖDP BAŞKANLAR KURULU ÜYESİ ALPER TAŞ: DEVRİMCİLER TOPLUMA UMUDU TAŞIYACAK

“İçinde bulunduğumuz dönemde AKP’nin yenilmez olduğuna dair bir algı var. Bu algı mutlaka yenilmeli. Devrimciler olarak bu algıyı yenmeliyiz. Mücadele pratiğini derinleştirmeliyiz. AKP’nin yenilebileceğini Gezi Direnişi’nde ve 16 Nisan’da gördük. Bunu hep birlikte başardık ama daha ileriye taşıyamadık. Erdoğan’ın bu yenilgisini daha ileriye taşımak için çabamız yeterli olmadı. Bunu başarabilecek olan da devrimcilerdir.

CHP ve HDP’nin kapsayamadığı büyük bir kitle var. Bizler sosyalistler ve devrimciler olarak bu kitleyi kazanmalıyız. Haziran Hareketi ve ÖDP’nin bunu önüne koyması lazım. 2019 seçimlerine de bu perspektifle hazırlanmalıyız. Bu anlamda 2019 seçimlerinde mutlaka devrimciler ve sosyalistler olarak aday çıkarmalıyız. Şunu net biçimde söylemeliyiz; ilk turda aday çıkarmamak tamamen Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmektir, Başkanlığı Erdoğan’a hediye etmektir. Şunu da söylemeliyim ki başkanlığa hayır derken var olan parlamenter sistemi de övmüyoruz devrimciler olarak. Var olan sistemin birçok sorunu vardır.

Bizim sistemimiz 1917 Ekim, Paris Komünü ve Anadolu’nun küçük bir ilçesi Fatsa’da hayata geçen deneyimdir. Fatsa’daki uygulamayı bütün ülkede hayata geçirmeye çalışacağız. Bunu başarırsak AKP’nin yenileceğini göstereceğiz. AKP şu an ülkeyi yönetemiyor. Her gün içeride ve dışarıda daralıyor. Daraldıkça da zora başvuruyor. Yenilmeye mahkûmlar ve yenilecekler. AKP’yi yenmenin yolu da sokak siyasetinden geçiyor. Sokak siyaseti deyince üç-beş kişinin katıldığı küçük eylemleri kast etmiyorum. Kitlesel, militan ve meşru eylemleri kast ediyorum. Bizler toplumun en geniş kesimlerini örgütleyerek bunu başaracağız.

Bugünden başlayarak 2019 için çalışacağız. Devrimciler topluma umudu taşıyacak. Mutlaka devrimciler ve sosyalistler olarak aday çıkaracağız seçimlerde. Şu an Türkiye sosyalistlerin ve devrimcilerin eksikliğini yaşıyor. Bu eksikliği ortadan kaldırmak için var gücümüzle çalışacağız.”

KONGRE SONUÇ BİLDİRGESİ:

1- Demokratik bir Türkiye’ye bir yol açalım
OHAL rejimi altında; basın mensuplarının, siyasetçilerin, muhaliflerin hapiste tutulduğu; her gün sosyal medya suçları nedeniyle toplumun sesinin kısılmak istendiği bir ülkede demokrasiden söz edilemez.

Yurttaşlarımızın eşit ve özgür toplumun demokratik olanaklarından dilediğince yararlanabileceği, sözünü söyleyebileceği, taleplerini dillendirebileceği, itirazını yükseltebileceği bir ülkeye bir yol açalım.

2- Bağımsız bir ülkeye bir yol açalım

Türkiye’nin komşularıyla dostluk içerisinde yaşadığı; emperyalizmle askeri, ekonomik, siyasi ittifak ilişkilerinden sıyrılmış; dünya emekçi halklarının çıkarları doğrultusunda enternasyonalizme benimsemiş; savaşın, kanın, gözyaşının, hamasetlerin pirim yapmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Emperyalizme karşı direniş içerisinde, tam bağımsız bir ülkeye bir yol açalım.

3- Laik, aydınlanmacı bir topluma bir yol açalım

Aklın, bilimin, eleştirel düşüncenin egemen olduğu; eğitimde ön yargıların, hurafelerin, hamasetin genç dimalara aşılanmadığı; inançların ve inançsızlıkların kendini açıkça ifade edebildiği; tarikatların, cemaatlerin devlet kadrolarına çöreklenmediği; liyakatın geçerli olduğu bir topluma yol açalım.

4- Barış ve Birada Yaşama Bir Yol Açalım

Kürt sorununun demokratik bir anlayışla çözümüne inanıyoruz. İnsanlarımızın bu ülkenin yurttaşı olarak kimliklerini-kültürlerini, aidiyetlerini özgürce yaşayabilecekleri; yan yana kardeşçe bir arada yaşam ilkelerine dayalı; hoş görünün egemen olduğu bir Türkiye’yi özlüyoruz. Kardeşlik zeminimize zarar verecek her türlü şiddet-zorbalık, ırkçı ve mezhepçi yaklaşımları reddediyoruz. Kürt sorununu Türkiye sorunu kabul eden bir anlayışla; silahların sustuğu, barışın önünün açıldığı, demokratik bir çözümün hayata geçtiği kardeşlik zeminine bir yol açalım.

