Bazı Kadınlar Sadece Belirli Tiplerdeki Erkeklerden Hoşlanırlar...

“BAZI KADINLAR SADECE BELİRLİ TİPLERDEKİ ERKEKLERDEN HOŞLANIRLAR. BEN İSE BU KONUDA HİÇ BİR AYIRIM YAPMAM”

Jayne Mansfield çok seksi bir kadındır. Her tarafından dişilik fışkırmaktadır. Bu nedenle dünyadaki bütün erkeklerin sevgilisi olmuş, çeşitli tekliflerle karşılaşmıştır. Jayne, bunu şöyle anlatmaktadır:

“Amerika’ya ziyarete gelen gelen bir Alman diplomatının benimle bir gece geçirmek için teklif ettiği 100.000 doları derhal reddettim. Çünkü paranın hiç önemi yoktu. Ben canım isterse meteliksiz bir kişiyi herkese tercih edebilirim… Evli ve çocuklu olduğum halde erkeklerin benimle ve özellikle vücudumla ilgilenmeleri ümidimi arttırmıştı. Bu durumda istediğim her erkeği rahatça elde edebileceğim meydana çıkmıştı. Hayatımın bundan sonraki devirlerinde vücudumun güzelliğinden en iyi şekilde faydalanacaktım. Paul Mansfield ile evliliğimin uzun ömürlü olmayacağını biliyordum. Gerçekten de karşılaştığım her erkeğe sahip çıkmaktan hoşlandığım için üç kere evlendim, ayrıldım, bu arada da sayısız sevgilim oldu.

Bazı kadınlar sadece belirli tiplerdeki erkeklerden hoşlanırlar. Ben ise bu konuda hiç bir ayırım yapmam. Karşıma çıkan her erkek benim için ilgi çekici bir insandır ve onu elde etmek için de her çılgınlığı yaparım. İkinci kocam Michey Hargitay’la evlenmemin sebebi de budur. Bir akşam, ünlü yıldız Mae West’in erkek güzelleriyle yaptığı temsili görmeye gittim. Vücudunun güzelliğini geçem vasıtası yapan erkekleri görmeye sabırsızlanıyordum. O gece sahneye çıkan bir sürü erkek arasında bir tanesi fazlasıyla dikkatimi çekmişti. Mavi gözlü, kumral, iri yarı herkül yapılı bir erkekti bu. Temsilden sonra adının Mickey Hargitay olduğunu öğrendiğim bu güzel erkeği masama davet ettim. Daha onunla konuşmaya başlar başlamaz, kararımı vermiştim. Hargitay’ı elde etmek için her çareye başvuracaktım. O gece ayrıldıktan iki saat sonra Mickey evime telefon etti. Havadan sudan konuştuk. Ertesi sabah erkenden buluşmak üzere sözleştik.”

Ertesi sabah Jayne ile Mickey Hargitay, buluşur. Ardından Jayne ile Paul, boşanır. Boşandıktan beş gün sonra Jayne, Mickey Hargitay ile evlendi.

Jayne Mansfield, nikâh töreninde gazetecilere özetle şunları söylemişti:

“Erkekleri etkilemek için onların cinsi arzularını teşvik etmek şarttır. Bunun için zaman zaman banyoma şişeler dolusu pempe renkli şamparya dökerim. Evimin terasında çırılçıplak güneş banyosu yaparım.”

Jayne, 1963’de Mickey Hargitay’dan da boşandı, yönetmen Matt Cimber ile evlendi. Jayne, Hargitay ile boşanmadan önce Enrico Bomba ile ilişkiye girmişti.

Jayne, Matt Cimber ile evli iken Holywood’un tanınmış avukatlarından ve evli olan Samuel Brodie ile ilişkiye girmişti. Bu nedenle, Samuel Brodie’nin karısı Beverly Brodie, Jayne Mansfield hakkında kocasıyla “zina” yaptığı iddiasıyla dava açtı. Jayne, bu sırada, Matt Cimber’den resmen boşanmak için harekete geçmişti.

Bu arada dünyayı dolaşan Jayne, Vietnam’daki ABD askerlerini eğlendirmek için Vietnam’a gitti.

“Aşkın en güzel şekli, yırtıcı ve vahşi olandır” diyen ve tek dayanağı “aşk” olan Jayne Mansfield’in ilişkiye girdiği erkeklerden beş çocuğu oldu. Bunlardan dördünün ismi şöyledir: Jayne Marie, Tony, Zoltan, Miklos.

Çocuklarına çok düşkündü. Onlar için her türlü fedekârlığı yapan iyi bir anneydi.

Örneğin, davetli olmasına rağmen 1958 yılında 11. Cannes Film Festivalini baştan sona kadar izlemedi ve ilk gün şöyle bir uğradı sonra kızı ve kocası “güzellik kralı” Mickey Margitay ile birlikte “Anneler Günü”nü kutlamak için Londra’ya gitti.

