Bugün Benim Yaş Günüm

BUGÜN BENİM YAŞ GÜNÜM

Ben tuzu kuru bir insanım. Tuzum kuru olduğuna göre, günlerimde kuru geçiyor, o kadar ki içinde bulunduğumuz kaotik durum, yaşamakta olduğumuz toplumsal travma; Kadın cinayetleri, taciz, tecavüz, iş cinayetleri, pardon iş kazaları mı demem gerekiyordu... her neyse savaş hali, operasyonlar, ölümler, tutuklanmalar kısacası yaşamakta olduğumuz toplumsal kaygı durumu gözümüzde yaş bırakmadı. Lafın özü, içimiz dışımız kurudu. İler tutar yanı olmayan kolaylıkla maniple edilebilen kuru kalabalıklar ve onların çıkarttığı kuru gürültü, kuruttu bizi...

Siz sevgili dostlarım, arkadaşlarım, akrabalarım, tanış olduklarım, yoldaş olduklarım... Bu Kerbela kuraklığında kavrulurken ben, siz "Yaş" günümü bulup gün yüzüne çıkarttınız, çıkartmakla da kalmayıp sıcak samimi duygularla kutladınız. Çok teşekkür ederim hepinize...

Evet.. İtiraf etmeliyim ki, bugün enim yaş günüm. Ama doğum günüm değil. Bilirsiniz insanın birden fazla doğum günü olduğu söylenir. Kendinden önce oluşmuş olan bir kültür ortamına, toplumsal yapıya, aileye ana rahminden doğar insan. Bu bildiğimiz normal doğum. Sonra bebeklikten kurtulup henüz çocukken eğitime başlarız. Bu da eğitime doğmaktır. İkinci doğum. Daha sonra, aileden, okuldan, çevreden, toplumdan ve kendi özel çabamızla öğrendiklerimiz sayesinde kemale erer isek kamil oluruz. Aşamalı insan oluruz. Ya da başka bir söyleyişle; Kendinden doğar, farkında lığı yakalar, aydınlanır aydınlanmaya doğarız, bu da üçüncü doğum olur...

Böyle bakınca, her gün yeni bir şeyler öğrendikçe yeniden doğuyor insan. Bu kadar çok doğunca da doğal olarak ne zaman doğduğunu unutuyor. Ya da karıştırıyor...

Beni doğran anneme sorduğumda "sen sekiz mayısta doğdun" diyordu. Beni kazanan babama sorduğumda, o da bana şunları anlatırdı."Bak oğlum ben okuduğum kitaplarda hoşuma giden satırların altını çizmem. Bunu iki nedenle yapmam. Bir kitabı çizmeye kıyamam,kağıda not alırım. İki benden sonra kitabı okuyacak olana işaret fişeği olmak istemem. O belki daha farklı yerlerden hoşlanacak, daha farklı yerleri önemser oraları not alır... Ben senin ve kardeşlerinin doğumunu o kadar çok önemsiyorum ki doğum tarihlerinizi Kuranın arka sayfalarında ki boş sayfalara not aldım." Der ve bana döner yeri hiç değişmeyen duvarda işlemeli kılıfının içerisinde asılı duran Kuranı isterdi, ben de verirdim. Oradan bakıp, babam da sekiz mayısta doğmuşsun derdi. Babam Arapca bilmez. Ezberi sevmezdi. Bu yüzden de Kuranı pek eline aldığını görmedim. Bir seferinde ona dedim ki; Baba ben senin Kuranı eline aldığını pek görmedim. "Olur mu oğlum en az yedi kez almışımdır." Derdi. Biz yedi kardeştik...

Özcesi, Annem, babam benim sekiz mayısta doğduğumu söyleseler de Devlet dört mart olarak yazmış. Babam itiraz edince de -uğraştırma devletin memurunu- cevabını almış.Benim ne zaman doğduğumu babam, annem mi bilecek yoksa devlet mi bilecek? Ben de devlet bilir deyip onu kayıt altına almışım. Devlete itiraz mı edeceğim? Olmaz. Hele şimdi hiç olmaz. Çünkü ben bilirim OHAL'in nasıl bir hal olduğunu...

Yaş günümü kutlayan tüm dostlarıma bir kez daha teşekkür eder, sekiz mayısta doğum günüme beklerim...

H.G.Uçar- Ocaklar - Erdek 0670372018