'..CHP kimsesizlerin partisidir ama kimsesiz ve sahipsiz mi.''!

'..CHP kimsesizlerin partisidir ama kimsesiz ve sahipsiz mi.''!
10 Aralık Hareketinin birinci aşaması sonuçlandırıldı.

Başını Erdoğan Toprağın  ve Oğuz Kaan Salıcı’nın çektiği hareket , Salıcının İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde Başkan yardımcısı görevi verilen, ve yollarının hiç ayırmadıkları Canan Kaftancıoğlunun CHP İl başkanı olmasını sağladı..
Bir sonraki hedef, Oğuz Kaan Salıcı’yı Genel Başkan yapmak..
CHP İstanbul İl Kongreleri , iki adaylı olduğu zaman, hedef Genel Başkandır.
Hedefin adı da ' Değişim, yenilik ' olur.
Aralık Hareketi de Türkiye`de var olan siyaset yapma tarzının, kullanılan söylemin ve siyasal kadronun niteliğinin yenilenmesinin, yani yeni bir siyaset anlayışının yaratılmasının gerekliliğini 
Kulağa hoş gelen hedeflerdi bunlar. 
Ama ,hareketin sürecinde CHP yi Sosyal Demokrasinin önünde engel olarak tanımlayıp vakıf olması söyleminde bulunup,HDP ile ittifak içinde ,yan yana olmayı hep ön plana çıkardılar. 
Aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisinin Altı okunu tartışmaya açıp, Milliyetçilik ve Ulusçuluk oklarını kırma çabaları başlatıldı.. 
Mustafa Kemalin askerleriyiz sloganının militarist ve kişiyi öne çıkartma olarak gösterdiler.
Kaybedilen Cumhuriyet Kazanımlarının kaybediliş şekli de verilen küçük tavizlere karşılık, karşı devrimin üzerimize doğru attığı adımlarla gerçekleşmekte olduğunu anlayamadılar..

Bugün Mustafa Kemal'in askeri olmayı slogandan CHP çıkarınca , yarın meydanlarda bu bağlılık ve kararlılığı görmeyen siyasi iktidar Mustafa Kemal’i unutturmaya yönelik bir ileri hamle daha yapabileceğini önemsemediler.

Mustafa Kemalin toplumun birleştirici çimentosu olduğunu anlayan emperyalizmin ,onu itibarsızlaştırma çabalarını sürdürdüğünü de göremediler.
Yada görmezlikten geldiler.

Bu hareketin lideri Oğuzkan Salcının ,CHP nin dış ilişkiler komisyonundaki görevini kullanarak başta ABD Büyükelçisi olmak üzere sık sık AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ve konsoloslarıyla bir araya gelmesi ve bu görüşmelerden grup başkanlarını yahut bu partinin diğer yetkili kurullarını haberdar etmemesi .tartışma konusu olmuştu.

Yoksa CHP yeniden dizayn edilme projesine doğrumu yönlendirilmektedir.?

Yoksa İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “devlet katil değil, seri katil” diyor. CHP’liler de devletimizi seri katil olarak mı görüyor?

Canan Kaftancıoğlu, “Tarihte bugün Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz. Saat 19.15’te Taksim’de” diyor. CHP’liler de sözde Ermeni soykırımını kabul ediyor mu?

Canan Kaftancıoğlu, “İnandığınız Allah’ınız topunuzun belasını versin” diyor, CHP’liler de böyle mi düşünüyor?

Bu politikaların yanlış olduğunu söyleyen ,karşı çıkan ve CHP nin duruşunun nasıl olması gerektiğini söyleyen farklı bir ses duyduk.

''..CHP kimsesizlerin partisidir ama kimsesiz ve sahipsiz değildir.. CHP’nin kongrelerinde artık yumruklar konuşuyor, CHP’nin kongresinde fikirler konuşulmalıdır. 
Gerçek partililer partiden uzaklaşmaktadır. 
Kimse bu partide Atatürk’ü, altı oku tartışamaz. 
Kimse Cumhuriyet’i kuran bu partinin üzerinde olamayacağı gibi CHP kimsenin dilediğini yapabileceği bir parti de değildir.
Kendi ulusunun çıkarını başka ulusların , örneğin ABD’lilerin üzerinde tutmaktır. Yani ulusalcılık vatanseverliktir. 
Bu ülkenin değerleriyle bezelik olmaktır. Bunun neresinde ırkçılık vardır? Ulusalcılığın karşısında emperyalizm vardır..''

Bu sözleri, İstanbul Barosu eski Başkanı Prof. Ümit Kocasakal, CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklarken söyledi.

CHP Genel Başkanlık seçimi ,CHP nin ,kimsenin dilediğini yapabileceği bir parti olup,olmayacağını belirleyecek....

ORHAN SEYREK - KÜÇÜKKUYU