1966 yılında altı yaşındaki oğlu Zoltan, hayvanat bahçesini gezerken bir aslanın saldırısına uğrayarak ağır yaralanmıştı. Jayne, oğlu iyileşene kadar başucundan ayrılmamıştı.

Evlilik hakkında Jayne şunları söylüyordu:

“Benim vücut hatlarım belki muntazamdır. Yahut öyle görünür. Ama bu kadar nisbetli tanınan bir vücuda sahip olmasaydım bile, şimdi içinde bulunduğum saadete gene de kavuşabilirdim. Saadeti insanın biraz da kendi eliyle hazırladığına inananlardanım. Size bir şey itiraf edeyim: Yalnız vücut hatlarımıın gösterişine güvenseydim, kocam Michey’i kendime bu kadar bağlıyamazdım. Onların sağlıyacağı bağlılık hiç de uzun ömürlü olmuyor. Hele evlilik hayatında bir kadının güzelliği, kurduğu yuvanın dekoru, aile içindeki eşlik ve analık vasıflarının ortaya konuluşu ile beraber ölçülmelidir…Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, peşini bırakmayın. Ben sıkı çalışmaya inanırım. Başarı, yapacaklarınızdan sonra gelir. Bu, ustalığınızın, şahsiyetinizin ve görünüşünüzün neticesidir. Erkekleri cezbeden bir kadınlık vardır. Bir kadın istediği kadar bir kedi kadar yumuşak, sesi bir kuş kadar cıvıltılı olsun, kadınlıkla ilgisi yoksa, çok defa başarı sağlıyamaz. Bir kadın kendini her zaman yeni evlenmiş gibi hissederse, hiç şüphe etmeyin ki mesut demektir.”

“HAYAT BÖYLEDİR ZATEN, HİÇ BİR ZAMAN GERİYE DÖNÜLMEZ”
1963 yılında, Türkiye’de bazı gazetelerde bir haber yayınlandı, Haberin özeti şöyleydi:

“Yeşilçam’ın yapımcılarından Turgut Demirağ (Şarkıcı Melike Demirağ’ın babası), Jayne Mansfield’in Hollywood’daki patronuyla ortak bir film yapım firması kurmayı planlıyordu. Bu firma hayata geçtiğinde Jayne Mansfield, Türkiye’ye gelecekti.

Böyle bir şey olmadı ve Jane Mansfield’de Türkiye’ye gelemedi.

Fakat, Jayne ile tanışan bir sinema sanatçısı vardı. Feridun Çölgeçen, Hollywood’da iken onunla tanışmış ve fotoğraf çektirmişti.

Ayrıca, 1961 yılında, Berlin’de düzenlenen XI. Milletlerarası Film Festivaline, “Kırık Çanaklar” filmiyle katılan Lâle Oraloğlu ile Mualla Kaynak, festivale katılan Jayne Mansfield ile tanışmış ve sohbet etmişlerdi.

Jayne Mansfield’in etkilediği başkaları da vardı.

Şarkıcı Sevim Çağlayan, evli olan Yılmaz Gündüz ile ilişkiye girmişti.

“Şahane Kadın” olarak adlandırılan şarkıcı, sinema oyuncusu Sevim Çağlayan, 1960 yılı öncesinde kocası, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) mezunu Yılmaz Gündüz ile yaşadığı bir olayı özetle şöyle anlatmıştı:

“Bir gün radyodan eve dönüyordum. Bir baktım Yılmaz, elinde Hayat mecmuasını bana göstererek:

‘Sevim, dedi. Ya bu mesleği bırakacaksın ya da benim dediğimi yapıp, çok büyük bir şöhret olacaksın.’

Ve bana mecmuadaki Jayne Mansfield’in Las Vegas’ta çekilmiş, içi görünen şeffaf elbiseli bir fotoğrafını gösterdi.

‘Sevim, dedi. Bu elbisenin aynısını yaptıracağız.’

‘Sen delirdin mi. Zaten müteassıp bir ailenin içindeyim. Radyoya girdim diye babam benimle on beş yıl konuşmadı. Sen aklını mı kaçırdın’, dedim.

Yılmaz bir kere tutturmuştu.

‘Ne olursa olsun, bu işi yapacağız. Kimse karışamaz, sen benim karımsın.’

Ve biz neticede Ankara’nın ünlü terzisi olan Mükerrem hanıma gidip, siparişi veriyoruz. Aylar süren bir çalışma sonucunda elbise yapılıyor. Bu arada Göl Gazinosu ile de anlaşıyoruz. Fotoğraflarım çekiliyor. ‘Şahane Kadın Sevim Çağlayan büyük bir sürprizle sahneye çıkacak’ diye. Cumartesi günü de sahneye çıkacağım. Ve o gün de hayatımda ilk kez bir gazinoda program yapacağım. O Cumartesi günü gazino ağzına kadar doluydu, görmeliydiniz. İçi görünen şeffaf elbiseyle, istiridyenin içinden çıkmam büyük ilgi topluyor.

