Eğitim - Sen : Uzaktan Eğitim ve Eba İle İlgili Görüşlerimiz

BASINA ve KAMUOYUNA 

UZAKTAN EĞİTİM VE EBA’YA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİMİZ

2020 yılının ilk günlerinden bu yana yaşanan Kovid 19 salgın süreci, tüm dünyada etkisini gösterdiği gibi, ülkemizde de buna bağlı olarak birçok gelişmenin yaşanmasına ve bu bağlamda önlemler alınmasına neden olmuştur. Bu süreçten eğitim sistemimiz de pek çok farklı açıdan etkilenmiş, örgün eğitimin yerini FATİH projesi kapsamında 2012 yılında geliştirilen EBA (Eğitim Biliğim Ağı) destekli uzaktan eğitim almıştır. Beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan bu değişiklikler pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Yıllardır  ezberci ve hazıra alıştıran müfredatlar, çocukların düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan, yeteneklerinin ve yeterliklerinin farkında olmayan, toplumsal ve evrensel değerlerden uzak, ortak yaşam becerileri edinmemiş, bireyci kişiler
olarak yetişmesine neden oldu. Dolayısıyla bugün, örgün eğitim dönemlerinde yaşanan aksaklıkları görmezden gelerek uzaktan eğitim eleştirisi yapmak sorunun kaynağına inmeyen, yüzeysel bir yaklaşım olacaktır.
Örgün eğitime ara verilmesinden yola çıkarak EBA ve uzaktan eğitim sürecinde karşılaşılan sorunları maddeleyecek olursak,
1. Bilgisayar, tablet, internet erişimi gibi teknik olanaklara sahip olmayan öğrenciler, uzaktan eğitim sürecine aktif olarak katılamamaktadır. Dolayısıyla süregiden eğitimden tüm öğrenciler eşit düzeyde yararlanamamaktadır.
2. EBA 2012’den bugüne, gerek teknik anlamda gerek içerik olarak yeterince geliştirilmemiştir.Özellikle mesleki ve teknik anadolu liseleri kapsamında okutulan meslek derslerine dair hiçbir içeriğin bulunmaması büyük bir eksikliktir.
3. Bilgisayar ve televizyonun başından ayrılmayan çocuk ve gençlerde dijital bağımlılığa yatkınlığın gözlemlendiği bilinen bir gerçekliktir. Bu durumda öğrencilerimizin psikolojisinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır.
4. Uzaktan eğitim çocuklarımızı yalnızca psikolojik olarak değil bedensel sağlıkları açısından da olumsuz etkileyecektir. Çocuklar bir müddet sonra duruş ve görme bozuklukları, obezite gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır.
5. EBA’ya giren öğretmenlerin puan alması öğretmenler arasında rekabete neden olmaktadır. Bu durumların öğretmenlik mesleğinin itibarını zedelediği, öğretmenleri meslektaşlarıyla karşı karşıya getirdiği ortadadır.
6. Esnek çalışma koşulları öğretmenlik mesleği için mesai kavramını bitirmekte, öğretmeni yedi gün yirmi dört saat işbaşında tutacak koşulları ortaya çıkarmaktadır. Gece yarısı gelen mesajlar, uyku vaktinde gelen talep ve istekler öğretmenin mesleki anlamda yıpranmasına neden olmaktadır.
7. Kovid 19 sürecınde ekonomik sorunlar ve aile içi şiddet evdeki çocuğu psikolojik açıdan olumsuz etkilemekte, çocuğun eğitim motivasyonunu düşürmekte ve onu eğitim sürecinden uzaklaştırmaktadır.
8. EBA’da yapılan canlı derslerin kayıt altına alınması hem hukuki hem de etik açıdan doğru olmayıp kişilik hakları, özel hayatın gizliliği gibi temel anayasal hakları ihlal niteliği taşımaktadır.Bütün bu sorunların üstesinden gelebilmek için elbette çözüm önerilerine de ihtiyacımız vardır. Buna göre;
1. Tüm öğrenci, öğretmen ve velilere gerekli bilişim olanakları ve teknolojik donanım sağlanmalıdır.
2. EBA geliştirilmeli, ders içerikleri zenginleştirilmeli, EBA’nın kullanımı kolaylaştırılmalıdır.
3. Uzaktan eğitim yalnızca hayat bilgisi, matematik, tarih, edebiyat gibi temel derslerden ibaret olmamalı, öğrenciyi güzel sanatlara yönlendirmek için resim, müzik vb. sanat dersleri ve spor yapmayı alışkanlık haline getirmek için beden eğitimi dersleri eklenmeli, öğrencilerin el becerilerini geliştirecek etkinliklerin planlaması yapılmalı, çocukların bedensel sağlıklarını koruyacak temel bilgiler (beslenme, güneş ışınlarından yararlanma vb.) eğitime dahil edilmelidir. Bu yeterlikler çocuğu bağımlılıklardan uzak tutacak, yaşama hazırlayacak ve eğitimi istendik noktaya taşıyacaktır.
4. Puan sistemi acilen kaldırılmalı, öğretmenler rekabete değil dayanışmaya teşvik edilmelidir.
5. İl, ilçe ve okul müdürlüklerinin keyfi uygulamaları son bulmalıdır.
6. Öğretmenlik, “oturduğu yerden para kazanan” bir meslek olarak algılatılmamalı, mesleğe zarar verecek ve mesleği itibarsızlaştıracak tutum ve söylemlerden kaçınılmalıdır.
7. Devlet, işsizlik ve aile içi şiddeti önleyecek politikalar geliştirmeli, en kısa zamanda uygulamaları hayata geçirmelidir.
Bu zorlu salgın hastalık süreci atlatıldıktan sonra da eğitim sürecindeki tüm paydaşların görüşlerine başvurularak müfredatların değerlendirilip yeniden düzenlenmesi, bilimsel, çağdaş, demokratik ve öğrenci merkezli eğitim yaklaşımlarının benimsenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Yaşanan bu salgından en az zararla çıkmayı ve hayatlarımızın bir an önce normale dönmesini umuyoruz. Eğitim Sen olarak her zaman olduğu gibi bundan sonra da öğrencilerimizin, velilerimizin ve eğitim emekçilerimizin yanında durmaya devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
                                                                                               EĞİTİM SEN Bandırma Baştemsilcisi
                                                                                                                   Erdal DOĞRU