5- Kamucu bir ekonomiye bir yol açalım

Gelir ve servet adaletsizliklerinin düzeldiği; ekonominin borsa endeksi, döviz kuru rakamlarından değil; üretim, istihdam, yeni buluşlar üzerinden değerlendirildiği; vergilerin sade yurttaşların günlük harcamalarından değil; kârdan, faizden, mal mülkten alındığı kamucu bir ekonomiyi kurmaya kararlıyız. Her koyun kendi bacağından asılır zihniyetine dayalı piyasa toplumunun yerine sermaye karşısında; kamu çıkarının, kolektif mülkiyet biçimlerinin egemen olduğu; emeğin egemenliğinin geçerli olduğu kamucu bir ekonomiye bir yol açalım.

6- Eşit, Nitelikli, Parasız Sosyal Hizmetlere Bir Yol Açalım

Eğitimde İslamcı referansların egemen olmasına, gerici zihniyetin yaygınlaşmasına karşı laik-bilimsel eğitimden yana olacağız. Sağlık hizmetlerine erişim hem insanlarımızın esenliği hem de toplumun geleceği açısından hayati önemdedir. Sosyal güvenlik sistemi de yurttaşlarımızın, ileri yaşlarında hastalıklarında, maluliyetlerinde rahatlıkla ve huzurla yaşayabileceği bir nitelikte olmalıdır. Tüm bu sosyal hizmetlerin özelleştirilmesine, kar ve aç gözlülüğün parçası haline gelmesine izin vermeyeceğiz.

Kamuculuk anlayışımızın en önemli köşe taşlarından biri olduğu yurttaşlarımızın eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi temel sosyal hizmetlere eşit, nitelikli ve parasız erişilebilir biçimde sağlanmasına bir yol açalım.

7- Emeğin Egemenliğine Bir Yol Açalım

Türkiye 80’lerden beri özelleştirme-liberalleştirme uygulamalarıyla sermaye karşısında emeğin güçsüzleştirildiği neo-liberal politikalar izliyor. Taşeronluk; geçici, kısmi zamanlı, parça başı çalışmanın egemen olduğu esnek emek biçimleri yaygınlaşıyor. AKP rejiminde özellikle OHAL uygulamaları altında emeğe yönelik baskılar yoğunlaşıyor. Emeği daha da güçsüzleştirecek ve güvencesizleştirecek bir hat izleniyor. Emeğin özgürce örgütlenebildiği, grev ve toplu sözleşme hakkının sonuna kadar kullanılabildiği, işlerin ve iş saatlerinin adil paylaşıldığı, işsizlik fonunun sermaye çıkarı doğrultusunda talan edilmediği emeğin egemenliğine bir yol açalım.

8- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Bir Yol Açalım

Erkek egemen gerici zihniyetin hayatımızı kuşatmaya çalıştığı; kadınların ve LGBTİ’lerin yaşamlarına ve haklarına saldırıların arttığı, çocuklara yönelik cinsel istismarın meşrulaştırılmaya çalışıldığı karanlık günlerden geçiyoruz. AKP fetvalarıyla, medya kanallarıyla, cemaat yurtlarıyla örgütleniyor. Bu saldırıların karşısında ise tüm bu karanlığa, baskı ve şiddete karşı yaşamına, haklarına, özgürlüğe ve sahip çıkan OHAL’de bile sindirilemeyen kadınlar sokakları dolduruyor. Bu mücadele; eşit, özgür, laik bir ülkeyi kuracak yeni bir başlangıcın umudunu taşıyor. Laiklik için, yaşamımız için, haklarımız için mücadeleyi birlikte yükseltelim, toplumsal cinsiyet eşitliği için bir yol açalım!

9- İnsan doğa uyumuna bir yol açalım

Tüm zenginliklerin ve bereketin kaynağı doğa da sömüre hırsına, yağma ve talan politikalarına kurban ediliyor. Madenlerden sulara kadar tüm halka ait olan, tüm doğal kaynaklar sermaye egemenliğine terk ediliyor; sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim hakkı küresel gıda tekelleri tarafından halkın elinden alınıyor. İnsan doğa uyumunu temel alan bir yaklaşımla yaşamın sürdürebilirliğini, doğal dengenin korunabilmesini gözeten; doğa ve yaşamla uyumlu bir Türkiye’ye bir yol açalım.

10- Dayanışmacı, Paylaşımcı Anlayışa Bir Yol Açalım

Toplumda gücün, şiddetin, zorbalığın hakim olduğu; gücü yetenin devletin de olanaklarıyla ‘öteki’ gördüğüne zulmü reva gördüğü bir iklimde yaşıyoruz. Toplumdaki çürüme karşısında devrimci değerlerin tekrar öne çıkarıldığı; paylaşmaya, dayanışmaya, hoşgörüye dayanan bir kültürü egemen kılmaya çalışacağız. Sözün, yetkinin, kararın halkta olduğu; tüm kararların yaşamı kararlardan etkilenenler tarafından meclisler temelinde doğrudan demokrasiyle alınacağı bir sosyalizm anlayışına bir yol açalım.

11- Sırf çözüm önerilerimizi sıralamakla yetinemeyiz. Esas meselenin toplumu ve ülkeyi değiştirmek olduğunu unutamayız.

Devrime bir yol açalım…

Tek yol devrim!

KAYNAK :http://portal.odp.org.tr/9-olagan-kongremiz-gerceklestirildi/