Şimdi çok ünlü olan bazı sanatçı arkadaşlarım, baş solist geçinen ve o zamanlar beni taklit ederek ayakta duranlar, Göl Gazinosu’nda elli lira yevmiye ile çalışıyorlardı. O günlerde benim programım bittikten sonra gazinonun üst kısmına çıkarak konsomasyon yaparlardı.

Cumartesi gecesi alkışlar arasında programımı bitirip sahneden kulise geçerken, şimdi ismini hatırlayamadığım bir foto muhabiri resmimi çekiyor. Naylon şeffaf elbisenin altına külot da giymemiştim. Çırılçıplak ordan ayrıldım. Sahneden çıkmak için eğildiğim sıra çekilen bu fotoğraf, pazar günü gazetelerde yayınlanınca ortalık karışıyor. O pazar gecesi de Göl Gazinosu’nda Dahiliye Vekili …. Namık Gedik, Ankara Valisi Dilaver Argün büyük bir ziyafet veriyorlar. Cihat Baban da ayrı bir grupta. Demokrat Parti ve Halk Partisi ayrı ayrı gruplar halinde oturuyorlar. İçlerin de Kemal Aygün de var. Büyük bir ilgiyle konserimi izliyorlar. Ancak son şarkımdan sonra içi görünen şeffaf kıyafeti giyip istiridye kabuğundan çıkacağım. Fakat tam o sırada gazetelerde çıkan o resimlerden dolayı polisler geliyor. O elbiseyi giymemi yasaklıyorlar. Ben programımı bitirip sahneden indiğim zaman Demokrat Parti ve Halk Partisi ‘Sürpriz’, ‘Sürpriz’ diye ortalığı yıkıyorlar. Ben bu tezahürat karşısında tekrar sahneye çıktım. Odamda polisler bekliyor.

Sahnede:

‘Özür dilerim. Bu istediğiniz sürprizi yapamayacağım. Çünkü o şeffaf elbiseyle sahneye çıkmam bir striptiz kabul ediliyor. Oysa striptizin manası soyunmak demektir. Ben ise soyunmuyorum. Sayın Dahiliye Vekili Namık Gedik ve Sayın Dilaver Argun bu nedenle sürpriz elbisemi giymeme müsaade etmiyorlar’, diyorum. Bu konuşmadan hemen sonra da Demokrat Parti ve Halk Partisi masalarının havada uçtuğunu görüyorum. Cihat İlhan’la Namık Gedik arasında bu yüzden bir tartışma geçiyor. Gazino karışıyor ve polisler sanki bir cinayet işlemişim gibi bileklerime kelepçeyi takıp, beni götürüyorlar. Yılmaz ise bu olaydan gayet memnun. Hedefine ulaşmış bir adam rahatlığı içinde. Ve neticede bizi halkı hükümete karşı tahrik suçu ile mahkemeye veriyorlar.”

Sevim Çağlayan ile Yılmaz Gündüz, sorguya çekilmek için Ankara Valisi’nin odasına çağrılıyor.

İçişleri Bakanı Namık Gedik, Yılmaz Gündüz’e, “Sen bir Mülkiyeli olarak karının böyle soyunmasına nasıl müsaade ediyorsun?”, diye soruyor.

Yılmaz Gündüz de,

“Bunda iğrenç bir taraf yok. Böyle bir elbise bütün dünyada kabul edilmiş. Zaten ünlü bir sanatçı olduğuna göre bir değişiklik yapması gerekli. Benim karımla uğraşacağınıza Ankara Palas’ta at üzerinde striptiz yapan kadınla uğraşın.”

Sonuçta, bu soruşturma beraatle sonuçlandı.

Jayne Mansfield, TV’de bir programa gitmek için sevgilisi avukat Samuel Brodie ile bindiği taksinin yaptığı kaza sonucu 29 Haziran 1967’de, feci şekilde öldü. Kazada,  Jayne’nin kafası kopmuştu.

Jayne ile sevgilisi Samuel Brodie, bir hafta öncede bir trafik kazası daha geçirmiş, Samuel’in bacağı kırılmıştı.

Jayne’nin çok düşkün olduğu babası da, çok çalışması nedeniyle tedavi için bir gün uğradığı doktor muayenesinden sonra evine dönerken kullandığı otomobilde geçirdiği kalp krizi sonucu ölmüştü. Öldüğü sırada otomobilde karısı ile kızı Jayne de vardı.

Jayne, tuttuğu anılarının bir yerinde şunları belirtiyordu:

“Hayat böyledir zaten, hiç bir zaman geriye dönülmez.”

TURHAN FEYİZOĞLU - 20-02-2019 - BEYLİKDÜZÜ