Hayır, Hayır, Hayır!…

HAYIR HAYIR HAYIR !

Çünkü her akıl dünyayı ve olayları kendi penceresinden ve kendi gözüyle görür!

Çünkü hiç bir pencere her yere, her şeye açık değildir. Görüş alanı her yeri, her şeyi  hiç bir zamanı kapsayamaz!

Çünkü hiçbir akıl her şeyi değerlendirebilecek bilgi birikimine ve deneyime sahip olamaz. Bilgi ve deneyim birikimi dışında kalan konularda yanılmaya, yanıltılmaya mahkûmdur.  Danışmanlarınca kandırılmaya, kullanılmaya açıktır.

Her akıl ululanmaya, pohpohlanmaya, mağrurluğa, yağlanmaya, havalanmaya yatkındır.

Hiçbir akıl biteviye tam sağlam değildir. İnsanın akıl sağlığı beden sağlığıyla, sosyal ve ekonomik durumuyla, yaşıyla, kendini güvende hissedebilirliğiyle, saygınlığıyla ve daha bir çok etkenle doğrudan ilişkilidir. Bu etkenler hayatın akışı içinde günden güne değişir. Dolayısıyla akıl sağlığı da bunlara bağlı olarak değişir. Yani her akıl, dünkü doğrusunu bu gün yanlış, bu günkü yanlışını yarın doğru  bulabilir. “Şimdiki aklım olsaydı!…” sözü bunun açık kanıtıdır.

İnsanlar, bireysel yaşamlarında doğrular kadar yanlışlar da yapabilirler. Bu yanlışlardan doğan zararları bir şekilde telafi etmeleri bir şekilde telafi etmeleri mümkün olabilir. Oysa kamuyu ilgilendiren zararların telafisi mümkün değildir. Bu nedenle kamu yönetiminde “Şimdiki aklım olsaydı!” ‘ya yer yoktur. Çünkü yanlıştan doğan zararlar tüyü bitmemiş yetimden tabuta konulmuş rahmetliye kadar herkesi doğrudan etkiler!

Kısacası, bir toplumun kaderini tek başına tayin etmeye talip kimsenin her zaman doğru kararlar verebileceğini varsaymak akıl kârı değildir.

İşte bunun için bir ülkenin tek akla teslim edilmesine..

HAYIR! HAYIR! HAYIR!…

REMZİ KISA - GÖNEN